Huzur ve rahat evdedir; 'evine dön, bizim kız..'

Aile Reisi "Koca Kurt" kendi tasarımı olan yeni yüzüğünü parmağına takar.
Tesbih koleksiyonu içinden en geleneksi ve en fütürist olanını seçip, bir iki şıklattıktan sonra; "tamamdır, bunu alayım" dedi ve bahçeli evinde, klasik araçların olduğu kısma yönelir.

Kısık gözlerle ve tebessüm içinde sayıları 11'e ulaşmış nostaljik-antika araçlarına "bugün Ankara'yı hangisiyle dolaşsam ki…" dercesine bakar.

Yüzünde belli belirsiz oluşan ince bir tebessümle ama derinden hissettiği muhabbetle hepsini bakışlarıyla sever.
Ve, en son aldığı TC-999 plakalı tek kapı Mercedes'te karar kılar.
Diğerleriyle ziyadesiyle Ankara turu yapmıştır.
Ama İstanbul'dan gelen bu nadide araç Ankara'yla yeterince hemhal olmamıştır.
Büyük bir keyifle biner ve caddeye çıkar.
Genelde teypte Ferdi Tayfur dinleyen Koca Kurt son zamanlarda Yaprak Sayar'dan Klasik Türk Musiki'si dinliyordur.

Ruh ve duygu dünyası yine Türk Musikisine hazırlanmış olan Reis, teybin "play" tuşuna basınca, önce şaşırır, hatta biraz da kızar ama sonra garip şekilde çalan şarkıyı dinlemeye devam eder.

Sezen Aksu'nun "Geri dön" parçası çalmaktadır.
Parçanın nakarat kısmındaki;
"Geri dön geri dön, ne olur geri dön…" kısmını dinlerken, bir anda beyninde şimşekler çakar.
Ankara turu için planlanan süre aşılır.
Ama "Koca Kurt" gezintiye devam etmekte ve tekrar tekrar parçayı dinlemektedir.
Sonra yüzünde garip ve biraz da muzip bir tebessüm oluşur.
Tamam der, tamam…
Bizim aileden giden kıza ben de "geri dön" ve hatta biraz değişiklikle "Evine Dön.." diyeyim, diye düşünür.
Ve gayrı ihtiyarı, minik değişikliklerle şarkıyı kendisi mırıldanmaya başlar.
Kendi tazyik, şiddet ve koyduğu "omerta (suskunluk yasası)" nedeniyle kapının önüne koyulan "evin kızına" söyler gibi…

Alışırım zannetmiştim; yokluğundan acılanmam,
Anladım vazgeçmek zormuş; senin o büyülü tuhaf varlığından,
Muhtacım şimdi, senin bize katacaklarına,
Dön diyorum, artık utanmam zavallı korkularımla, (tam bu mısrada; tamam eve çağırıyorum ama "zavallı" kelimesini kullanmak da bize yakışmaz diye hayıflanır ve çıkartırız bu kelimeyi der.)

Arkasına saklandığım gururumu silerek…
Geri dön geri dön, ne olur "eve dön"…
Uzanıp tutuver elimi yeniden,
Mecburum diyorum anlasana; ne olur "eve dön"…

Her şey bana, seni hatırlatır unutmak isterken,
Utandım, Ferdi'nin acılı şarkılarıyla ağlarken,
Artık bir dost, ya da bir çiçekle,
Evine dönsen…
Her şey seni, gerektiriyor da yeniden…
Geri dön geri dön, ne olur "eve dön"…

"Koca Kurt" Ankara sokaklarında böylesi bir aydınlanma yaşayıp, derin düşüncelere dalmışken bir anda silkinir, kendine gelir ve bu çağrıyı hemen yapmalıyım, der.

Ve basınla konuşurken gündeme bomba gibi düşecek "Evine Dön bizim kız. Rahat ve huzur evdedir" diye söyler..

Bu çağrıyı duyan "evin kızı" ise derin derin düşünür.
Bir an geçmişe gider; yaşadıklarının, yaşatılanların acısını daha dün gibi hisseder.
Neredeenn nereyee….. der.
Hatta, bu vakur, dik, gururlu, sabırlı ve metaneti yüksek "evin kızının" gözleri de dolar.
Sonra çağrıdaki sloganik kısım onun da aklına Sezen Aksu'nun başka bir parçasını getirir.
Adeta çağrıya cevap gibi mırıldanmaya başlar.
"Ne hayallerle ümitlerle
Mutlu olmaktı dileğimiz
Suçlu sensin ve de hırsın…
Şimdi sensizim sen de bensiz…

Bir an gelip de küllenince,
Yüreklerimiz dinlenince,
Başka partilerle teselli bulunca,
İşte sen şimdi çağırıyorsun…

Etrafımızı sarıverecek,
Bir boşluk ki asla bitmeyecek,
Her şey bir anda anlamsız gelecek,
İşte sen o gün tükeneceksin…

OGÜNhaber