Genlerimiz değişmedi ama ruhumuz sıkıntıda…

Siyasiler, yöneticiler ve vatandaşlar olarak hepimiz dünya siyaset arenasında namerde muhtaç edasıyla yurt dışındaki ülkelerden medet umarak sınıfta kaldık.

Görünen manzara ve üzerimizde oynanan oyunlar halimizi içler acısı hale getirdi ve milletimizi millet yapan değerlerimiz ile oynanmaya başlandı.

Birbirimizi anlamak adına konuşamıyor hatta birbirimizin düşüncelerini dinlemeye bile tahammül edemiyoruz. Hatta ve hatta birileri bizim gibi yaşamalısınız dayatması yaparak bu ülkenin esas çocuklarına benim düşüncemden olmayan benim gibi yaşamayan ''tuk akadır'' diyor.

Peki, bu olanların suçlusu sizce kim? Kim olabilir ki! Bence hepimiz suçluyuz.
Üretmiyor, çalışmıyor ve hazır tüketmek için tabiri caizse birbirimizle yarışıyoruz.
Herkes ama herkes siyasetten geçinme yarışına düştüğü günümüzde ya siyasetin içinde olarak ya da siyasetin dışında kalarak siyasiler aracılığıyla nemalanma yollarında birbirimizle kesişiyoruz.

Ya kaymakamlık kapılarında eğitim, geçim, destek, ek gelir gibi yardımlar almak için uzun kuyruklar oluşturuyor ya da belediyelerin örtülü ödeneklerinden işsizlik bahanesiyle yardım alma çabasında birbirimizle yarışıyoruz.

Kesinlikle devletimizin yardım yapmasından rahatsız olduğum düşüncesinde değilim ama esas yardıma muhtaçların çalışanlar olduğunun bilinmesinin gerekli olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Peki, tarih sahnesinde çok uzaklara gitmeye gerek yok. Türk milleti yakın zamana kadar bu kadar uyuşuk, çalışmama düşkünü olmamıştı. Üretmek için çalışır ve çabalardı.

Allah korkusu ile yaşayan ve haram ile helal ifadelerine önem veren Türk milleti ne hale geldi diyerek zaman zaman kendi kendime düşünüyor ve içinden çıkılmayacak kadar ciddi bir problemle karşı karşıya olduğumuz kanısına varıyorum.

Türkiye de yaşayan bir vatandaş olarak çocuklarımın geleceğinden ve Türk olmanın gururunu yaşayamayacaklarını düşündüğümde gerçekten dehşete kapılarak korkuyorum.

Fransız araştırmacılar 2000 yaşındaki Türk mezarlığından aldıkları 62 iskelet DNA'sı üzerinde yaptıkları araştırmada Türk genlerinin 2000 yıldır değişmediğini ispatladılar.

Lakin 2000 yıldır değişmeyen Türk genlerimize rağmen, birileri, Türk milletinin ruhunu, ahlakını, dürüstlüğünü ve çalışkanlığını değiştirmeyi becerdiler.

Hepiniz Ermeni olmaya, Filistinli olmaya devam edin hatta yakında Obamacı da olursunuz ama böyle giderse hiç birimiz Türk olamayacağız.

Olsak ta özde değil sözde Türkler olarak anılacağız.
Kardeş olarak bağrımıza bastıklarımız bayrağımıza tahammül edemez bir hale geldiler. Bebek katilini kendine önder olarak gören birkaç densizde mecliste kafasına göre seviyesiz konuşmalarıyla hafızamıza kara bir kalabalık olarak kazınıyor.

Geçmişten günümüze hep terörden zarar gören bir millet olduk. Günümüzde terörizme karşı tek bir vücut gibi hareket etmesi gereken siyasilerin hep birbirlerine “tuk aka” muamelesi yapmalarına bir anlam verilemiyor.

Bakalım Mevlam bize daha neler gösterecek. Ama unutulmamalıdır ki!  
Mevlam neyler ise güzel eyler...
OGÜNhaber