Tilki yavrusuna öğüt veriyor;
-Yavrum,
Bütün bağlardaki üzümlerden yiyebilirsin.
Sadece köyün mollasına ait üzümler hariç…
Aç kalsan bile, mollanın bağına girme hatta aklına bile getirme...
Yavru Tilki;
-Neden ki?
Mollanın bağındaki üzümler zehirli mi?
-Hayır çocuğum,
Molla, onun bağındaki üzümü yediğini fark ederse, "Tilki eti helaldir" diye bir fetva verir ki; soyumuzu-sopumuzu kurutur/neslimizi tüketir.
Ah cehalet, vah cehalet…
Hele de bu cehalet, din üzerinden konsolide ediliyor ve dinselleştiriliyor ise; vay halimize/vah halimize…
İşte o zaman, temeli-esası-özü "iyi insan olmak" üzere olan o din var ya;
Silah olur,
Zehir olur,
Kılıç olur…
Haramı helal/helali haram eder,
Akıl edeni taşlatır,
Soranı, sorduğuna pişman eder,
Doğru söyleyeni onuncu köye de sığdırmaz; kafir eder cehenneme gönderir…
İşte o zaman;
Gelişiyle cahiliye dönemini bitiren din, cehaleti tetikler,
Güçlüye tetik olur,
Tetikteki parmaktır…
Beyne giren mermidir,
Cennetten yer verdirir,
Muktedirin kırbacıdır…
Güneş müftüleri getirir,
Tilki'yi de yedirir,
Yağmayı da getirir…
Fetva verdirir,
Cezalandırır,
Teraziyi tutan el olur…
"Ne yapıyorsun Efendi!.. Yakışır mı sana ki… Allah sana el mi verdi?.." dediğindeyse;
"Anayasal görevimi yapıyorum…
Ben bir İslamcı olarak…
Allah'ın emrini dile getiriyorum…" der.
İlahi olanı, beşeri olanla delillendirmek,
Dini, işine geldiği gibi işlemek,
İşlettiğinde kazandığı, işletmediğinde kaybettiği işletme'ye dönüştürmek…
Bu mudur Efendi, bu mudur…
Allah'ın gönderdiği din bu mudur!..
Bu din hangi dindir,
Kuran'da anlatılan mıdır yoksa senin elindeki kılıç mıdır?..
Bu din, kendine boğazda yalıyı hak ettiren; fakireyse cennette köşk vaad ettiren midir?..
Sana zenginlik verdiren, sabrı fakire ettiren midir!..
Nedir Efendi nedir; Allah aşkına bu din nedir!..
"İmam nikahıyla" Allah'ı kandırmaya çalıştıran,
Birilerinin cebine ve uçkuruna meşruiyet sağlayan mıdır!..
Hile-i Şeriye midir,
Minnacık beyinciklerle Allah'ı kandıracağını sanmak mıdır!...
Efendiler,
Avcunuzu yalarsınız.
Ne yaparsanız yapın; isterseniz kesip-biçin/atın, satın ve hatta asın…
Sen görmeyince, kimse görmüyor sansan da,
Hatta Allah'tan sakladığını sansan da,
Gecenin karanlığı,
Caminin avlusunda olsan da;
O işler öyle olmuyor…
Ah'ı var,
Vah'ı var.
Allah'ın da;
Keseri var,
Döneri var,
Sapı var...
Allah intikamın, kul ile alır,
İlm-i Ledün bilmeyen, onu kul yaptı sanır…