İktidar fakirin köpeğini bile sevmiyor!

Büyük Millet Meclisi Çankaya girişi
Bilenler bilir,
Hemen bitişiğinde Milli Egemenlik Parkı var…
Orta üçe giden yeğenim dedi ki:
“Dayı,
Burası polis parkı mı?..

Çünkü park polis bariyeriyle çerçevelenmiş…
Utanmasalar, “Sincapları koruma parkı/İnsanlar giremez!” diye tabela asacaklar!
Millet, ne meclisine yaklaşabiliyor,
Ne de egemenlik parkına girebiliyor…
Millet, illet gibi görülüyor,
Milletin vekili milletinden korkuyor…
Oy verirken, sevgili milletimiz,
Hak arayınca anarşik illetimiz…
Parka girmek de yasak,
Parkta konuşmak da yasak…
Aklıma terörist kuşlar geldi,
Demiş ya şair:
“Bir de kuşlar var Hakim bey!
Her şeyin başı onlar…
Onlar özgürlüğü koyuyor insanların kafasına…
Baksanıza, terörist terörist uçuyorlar…

*********

Sokak Hayvanlarına Öte/Nazi…
Enflasyon en çok fakiri vuruyor,
Yeni vergi paketi en çok fakiri vuruyor,
Konut fiyatları ve kira artışı en çok fakiri vuruyor,
Döviz kurlarında değişiklik, hiç dövizi olmayan fakiri vuruyor…
Demem o ki iktidar ne yaparsa yapsın son tahlilde hep fakiri vuruyor, en fazla mağdur olan yine fakir oluyor.
İktidarın artık fakiri sevmediğini biliyor ve kendimizi alıştırmaya çalışıyorduk.
Ama arkadaş!
Bu kadarı da olmaz ki!
İktidar, sokak hayvanları yasasını geçirdi,
Ve katle ferman eyledi…
Anladık ki iktidar sadece fakiri değil, fakirin köpeğini-kedisini de sevmiyor.
Burada bile bir ayrımcılık ve ekonomik ötekileştirme…
Çünkü yasaya onay veren AKP’lilerin veya onların evlad-ü iyalinin sahip oldukları köpekler-kediler yaşayacaklar, yaşatılacaklar ve katle maruz kalmayacaklar!
Onlar, kendilerini fakirlikten muaf eyledikleri gibi, kedi ve köpeklerini de ötenaziden öte ve muaf tutacaklardır.
Çünkü AKP’li olmak böyledir ve bunu gerektirir.
Sadece AKP’li değil, AKP’linin kedisi-köpeği de dokunulmazdır!
Alışmıştık; dert-bela fakire idi,
Ama demek ki yetmedi.
Fakirin köpeğine de ölüm caizdir dendi…

************

CHP’li Belediyeler ve SGK Borcu
Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan
Garip bir adam…
Kibar Feyzo filmindeki Bilo karakterinin güncellenmiş versiyonu gibi...
“Bakmak yasaktır,
Ağam öyle demiştir,
Avradına bile izinsiz bakamazsın!
” diyen tam-hep ve daima yalaka Bilo karakteri…
Bu arada bir şey aklıma geldi:
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e seslenerek, “Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız talimat verin, belediyeleriniz SGK’ye olan birikmiş borçlarını ödesin” demişti.
Diyelim ki tüm CHP’li belediyeler borcu ödedi,
Ki öyle de olacak gibi görünüyor…
Peki o zaman, Erdoğan en düşük emekli maaşını asgari ücret düzeyine çıkartacak mı?
Emeklilere kendisinin bir faydası dokunsun isteyecek mi?
Tabi tabi; çok ister çok…
Hamsi kavağa çıkarsa,
Zeki Müren de bizi görürse…

***********

Barış…
Sanki doğmadan omuzlamıştı savaşın yükünü,
Barış adını koyacaklarını bilircesine…
Doğuştan dalgalı saçları son derece uzlaşmacı,
Uyum ve ahenkten yana,
Sakin göllerin kuğusu bakışıyla,
Barış bayrağına uzanır gibi…
İnançlıydı ve inanmıştı ebeveyni,
Bu defa,
Belki bu defa,
Belli mi olur; ötekilik biter,
Beriki olmanın farkı yiter,
Ve bir orman gibi kardeşcelik galip gelirdi…
O yüzden doğmadan belliydi,
Kavgaya, savaşa, karmaşaya değil; adıyla birlikte barışa dokacaktı…
Öyle doğdu,
Öyle de büyüdü,
Ve hala öyle de yürüyor…
Barış gururlu,
Barış duygulu,
Barış ümitli ve inançlı…
Ama biz üzgünüz,
Biz mahcubuz,
Biz yılgınız Barış’a…
Beyaz güvercinler uçuramadık,
Mavi gökyüzünü duman, sis ve barut kokusundan arındıramadık!
Ne boncuktan bir kuş yapabildik,
Ne de penceresine kondurabildik…
Ama sen pes etme oğul!
İnsanlarını, köpeklerini, taşa kesmiş oğul ve kızlarını solduranlardan, öldürenlerden, susturanlardan korkma!
Bunları gör ve büyü!
Yalanı-talanı, yılanı-çıyanı,
Özgürlüğe göz koyan, taş atan, baltalayan engerekleri gör ve büyü Barışım!
Zaman senden yanadır,
Adınla büyüyen koca bir yarış vardır.
Korkma, tasalanma; barış  senden yanadır,
Alçaklar çomaklasa da,
Tanrı candan yanadır, barış tarafındadır!

OGÜNhaber