Millilerimiz'E Bir Teklifim Var !

Yazımda, Yunanistan maçı gibi tarihi bir maçta şehitlerimizin ismini kullanarak onlar için kazanacağız diye kesin konuşarak,Milli şuurla bizleri televizyon ekranlarına çektiğinde ve sonra da kaybettiğinde, Sayın Terim kendisi için ne düşündüğümüzün acaba farkına vardı mı?


TERİM İLE ULUSOY'DAN BENCİLLİK RESİTALİ
''Sevgili Terim, bir daha bu tür müsabakalarda şehitlerimizin adını anmayınız. Kazandığınız zaman şehitlerimize hediye edebilirsiniz. Lakin şehitlerimizi spor-siyaset sahnesinde kullanmayınız ve aklınızı başınıza alınız'' diyerek kendisiyle ilgili düşüncelerimi yazıya dökmüştüm.
Gün ola harman ola lafını ispatlarcasına Sayın Terim'in hal ve hareketlerinde hiç bir değişiklik olmadı. Yunanistan maçı öncesi bu galibiyeti şehitlerimize hediye ediyoruz diyerek kaybettiği maçı şehitlerimize armağan ederken, kazandığımız maçın sonunda kazanılmış hakkımızı ne şehitlerimize ne Mehmetçiğe ne de ülkemize hediye etmek yerine eşi ile ailesi başta olmak üzere masörüne ve futbolculara hediye etti.
Sayın Terim kendisine göre Terim ailesinin zaferi olarak gördüğü galibiyet sevincinde maalesef kendisine destek olan tüm ulusumuzla, kahraman Mehmetçiğimizi,şehitlerimizi ve spor camiasını yok sayarak, büyük bir gafta bulundu.
Fatih Terim bu açıklamaları yaparken hiç mi hiç tribünlerde Türk ulusunun açtığı, ''Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez'' ile ''Hepimiz Mehmetçiğiz'' pankartlarını görmedi acaba?
Görmedi tabi! Sayın Terim. Çünkü kendisi o anda beni eleştirenler nerede? diyerek gövde gösterisi yapmak ile meşgul idi. Kendini başarılı zannederek, sarhoşluk içerisinde bu açıklamaları yapan Terim, tüm ulusumuzla bütünleşmeyerek gelecekte de başarılı olamayacağını bu sözleriyle tescillemiş oldu. Burası Ali Sami Yen, ben burada başarı kazanmaya alışığım diyerek, kendisini Galatasay'ın antrenörü olarak görmesi de olayın başka bir yönüdür.
Maç sonrası bir vekilimizle telefon görüşmesi yaptığımda telefondaki vekilimin anlattığına göre beraber maçı izledikleri Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in söylemleri de aynen benim düşündüğüm gibiydi.
Geçen dönem Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, maç sonrası ekranlardan gördüğü görüntüler karşısında şaşırmış ve aynen şu ifadeleri kullanmış.
''Vay be inanamıyorum. Biz bu takımın her türlü isteklerine cevap vermek için Hükümet nezninde destekte bulunduk. Bu desteklerimiz neticesinde bize bir teşekkürü çok gördünüz hadi bunu kabullenelim. Ama neden bu galibiyeti aileniz yerine hem aileniz, hem şehitlerimiz hemde tüm Türk ulusuna hediye etmediniz? Ben şaşırdım ve gerçekten çok üzüldüm.'' Bakanımızın bu ifadelerine aynen katılıyorum. Çünkü doğru her ne olursa olsun birdir ve iki tane doğru yoktur. Bu sebeple Sayın Terim'de tiyatro oynayarak yalnış yapmıştır, Sayın Ulusoy da yanlış yapmıştır.
Terim'in galibiyeti ailesine hediye ettiği dakikalarda, Ulusoy da galibiyeti babasına hediye etmiş ve aynı tiyatroyu oda oynamıştır.
Hatırlarsınız geçen yıl Yıldırım Demirören eşi Revna Demirören ile birlikte Memorial Hastanesi'ne giderek, Saffet Ulusoy'u ziyaret etmişlerdi. Türkiye Kupası'nı yoğun bakımda bulunan eşinin amcası Saffet Ulusoy'a götürmesi geçen dönem yılın polemiği olmuş ve geniş kitleler buna tepki göstermişti.
Aynı olayı bu sefer Ulusoy ile Terim yaptı ve yaptıkları karşısında ise tüm ulusumuzun tepkisine nail oldular ama inadına kime veya kimlere bile bile lades yaptılar.
Şu da unutulmamalıdır ki, büyüklerimiz şöyle der: İyi ülke yöneticiliğinin veya ülke adına bir şeyler yapma gayretinde olan kişilerin başarılı olmalarının başlıca şartı, tam ve kesin konuşmaktır. En büyük düşman ise kesin olmayan ve düşünülmeden yapılan konuşmalardır.
O sebeple; Yunanistan maçı öncesi her şey Mehmetçik için diyordunuz. Şimdi Bosna Hersek galibiyeti sonrası Mehmetçiğimizden hiç bahis bile etmediniz.
Bir teklifim var; gelin Fatih Terim önderliğinde tüm futbolcular olarak alacağınız 450.000 YTL'lik primin bir kısmını da olsa yani gönlünüzden ne koparsa Mehmetçik Vakfına bağışlayınız.
Bağışlasanızda bağışlamasanızda Allah sizden razı olsun. Sizin bu paranıza bir ihtiyaçları yok ama bu para karşılığında gönüllerinde taht kurmuş olursunuz.
Kahraman Mehmetçiğimizin üstünde üniforma ve elinde silahla vatanımızı teröristlere karşı kahramanca huzurlu yaşamamız için koruyor.
Diğer kahramanımız olan futbolcularımızın üstünde milli takım forması ve ayağındaki kramponlar ile ülkemiz insanını gururlandırmak için çalışıyor. Sonuçta, vatana hizmet para ile olmaz.
Her iki gençlerimiz de milli şuurla çabalıyorlar ise vatan söz konusu olduğu zaman her şey teferruat olduğuna göre bence bu durumda da prim, mirim teferruattır.


fyildirim@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/25-Kasım/1-Aralık-2007/Sayı:48/Sayfa:03
OGÜNhaber