Başbakanı Öldürün Önerisi

Böyle olduğu için de, kimlerin gazeteci olup, kimlerin olmadığına karar vermek kimsenin haddi değil'' diyerek tespitlerde bulunmuştu.

Sarı basın kartı sahibi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak Can Dündar'ın bu tespitine katılıyorum ama bazı kriterleri yerine getirmese bile gazetecilik mesleğiyle iştigal eden ve mürekkep yalayarak yazıp çizen bazılarına en azından basın kanununa göre hareketlerini kontrol altına almasının gerekli olduğunun bu günlerde hatırlatılmasının gerekli olduğu gözlemleniyor.

Haber ekseni internet portalında gazeteci Yüksel Göktürk'ün, ''AKP'den ve Erdoğan'dan kurtulmanın yolları'' adlı yazısını okurken gerçekten irkildim.

''367- 567, başı kapalı - kıçı açık, Ergenekon - Malazgirt, niyet okuma - google tarama, askeri kışkırt - yargıyı gaz ver derken bu günlere geldik'' diyerek başlayan yazısını okurken, Ak Parti'nin kapatılmasının yeterli olmadığı, Erdoğan ile Gül'ün birbirine düşmesinin gerekli olduğu ve partinin ikiye, hatta üçe bölünmesinin şart olduğunu vurgulaması yazarın görüşleridir diyerek hoş karşılanabiliyor.

Gökten kemik yağar mı bilmem ama siz Karanlığı â€'' kaosu - iç savaşı sevenlere benimde birkaç önerim olacak diyerek, ''Öyle kemik veya kırmızı kar yağmasını falanda beklemenize gerek kalmayacak ve önce Erdoğan'dan kurtulunacak. Nasıl mı? Net ve açık'' diyerek halkı kin ve nefrete hatta başbakanımızı hedef durumuna düşüren azmettirici yazısını aynen sizlere yorumsuz olarak bir ayna misali aktarıyorum.


''TEMİZLENECEK....''
Onu bizde düşündük derseniz. Düşündünüz ama temizlemeden temizlemeye fark var. Nasıl ve kim temizleyecek.

Malum Erdoğan çocukları çok sever. Önümüzdeki 2 ay hiç fırsat bulamadınız diyelim. Ağustos sonunda Ramazan ayı başlıyor. Erdoğan yine mutat gezmelerini yaparken çocuklara dayanamaz ve onlara hediye vermek için çocukların arasına dalar. Daha önceden eğitilmiş 14 yaşlarında bir çocuk kaşla göz arasında silahını çekip, yakın mesafeden temizler ve 'Geleceğim için temizledim' diye slogan atar. Yakalansa da yaşı küçüktür. Çabuk çıkar. Kim bilir belki heykeli bile dikilir.

Bunu tutmadınızsa 2. önerim daha akılcı...
Ekim ayında üniversiteler açılır. Erdoğan'da illaki birinin açılışında konuşma yapmak üzere bir üniversiteye gider. Girerken veya çıkarken veya konuşma yaptığı sırada detayları üzerinde çalışmak lazım. Başörtülü (ama illaki başörtülü olacak) bir genç kızımız çıkar.

Tokalaşma veya selamlaşma sırasında silahını çekerek yakın mesafeden ve hayati noktalardan vurarak Erdoğan'ı siyaset sahnesinden siler. Ardından, 'Dini eğitime alet ettin. Buldun cezanı Müslümanların yüz karası' diye slogan atar. Ardından 'Gördün mü başörtülüler bile Erdoğan'dan nefret ediyormuş, sonunda içlerinden biri çekti vurdu. Yazık oldu kıza daha da çok genç' diye başlıklar atılır.

Bunu da mı tutmadınız. Alın size 3. öneri...
Bir cuma namazı çıkışı ve hatta namaz sırası da olabilir Eğer cami içinde temizlenirse belki diğer Müslümanlarda 'Önderimiz camide temizlendi' diye camiye girmezler böylece ibadet etmekten vazgeçerler. Tam laik oluruz. Neyse orası da detay.

Bu sefer görev aksakallı yaşlı bir dedeye verilir. Erdoğan cami çıkışı etrafla selamlaşırken aksakallı dedemiz kuşağından çıkardığı altı patlar ile Erdoğan'ı kaşla göz arasında temizler. Ardında 'Müslümanlık hiç bu kadar yerlerde olmamıştı. İslam'ı perişan ettin' gibisinden slogan atar. Buradaki amaçta Müslüman toplumu Erdoğan'dan soğutup hatta ondan nefret etmesini sağlarsın. Böyle bi hacıyı bulmak ve detayları üzerinde çalışmak size kalmış.

Ama sakın cep telefonlarını açık unutmayın, bi de google'dan arama yapmayın'' diyerek yazısını noktalıyor.

Gazeteci Yüksel Göktürk bir ay önceki bir yazısında hedef gösteriliyorum diyerek okurlarına kendisini hedef gösterenleri şikâyet ettiği yazısını hatırlatarak sormak istiyorum;

''Sayın Göktürk hedef gösterilmek hoşunuza gitmiyor da neden başkalarını hedef göstermek için yazınızda çaba gösterdiniz. Hedef göstermeyi bir yana bırakın İslamiyeti, bacılarımızı, dedelerimizi ve çocuklarımızı teorilerinize neden alet etiniz?''

 

fyildirim@ogungazetesi.com.tr
OGÜN/22-28.Haziran.2008/Sayı:78/Sayfa:03
OGÜNhaber