Ünlünün de ünsüzün de,
Siyasetçinin de, gazetecinin de
Yazarın da çizerin de, dilinde…
Ama arkadaş…
Bu klişeyi dedikten sonra biriniz de çıkıp konuşun be ya…
Konuşun, konuşun.
Konuşun ki; şu yer yerinden bir oynasın da; biz de görelim…
Yahu arkadaş, nedir bu gizem,
Neden bu fantastik tehdit,
Havanız kime…
Immmm… Galiba daha bir havalı oluyor insan; böyle söyleyince…
Ama bu “yer yerinden oynar”cılarda gördüğüm bir şey var.
Kanımca demek istiyorlar ki:
Aslında bana inanmayın,
Boş atıp dolu tutmacılardanım.
Sakın beni kaale almayın.
Söyleyecek bir şeyim yok; olsa da, söyleyecek cesaret ne gezer bende…
Çünkü, …… yemiyor…
“Tarih Hükmünü Verecektir…”
Hükümcülerin ahkam kesme cümlesi…
Havale etmecilerin; kaçış rampası…
Pratiksiz teoricilerin hamaset dolması…
Tarih nedir…
Hükümverici mi,
Mahkeme mi,
Yoksa baş hakim veya başsavcı mı…
Yahut da hükmü olmayanların hüküm/dar’ı mı…
Gerçekten merak ediyorum; tarihin nasıl hüküm verdiğini veya hükmî yetkisini…