Hep Türklere karşı etnik grupların saldırıları ile gündeme gelen Bulgaristan bu sefer Türkiye’ye verdiği destek ile gündeme geldi.
Geçtiğimiz ay Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Suriye'de silahlı muhaliflerin çatı örgütü Milli Ordu ile birlikte teröristlere karşı başlattığı Barış Pınarı Harekâtı sırasında gazeteci heyeti ile bir dizi planlanmış görevlerimiz vesilesiyle Bulgaristan’da idik.
ABD ile Avrupa ülkeleri ve hatta Arap devletlerinin bile Türkiye’nin Barış Harekatı’na karşı duruş sergiledikleri dakikalarda Bulgaristan devletinde Türkiye’nin operasyonuna destekler gelmesi beni ve gazeteci arkadaşlarımı şaşırttı.
Bulgaristan’da yaptığımız görüşmelerde devlet yöneticileri olsun, vatandaşlar olsun, iş dünyasının insanları olsun hepsi Türkiye’ye destek verecek konuşmalarda bulundular.
Bulgaristan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı EkaterinaZaharieva’nın Bulgaristan devletinin Türkiye’ye yönelik yaptırımlar uygulamasına karşı duruş sergilemesi Sofya’da görüştüğümüz soydaşlarımız tarafından da olumlu karşılandı.
Dost dediklerimiz bize yaptırım uygulamaya çalışırken, hemen komşu ülkemizin bize destek veren açıklamalar yapmasını unutmamalıyız.
Sofya’ya bulunduğumuz sırada Bulgaristan başbakanlık yetkililerinin mülteci sorunu ile alakalı ne düşündüklerini gözlemleme fırsatı yakaladık.
Türkiye’nin sınırları açması durumunda Bulgaristan devletinin buna karşı durması için mültecilere silahlı müdahale edilmesi gerekli olduğunu ama bunun etik bir davranış olmaması nedeniyle bu yolun tercih edilmeyeceğini belirttiler.
Ve özellikle altını çizerek Türkiye dost ülkemizdir ve bu sorunun çözümünün Türkiye’ye AB tarafından verilen sözlerin tutulması ile mümkün olduğunu dile getirdiler.
Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’un da bu şekilde düşündüğünü belirten yetkililer, sorunun muhatabının AB olduğunu bu konuda Türkiye’yi çok iyi anladıklarını söylediler.
Ayrıca dost ülke Türkiye’ye mültecilerle alakalı verilen sözlerin AB tarafından tutulmasının önemine değindiler.
Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’un da bu konuda çok net olduğunu kamuoyuna yaptığı açıklamalardan biliyoruz.
Bu sözler ve hareketler çok güzel ve manalıdır o sebeple Bulgaristan yönetimini alkışlıyorum. Fakat bu alkışımızın sürekli olması isteniyorsa son zamanlarda Bulgaristan’da gerçekleşen ırkçı saldırıların suçlularının bir an önce bulunup cezalandırılması gereklidir.
Bulgaristan’da Türklere karşı saldırılar devam ediyor
Bulgaristan’da bulunduğumuz sırada hep bizde hoş seda bırakan olaylar duyduğumuzu söylersek hata yapmış oluruz. Son zamanlarda gerçekleşen 2 ırkçı saldırıyı sizlerle paylaşmak isterim.
Üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi Sungurlar İlçe Gençlik Örgütü Başkanı Dimitrina Sıbeva’nın eşi PlamenSıbev saldırıya uğramış.
Sıbeva’nın evine gelen üç kişi ‘Siz Bulgarların HÖH Partisinde, Türklerin yanında ne işiniz var’ diye sorduktan sonra eşini feci şekilde darp etmişler.
Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi yetkililerine geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, bu yapılan şiddet olayını protesto ettiğimizi dile getirdik.
Sofya şehrinde Müslümanların dini işlerinin gerçekleştirildiği resmi kurum olan başmüftülük binasına, taşlarla saldırı gerçekleştirilmiş. Gece saatlerinde gerçekleşen saldırıda atılan taşlarla pencere camları kırılmış.
Yapılan saldırı ile alakalı suçluların yakalanması adına savcılığa başmüftülük yetkilileri başvuru yapmışlar.
Son zamanlarda artan ırkçı ve İslamofobik saldırıların arttığını belirten Başmüftülük Genel Sekreteri Celal Faik, “Yapılan saldırılara karşı gereken özenin yetkili makamlarca gösterilmesinin gerekli olduğunu biz biliyoruz ama bazıları bu duruma sadece cam kırıldı diye bakıyor olması bizleri üzüyor. Bu olaydan birkaç gün önce Karlıova'daki Kurşunlu Camii'nin camları taşlarla kırılmıştı. Ve bu olay daha soğumadan Türklerin çoğunluğunu oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Parti Merkezi'ne taşlarla saldırı yapıldı. Şimdi de bizim genel merkezimize saldırı yapıldı. Kamera kayıtları elimizde var ve yetkililere ilettik. Gereken yapılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin Büyükelçimiz olayın ardından hemen bizler ile temasa geçmiştir, kendisine teşekkür ederiz. Fakat Bulgar makamlarından bize bu konuda ulaşan kimse olmadı” diyerek ırkçı şiddet olaylarının artmasından endişe duyduğunu söyledi.
SON SÖZ: Irkçılık ve İslamofobi eylemleri Bulgaristan vatandaşları olan Türk ve Müslümanların hak ve özgürlüklerini tehdit ediyor,bu nedenle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Bulgaristan Başbakanı ile görüşmesinin gerekli olduğu gözlemleniyor.