İsveç ve Finlandiya gününü görecek ve NATO'ya giremeyecektir!

Ben de iddia ediyorum ki, eni-sonu ve kısa zaman içinde "evet" denecektir.
Neye mi?
Hani, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine karşı çıktık ve "hayır" dedik ya,
İşte ona "evet-kabul" denecektir.

Evet, bu ülkeler terörün koruyucusu,
Evet, Türkiye aleyhtarı,
Evet, karşı çıkış haklı…
Ama arkadaş, meydan okuyorsan güçlü olmalısın,
Tutarlı olmak zorundasın,
Daha önce geri vitesin olmayacak…

Ama,
Arabistan'a bile,
Birleşik Arap Emirliklerine bile,
Ve İsrail'e,
Amerika'ya, hep geri adım atmışsan,
"Yapmam-asla yapmam" dediklerini yapmışsan,
Kendini ve ülkeni "adın ne mülayim Bekir, sert olsan ne yazar ki" durumuna düşürmüşsen,
Devlet aklını yok etmiş ve diplomatik akıldan yoksunlaşmışsan;
Kısa süre içinde evet demek zorunda kalırsın ve kalacaksın.

Dikkatinizi çekmiştir,
Amerika, henüz duruma dair yorum bile yapmıyor.
Ama yakında sazı eline alır.
Türkiye NATO için şöyle önemli böyle önemli, vazgeçilmez müttefikimiz filan falan diye birkaç süslü laf eder, gaz verir, tıpışlar,
Göstermelik şekilde, bir parmak bal sürerler.

Baktı ki Türkiye hala diretiyor,
Bu defa da, aba altından veya aba üstünden Halk Bank dosyası başta olmak üzere pek çok dosya ve konuyu hatırlatırlar ve eninde sonunda imzalatırlar!

Bir şey elde edilir mi?
Pek çok şey verir gibi yapar ama hiçbir şey vermez.
Bizimkiler de pek çok şey almış gibi yapar ama aslında hiçbir şey alamamışızdır.

Bugüne kadar aynı şeyler defalarca olmadı mı…
Sıfır elde var sıfır.
Tarihi tekerrür…

O yüzden de,
Kapıyı kapatmadan önce iyi düşünmek lazım.
Yoksa?
Yoksa tükürdüğünü yalamak zorunda kalırsın!..
En çok da, geri adım atıp evet dedikten sonra bunu nasıl allayıp pullayıp millete zafer diye anlatacaklar; onu çok merak ediyorum!

***

Körfez Sermayesi…
Cumhurbaşkanımız diyor ki;
"Tüm dünya Körfez sermayesini çekmek için gece gündüz uğraşır, didinir. Bunlar Körfez sermayesini ülkemizden kaçırmak için çalışır."
Sadece Körfez sermayesini değil; her ülke, bütün dünyadan yatırımcı ve sermaye çekmek ister.
Ama bunun bir usul ve esası, herkesçe kabul edilen yol ve yöntemi vardır.
Nedir bu?
Bir ülkenin ekonomik model ve yönetim, hukuki objektivite, yatırım teşvikleri vb. gibi genel-geçer zemin oluşturmasıdır.
Böyle olursa,
Hele de bu ülke, Anadolu gibi coğrafi ve stratejik olarak değerli ve ekonomik açıdan verimliliği yüksek bir bölgeyse, hemen her ülke sermayesi ve yatırımcısı koşarak gelir.

Ama bir nüans var burada,
Sermaye çekmek başkadır,
Sermaye için yalvarmak başkadır.

Sermaye çekmek başkadır,
Sermayeyi Körfez'den ibaret görmek başkadır…

Sermaye çekmek başkadır,
"Siz yeter ki gelin, bürokrasiyi alaşağı ederiz. Arkamızda Cumhurbaşkanımız var, siz merak etmeyin" diye, hukuksuzluğu ilan etmek başkadır.

Ah Türkiye'm ah,
Ne hallere düştün sen!..

***

Merak ediyorum
Maliye Bakanı Nebati, "…fahiş zam yapanların ensesindeyiz" demişti.
Çaykur, çaya yüzde 44 zam yaptı.
Bu zam fahiş mi?
Bence fahiş.
Bakan ve bakanlık, acaba Çaykur'a ne yapmayı düşünüyor ki,
Çok merak ediyorum…
OGÜNhaber