6 yıl DSİ Genel Müdürlüğü yapmış,
Sonra AKP'den Afyon milletvekili olmuş,
Daha sonra DSİ'den sorumlu bakanlığa getirilmiş,
Ve şimdi de, Meclis Deprem Araştırma Komisyonu Başkanı olan Veysel Eroğlu diyor ki:
"Hatay Havalimanı konusunda ben bakanken, Devlet Su İşleri'nden görüş istendi.
Esasen biz de burada havaalanı yapılmasının uygun olmadığını belirtmiştik,
Sosyal baskı neticesinde oraya havaalanı yapıldı…"
Pardon ama, o zaman Devlet Su İşleri CeHaPe'ye mi bağlı idi,
Yoksa sen, CeHaPe'nin mi bakanı idin?
Yoksa, "bakandık ama sadece konu mankeni gibiydik" mi diyorsun…
Yahut da, o dönem onu gerektiriyordu,
Halk dalkavukluğu en geçer akçe idi.
Biz de yapmamız gerekeni yaptık ve yapmamamız gereken yere havaalanı yaptık mı demek istiyorsun!..
Doğu Perinçek
Kerameti nerden menkul olduğu belli olmayan bu zatın, "Seçime birlikte girelim" isteği AKP'ce reddedilince demiş ki:
"Cumhur İttifakı, bütün olanaklarını kullanarak HÜDA-PAR'ı parlatmakla meşgul…"
Hayırdır!
Bir zamanlar senin parlattıkların, şimdi başkasını parlatınca zoruna mı gitti?
Yıllardır siyaset sahnesindesin, deneyimlisin,
Bilmeliydin; peçetenin işlevi sona erince, buruşturulur ve bir kenara atılır!
İnce İnce
Kılıçdaroğlu ile görüşmesi sonrası Muharrem İnce şöyle demiş:
"Ayağınıza sağlık; hoşgeldiniz ve güle güle…"
İroni güzeldi ama oldukça kalındı Sayın İnce…
Ama asıl sen gülmüyordun; güle güle derken bile,
Yoksa ince bir sızı mı vardı içinde…
Rahmetli Osman Bölükbaşı natıkası güçlü, siyasette söze hükmeden ve iyi dinlenen biriymiş.
Nüktedanmış; ahali zevkle dinler ve bolca alkışlarmış.
Birgün demiş ki;
Ne hikmetse, alkışlar bana oylar Demirel'e…
Aklıma geldi söyledim işte; inceden inceye…
Papatya mı Rezene Çayı mı?
Erdoğan'a papatya çayı öneren Akşener'e AKP Sözcüsü Ömer Çelik cevap vermiş:
"…Kendi adaylarını ilan ettiklerinden beri PKK'nın defalarca açık destek ilan ettiği bir yapının parçası olarak yola devam etmek zorunda kaldıklarını görüyoruz.
Kuşkusuz bunu tonlarca "rezene çayı" içerek bile hazmetmek mümkün değildir…"
Sahi, hazmetmenin mümkün olmadığını nereden biliyorsun?
Daha önce deneyimlediğiniz ve hala hazmedemediğiniz bir tecrübeniz mi var yoksa?
İndirim
Hükümet açıklamış:
"Nisan ayından itibaren elektrikte yüzde 15, sanayide kullanılan doğalgazda yüzde 20 indirim olacak…"
Ne tesadüf,
Tam da seçime 45 gün kala…
Galiba hepimiz bu filmi bir yerlerden hatırlıyoruz!
Hatta yüzde 200'ü aşan bindirimler yapılırken, demek ki bugünler düşünülmüş!
Ağır adamın devam eden hafif vakası
Yavuz Ağıralioğlu:
"Kuralsız, ahlaksız, ilkesiz kazanmaktansa; mertlikle kaybetmeyi yeğleyen siyasi dili önceledim."
Seni yazmayacaktım ama bu cümleni duyunca duramadım.
Yahu muhterem,
24 Mart'da diyorsun ki;
"Ben mızıkçılık yapmam.
Kızgın veya kırgın da olsam Kemal Bey'e oy veririm.
İstişare ile alınan karara ergen gibi karşı çıkmam…"
3 gün sonra Abdulkadir Selvi'ye konuşurken de, "Kılıçdaroğlu'na oy vermeyeceğim" diyorsun.
Ver veya verme,
İster, istişareyle aldığınız karara ergen gibi karşı çık,
İster mızıkçılık yap; senin sorunun…
Ama bu ne menem bir mertlikmiş ki; üç gün içinde beyazdan karaya dönüyor!
Üç gün içinde sergilenen bu U dönüşü, sen gibi "tutarlılık abidesi(!)" bir ağır abi için bile fazla değil mi!
Bir de,
Artık konuşmaktan ibaret siyaseti ve "siyasi dil öncelemeciliğini" bıraksan da; siyaset yapsan,
Sürekli laf türetmek yerine siyaset üretsen,
Yahut da, hiç olmazsa biraz sussan; nasıl olur ki!..
AKP Kaybeder mi?
Et ve süt fiyatları,
Elektrik ve doğalgaz faturaları,
Akaryakıt fiyatları,
Diğer gıda ürünleri ve hayatın olağan akışına dair hemen her şeye son bir yıl içinde yüzde 200'den fazla zam gelmiş…
Sadece son iki aylık dış ticaret açığı 26 milyar doları, yıllık bazda ise 100 milyar doları aşmış,
Son bir yıllık cari açık ise, 45 milyar doları geçmiş ve hala AKP kaybetmez-kaybetmeyecek diyenler var mı; var…
Bunlar, tuzu kuru olan iki kesimdir!
Birinci kesim;
Sadece son üç ayda, fiyatı yüzde 100'den fazla artan ve 20-25 TL olan soğanı, hala fiyatına bakmadan alanlardır.
İkinci kesim ise;
"Ben fiyatlar normalken de iktidarın verdiği yardım kolileriyle geçiniyordum,
Şimdi de…
Yardım kolileri geldiği sürece benim için sorun yok" diyenlerdir.
Bu yüzden hala Cumhur İttifakı'nın oyları yüzde 40 civarında görünmektedir.
Ama hiç kimse veya hiçbir parti layüsel ve ebedi değildir!
İktidarlar da insanlar gibidir; "doğar-büyür ve ölürler"…
"Kader planı" mıdır nedir,
Yoksa "kaderin üstünde bir kader, göklerden gelen bir karar" mı vardır; bilinmez…
Ama bu iktidar;
Bir deprem ve bir ekonomik krizle gelmişti,
Galiba, bir ekonomik kriz ve bir depremle de gidecek!
Günün sözü Mevlana'dan
Kısmet ederse Mevlâ;
El getirir, yel getirir, sel getirir.
Kısmet etmezse Mevlâ;
El götürür, yel götürür, sel götürür…