Konuşursam yer yerinden oynar…!

Ünlünün de ünsüzün de,
Siyasetçinin de, gazetecinin de
Yazarın da çizerin de, dilinde…
Ama arkadaş…
Bu klişeyi dedikten sonra biriniz de çıkıp konuşun be ya…
Konuşun, konuşun.
Konuşun ki; şu yer yerinden bir oynasın da; biz de görelim…
Yahu arkadaş, nedir bu gizem,
Neden bu fantastik tehdit,
Havanız kime…
Immmm… Galiba daha bir havalı oluyor insan; böyle söyleyince…
Ama bu “yer yerinden oynar”cılarda gördüğüm bir şey var.
Kanımca demek istiyorlar ki:
Aslında bana inanmayın,
Boş atıp dolu tutmacılardanım.
Sakın beni kaale almayın.
Söyleyecek bir şeyim yok; olsa da, söyleyecek cesaret ne gezer bende…
Çünkü,  …… yemiyor…

“Tarih Hükmünü Verecektir…”
Hükümcülerin ahkam kesme cümlesi…
Havale etmecilerin; kaçış rampası…
Pratiksiz teoricilerin hamaset dolması…
Tarih nedir…
Hükümverici mi,
Mahkeme mi,
Yoksa baş hakim veya başsavcı mı…
Yahut da hükmü olmayanların hüküm/dar’ı mı…
Gerçekten  merak ediyorum; tarihin nasıl hüküm verdiğini veya hükmî yetkisini…

“İçinden geçtiğimiz şu kritik günlerde…”
Kritikliğin ölçütü nedir ki acep.
Ben beni bildim bileli; nedense hep kritik günlerden geçiyoruz.
Biri söylesin lütfen; kritik gün hangi gün veya kritik olmayan gün var mı…
Genelde ipi  ve yetkiyi elinde tutan söylüyor,
Eleştiri yolunu kapatmak için kullanılan en klişe cümle…
Yanlışa yanlış dersin, hataya hata,
Hemen yetişir imdada; “Yahu arkadaş… İçinden geçtiğimiz şu kritik günlerde bunları söylemenin zamanı mı yani…”
Özeleştiri yaparsın,
Bu defa da, mahalleden yükselir aynı ses; “içinden geçtiğimiz şu kritik günlerde hasımların eline koz veriyorsun…”
Peki de; ne zaman bitecek bu “kritik günler”…
Sen ne zaman istersen; öyle mi…
Veya ben ölünce…
OGÜNhaber