​Kiraz'ımızı dalından kopardılar

Terör çirkin yüzünü bir insanlık suçu daha işleyerek, bizlere bir kez daha gösterdi. Başına sıkılan kurşun beynimize, vücuduna sıkılan mermilerde kalbimize isabet etmiştir.

Mevcut anayasal düzeni silah zoruyla yıkarak yerine Marksist-Leninist ilkelere dayalı bir sistem getirmek adına terör eylemleri yapan DHKP-C bayraklarını adaletin arandığı kamu alanında duvara asarak, savcımızın kafasında silah dayayarak, resim çektiren maşaların bu ülkenin huzuruna dinamit bırakmak için görevlendirildiğini biliyoruz.

Nasıl bir insan başka bir insanı hatta devletin savcısını sandalyeye bağlayarak, elleri kelepçeli şekilde kafasına silah dayayarak objektiflere poz verir. Bu fotoğrafı örgütteki liderlerine yollamak adına poz vermeden önce ne içtin, ne enjekte edildi de sana böyle insanlık dışı bir duruma getirildin.

Yasa dışı bir örgüte yakınlığı ile bilinen kişiler olay anında şehidimizin hainlerle olan resmini sanal ortamdan paylaştıklarında gerçek yüzlerini yüzlerinde maske olmasına rağmen çok net görebiliyordum. 

Bu örgüt ile hamilerinin amacının halka korku sarmak ve gövde gösterisi yapmak olduğu aşikardır.

Yalnız bu terör grubu ve temsilcileri hakkın adaletinin kendileri için vereceği hükümü düşünmeden deli mayın gibi kaos ortamı oluşturmaya çalışıyorlar.

Terör örgütü temsilcilerinin arka fonda Berkin'in katilleri yazılı afiş ile DHKP-C bayraklarının olduğu ve ön planda savcımızın ağızı bantlanmış kafasına silah dayanmış resimleri haber ajanslarında paylaşan ve diğer yandan gazetelerinde paylaşan meslektaşlarımız size de kısa bir mesajım olacak; “Siz örgütün pr şirketi olarak hizmet etmekten utanmıyor musunuz?”

Bugün biz Savcımız Mehmet Selim Kiraz’ız ve bir ölür bin doğarız. Bu ülkeyi karşılıksız seven bireyler olarak bu ülkenin huzuru için seve seve ölürüz. 

Sizi bizden ayıran özellikte tam olarak budur, siz huzursuzluk çıkarmak için masum insan öldürürsünüz, bizler ise huzurlu bir ortam sağlamak için sevdiğimiz vatanımız için canımızı vermeye hazır şekilde bekleriz.
OGÜNhaber