Muhalefete, iktidar yolu tavsiyesi

İktidarlar seçimlere girerken her zaman kan kaybetmiş ve oyları azalmıştır. Lakin Ak Parti ile bu durum değişmiş. İktidar yerine seçimler öncesi ve sonrasında kan kaybeden taraf iktidar yerine muhalefet olmuştur. Hatta muhalefet ten bazıları siyaset sahnesinden ebediyen silinmişlerdir.
Peki ne yapılıyor, neler sahneleniyor veya sihirli bir değnek ile birilerimi bu sürecin bu şekilde yaşanmasını mı sağlıyor diye zaman zaman hepimiz düşünüyoruz.

Esasında sebebi alameti çok basit, Ak Parti’nin başında olan Başbakan Erdoğan bizim gibi düşünüyor, bizim yaşadığımız alanlarda büyüdüğü ve aynı sıkıntıları yaşadığı için yani kısaca halkın içinden birisi olarak sorunların çözümü noktasında tam bir profesyonel gibi hareket ediyor.
Başbakan’ın yanında bulunan ve hakkımıza giren insanlar tabi ki oluyor, Ak Parti evliyalar topluluğu değil, içlerinde ‘ak’ gibi gözüken ‘kara’da var, ak’tan daha ak olanda, ‘ak sütün içerisinde ak kılı farkedeni’ de var…

Başbakan eminim, zirvede ki koltukta değil de benim naçizane bilgisayarımın başında otursa klavyeye basarken benzer ifadeleri kullanmakla yetinmeyecek hatta daha sert söylemleri yazıya dökeceğini de tahmin ediyorum. Başbakan, bir aile meclisinde, ‘yola çıktıklarımızın bazıları nefislerine hakim olamadılar’ diyerek sitemde de bulunmuş.

Neyse fazla duygusal atmosfere girip, Ak parti’nin içerisinde kalbi kara, hoşgörü sahibi olmayanlardan bahis etmek yerine konumuza dönelim.

Konumuz neden iktidar partisi hiç güç kaybetmeden tersi istikamette daha da güçlenerek yoluna devam ediyor. Sebebi alametini esasında evimizde, sokaklarda, camilerde, okullar da görmemek için at gözlüklerle gezmek gerekir.

Evet, evimizde sorun var, sokak ta da sorun var hatta camilerde de sorun var. Ama zulüm adı altında yapılan birçok tutum ve davranış Başbakan ve esas kadrosu tarafından ber taraf edilmiştir.
Başbakan’ın Millete Hizmet Yolunda programında yaptığı konuşması ’nı ATV ekranlarından çok dikkatli bir biçimde dinledim.

Peygamber efendimizi anarak başladığı konuşmasında bir Hadis-i Şerif’ten bahis ederek, müminlerin birbirinden sevmesinden bahis etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından bir kaçı;

Başbakan: Kur’an-ı Kerim’in okunmasını, öğretilmesini, öğrenilmesini yasakladılar bu ülkede…

Ferhat Yıldırım: (Evet şu anda serbest)

B: Minarelerden ezanın aslına uygun olarak okunmasını yasakladılar bu ülkede…

F.Y: (Bu ayıp ile övünenler ve tekrar etmek isteyenlerde var bu ülkede)

B: Sağdan, soldan, her kesimden yazarların, mütefekkirlerin kitaplarını yasakladılar…

F.Y: (Baba dostumuz Rahmetli Timurtaş Uçar hocamız çok sıkıntı yaşadı. Evet bu sorunda kalktı.)

B: Yazarları, düşünürleri, gönül insanlarını hapislere mahkûm ettiler.

F.Y: (Babam şiir yazdığı için evden askeriye tarafından alınarak 2 gün bizden ayrı kalmıştı. Bu sorunda yok oldu, hatta fazla yumuşatıldı. Vatan hainleri bile rahatça yazıp, çizebiliyorlar)

B: Düşünceyi açıklamayı yasakladılar.

F.Y: (Düşünmek artık suç değil, hatta eylemler bile cezasız durumda)

B: İnancını yaşamayı yasakladılar.

F.Y: (İnanç konusunda İslam ülkelerine model olacak duruma geldik)

B: İnancına göre giyinmeyi, yaşamayı yasakladılar.

F.Y: (Kardeşim başörtüsü yüzünden eğitimine devam edemedi, şimdi ise başörtüsü takmak VİP duruma geldi. Hatta rant için bile kapananlar var.)

Evet, geçmişte yaşanan sorunların bugünlerde yaşanmaması için çalışmalar yapan Başbakan ve kurmayları (esas ekip) bu millette hoş seda bırakmayı başardı. Bazı yanlış uygulamaların ve yapılan bazı hataların görülmemesi hafızalara kazınan bu başarılı çalışmalardan kaynaklanmaktadır.
Muhalefet partileri liderlerine duyurulur, Millete sesleniş konuşmasını dikkatlice dinleyin ve bu milletin hizmetine talip olmadan önce misyon ve vizyonunuzu yeniden belirleyiniz. Aksi halde konumunuzu bile koruyamayacaksınız. Avantajlarınızı dezavantaja çevirmek için çalışacağınıza tavsiyelerime uyunuz…

OGÜNhaber