Atatürk'Çü Feyzullah Kıyıklık

İstişare toplantısının ilk bölümü normal seyrinde ilerlerken, istişare toplantısının sonuna yaklaşılırken, sözlü atışmalar ile hakarete varan sloganlar salondaki atmosferi gerginleştirdi.


İSTİŞARELER SÖZDE DEĞİL,ÖZDE YAPILIYOR
Bağcılar belediyesi halk sarayında yapılan protokol konuşmaların ardından söz sırası Bağcılar halkına verildi. Ve bu bölüm gerçekten çok hoşuma gitti.

Sebebine gelince vatandaşlar doğal bir şekilde eksiklikleri anlatıyor ve belediye yetkilileri ise bundan hiç rahatsız olmadan not alıyordu.

Hatta ve hatta belediye hizmetlerinin yetersiz olduğunu vurgulayan vatandaşlara söz hakkı süresi bittiği halde müdahale edilmemesi Bağcılarda istişare toplantılarının sözde değil, gerçekten özde yapıldığını ispatlar nitelikteydi.


BAĞCILAR'DA MUM IŞIĞINDA DERS ÇALIŞAN BELEDİYE BAŞKANI
Geçmişte yılların unutulmuşu olarak varoşlar diyerek nitelendirilen Bağcılar'da çocukluk yıllarında okullarına gidecek yol bulamadıklarını söyleyen Çağırıcı, ev ödevlerini yaparken ise ışık olmadığı için mum ışığında ders çalıştığını söyledi.

Evet, bende Feyzullah Kıyıklık'ın belediye başkanı olmadan önceki Bağcılar'ı çok iyi bilenlerdenim.
Rahmetli eniştem ilçenin sayılı ve saygın müteahhitlerinden idi.

İnsanların elektriksiz günler geçirdiğini, bazı evlerin bahçesinde bulunan tulumbalardan ve mahallelere gelen tankerlerden su almak için sıra bekleyenleri hatırlıyorum.

Leyla Zana'nın tanınmadığı o günlerde Demirkapı mahallesine gelerek, orada halkın nasıl kafasını karıştırdığını ve kimler tarafından nasıl protesto edildiğini şahsen görenlerdenim.

Feyzullah Kıyıklık için Mukadder Başeğmez ve ekibinin nasıl çalıştığını, Refah partili hanımların ev ev nasıl dolaştığını ve seçimlerden refah partisinin Bağcılarda zafer kazanmasının kamyonların üzerine binen ve özel araçları ile nasıl zafer kutlandığını hatırlıyorum.

İstişare toplantısında içimden zihnimde geçmişteki Bağcılar ile bugününü karşılaştırdığım anda siyasi parti temsilcilerine söz hakkı verilmeye başlandı.

İlk olarak DSP İlçe Başkanı Adnan Uygur kürsüye gelerek, bazı eksiklikleri anlattı ve Ak Parti'nin icraatlarını eleştirdi.
Yapılan eleştirileri herkesin olgunlukla dinlemesi Bağcılar'ın gerçekten farkını ortaya koyduğunun göstergesi idi.
Buraya kadar her şey normal seyrinde ilerliyordu ki! kürsüye CHP İlçe Başkanı Zeki Çetin gelen kadar...


MİKROFONA EK MEGAFON ETKİSİYLE CHP ÜSLUBU
Zeki Çetin kürsüye geldiği an aşırı bir tonla demek hafif olur mikrofona ek megafon etkisiyle bağıra bağıra, Mustafa Kemal Atatürk'ün resmini buraya koymamak Cumhuriyete ihanettir.

Biz bir daha bu salonda olmayacağız demesi üzerine CHP'lilerin Ak Partililere siz İran'a gidin diyerek bağırarak ilçe başkanlarına destek vermeleri salondaki atmosferi gerginleştirdi.
Bir benzin istasyonu dosyasından bahis ederek, dosyayı araştırması ve gereğini yapılması için Feyzullah Kıyıklık'a verdi.
Ama dosya CHP üslubunun gölgesinde kaldı ve dediği gibi bir yolsuzluk var ise de bizler anlayamadan kavganın sert söylemlerin vesilesiyle kapandı gitti.

Bu olaylar olurken yakından tanıdığım Feyzullah Kıyıklık'ı kürsüde gördüğümde ise gerçekten endişelendim.
Bu olay karakolda biter derken, düşündüğüm olmadı ve bizden farklı düşünenler sebebiyle Bağcıları farklı bir noktaya taşıdık ve farklılıklarımızı da seviyoruz diyerek salondaki atmosferi yumuşattı.
Ve şu sözü çok güzel di; ''Biz Atatürkçüyüz ve onun izinde yürüyerek eğitime gönül verdik'' İstişare toplantısının ardından farklı düşünenlerin üst salonda düzenlenen yemekte farklı olmayan yemekten yedikleri ise objektiflerimize farksız yansıdı.

Salonda 7 adet asılı olan Türk bayraklarını görmeyerek, bayrak nerede diyenlere, geçen istişarede de Atatürk resmi yoktu diyenlere cevap 37. istişarede Atatürk resminin olduğunun resimlerle ispatına şaşırırken, olan istişare toplantısına katılan en küçük katılımcı 9 yaşındaki ilköğretim öğrencisine oldu. Minik öğrenci bağırmalara bir anlam veremeyerek korkudan titriyor ama kimse görmüyor idi.


 

fyildirim@ogunhaber.com


CRA- 09.Aralık.2008 Salı - 04:51:00
OGÜNhaber