Ah ulan Tarkan,
Kör olasın e mi!..
Deli olmayı seçtin ve kuyuya bir taş attın.
Kendini akıllı sanan binler, çıkartamıyor!..
Siyaseti geçtim; siyaset biliminin bile konusu oldun.
Siyasetçilerin dilindesin;
Kimisi alkışlıyor,
Kimisi her türlü vuruyor.
Valla Tarkan Tarkan'ı aştı…
Aslında ne hallerdeyiz; farkında mıyız!..
Ayna tuttu bize,
Acınası halimize…
Türkiye sosyolojisinin ne hale geldiğini bakın ve görün!..
Bir şarkı yahu, bir şarkı,
Hepimizi, karpuz gibi ikiye yardı…
Aslında zaten yarılmışız da,
Şarkıyla, gün yüzüne vurdu…
Muhalefet "al işte" havasında,
İktidar ise, "bu bir hadsizlik" algısında…
Ama şunu da merak etmeden duramıyorum;
İktidar mensuplarının çocukları ne alemde,
Dinleyen, beğenen, paylaşan kitle içinde değiller mi,
Hatta koca koca "Prof" ünvanlı olup da, TV'de şarkıya dair yorum yapanların çocukları ne yapıyor ki acep…
Yorumları, eleştirileri, had bildirmeleri acı acı gülümseyerek izliyorum.
Ne hallere düştük ey gazi hünkar,
Valla "bir kısım" yorumcular utanmasalar, "bu bir darbe girişimidir" diyecekler diye korkuyorum.
Şarkı ezoterikmiş,
Subliminal mesaj içerirmiş,
Mistikmiş,
Zamanlaması manidarmış,
Hadsizlikmiş,
Miş de miş miş…
Eminim Tarkan bile, bu kadar kısa sürede bu kadar uzun ses getireceğini tahmin etmemişti!..
Yakında "Beka-Tarkan ve Darbe" konulu tez yazılırsa şaşırmam..
Tarkan'ın bu şarkısı milyonlarca izlenir, yüzbinlerce beğenilir, onbinlerce paylaşılır da, iktidar sosyal medyacıları durur mu,
Hemen "Dombra"ya yüklendiler.
Sen misin Tarkan'a zirve yaptıran…
Spontane ve doğal olmasa da, "yaptık ve oldu" şeklinde "yüce-ulvi ve manevi" bir gayretle yeni bir zirve oluşturdular!..
Siz bizim Dombra'laştıramadıklarımızdan mısınız misali…
Ama aslında bununla ne oldu?
Reklam oldu,
Şarkının PR'ı oldu.
Tarkan istemiş olsaydı bile, iktidara böyle bir tanıtım yaptıramazdı.
Halbuki,
Yahu neden gocunuyorsunuz,
Yaranız mı var yoksa…
Neden karnınız ağrıyor,
Çiğ mi yediniz yoksa…
Bugün itibariyle,
Şarkının da etkisiyle,
İktidar ve muhalefet otursun; başını iki elinin arasına alsın ve derin derin düşünsün bence.
Çünkü, bu şarkı iki noktayı gözümüze soktu.
Muhalefet açısından;
Muhalefet boşluğunu,
İktidar açısından;
Bir şarkıdan bile ürkecek, streslenecek kırılganlığı ve tahammülsüzlüğü…
Ama arkadaş kusura bakmayın,
Günümüz, "Türkiye Gerçeği" bu…
Şarkıyı dinleyen kim?
Senin-benim-onun kızı oğlu…
Allah bu; kimi neye vesile kılar, belli mi olur,
Dün dombra'dır,
Bugünse Tarkan…
Allah bu; belli mi olur,
Dün, senden yana olur,
Bugün, senden korur…
Belli mi olur,
Bazen bolluktur, bereket olur,
Yol olur, yolluk olur,
Seni başa oturtur…
Bazen yel olur, sel olur,
Bazen Tarkan'a okutur,
Yokluk olur, kıtlık olur,
Seni yaşa oturtur…
Allah bu,
Hikmetine sual mi olur!..
"Düştük evet ama kalkmadık mı?
Biz hep hayata meydan okumadık mı?
Sen ferah tut içini,
Biz neleri atlatmadık ki!.."
(Aslında, tam da iktidarın sahip çıkacağı sözler.
Anlamadım; neden alındılar ki…)