Tedai-i Efkar Babından-2: 'Kerhen ve Kadayıflı' yıllar..

İktidarda CHP ve Ecevit var.
Tarih 14 Ekim 1979
Ara Seçime gidiliyor.
O zamanlar bir de Cumhuriyet Senatosu vardı.
50 Senatör ve 5 milletvekilliği için ara seçime gidiliyor.
Adalet Partisi-Demirel 50 senatörden 33'nü ve beş milletvekilinin tamamını kazanıyor.
CHP hezimete uğruyor.
Ecevit Hükümeti düşüyor.
12 Kasım 1979’da Demirel Azınlık Hükümeti kuruluyor.
Destekçiler MHP ve MSP; Erbakan ve Türkeş.
Ama dışardan destek.
Yani bu iki parti hem içeride hem dışarıda.
Ne içeride, ne dışarıda…
Yani devekuşu misali…
Yahut da; davul Demirel'in sırtında, tokmak Erbakan ve Türkeş'de.
Erbakan'ın destek veriyoruz ama "Kerhen" demesi nedeniyle 6. Süleyman Demirel Hükümetine "Kerhen Milliyetçi Cephe Hükûmeti" de denmektedir.

Sonrasında Erbakan’a sorarlar;
Madem  "kerhen" destekliyorsunuz "neyi bekliyorsunuz" o halde.?
Erbakan;
"Kadayıfın altının kızarmasın" der.
Ve devam eder;
"Kadayıfın altı kızarmadan bu hükümeti uzaklaştıracak olursanız, bu zihniyet milleti aldatmanın gene bir fırsatını bulacaktır. Onun için kadayıfın altının kızarmasını bekleyeceğiz.."
Böyle söylese de, Erbakan'ın "kerhen" desteği 12 Eylül 1980 darbesine kadar sürüyor.
Sürüyor, ama kadayıftan bahsetmediği bir hafta geçmiyor.
Ama sabır ve sükunetiyle adeta Demirel’i sinir harbine zorluyor.
Desteğini çekti/çekecek kaygısı her yeni gün tazeliğini koruyor.

Bugün Bahçeli'nin Bülent Arınç'la ilgili konuşmasını duyup, akabinde Arınç'ın istifası haberi gelince aklıma "Kadayıflı" yıllar geldi.

Devir değişti, zaman geçti.
İsimler farklı olsa da bugün de benzeri bir süreç mi yaşıyoruz yoksa…
Acaba Bahçeli de sabrıyla Erdoğan'ı mı çatlatmaya çalışıyor.
Yoksa Erdoğan da iktidarın devamı için kelle mi veriyor…
Öyledir demiyorum.
Benimki sadece tarihsel bir nostalji…
Gariptir ama bu sıralar zihnim beni hep geçmişe götürüyor.
"Ben bu filmi izlemiştim" kabilinden hatırlamalar yaşıyorum.
Yok yok…
Ben yanılıyorum, kesin.
Bir benzerlik yoktur; sanırsam, galiba, herhalde…
OGÜNhaber