En Milli-Manevi kimdir, nasıl olunur..!

Dün, bir eğitimci arkadaşımla sohbet ettim.
Gayretli ve mesleki heyecanı hep yüksek birisi.
"Üniversiteyi bitirdim, atamam yapıldı; ben artık her şeyim" demeyen nadirlerden…

Öğrenerek, öğrenmeyi sürdürerek öğretmeyi tercih eden birisi.
Eğitim, Ebeveyn, Okul, Veli iletişim ve ilişkisine dair pratikten gelen ciddi tespitleri var.
Merakla dinledim ve gönderdiklerini okudum.
Bundan sonra zaman zaman düşünce ve tespitlerini yazacağını söyledi.
Çok memnun oldum.
Bu köşede sizlerle de paylaşacağım.
Gönderdiği yazıda bir kavram dikkatimi çekti.
"Milli ve Manevi değerlere saygılı/sahip olmak…"
Söylerken veya yazarken su gibi akıyor elimizden, dilimizden…
Belki de hepimizin en bol söyleyip, kullandığı bir kavram.
"Milli-Manevi Değerler",
Sahip olmak,
Saygılı olmak…
Nedir mesela, "milli-manevi" değerler..?
Bunlara sahip ve saygılı olabilirlik nasıldır.?
Hemen, "Vatan-bayrak-millet" sevgi, saygı ve sahipliği diyebilirsiniz.
Manevi kısmına gelince din, ahlak, hak, hukuk denebilir.
Doğru mu.?
Evet…
O halde daha basit ve sade gidelim.
Mesela "Vatan" nasıl sevilir.?
Veya kime, "vatanını en çok-iyi-doğru ve güzel" seviyor denir.?
Bayrağa "saygı/sevgi" en yüksek kimdir.?
Veya bu nasıl olur.?
Yahut da, buna mazhar olmak için yapılması gereken "en"ler nedir..?
"Vatanımı, bayrağımı, ülkemi çok seviyorum" diye en çok söyleyen veya sürekli dillendiren mi en çok "seven-sayan ve sahip" olandır..?

Cehaletimi mazur görün; merak ediyorum…
Gelin "Manevi" kısmına da bakalım.
"Ben dindarım" deyince maneviyatlı veya daha manevi mi oluyoruz.
Yoksa sürekli "ayet-hadis" söyleyince mi..?
Veya "ahlak" kavramını her cümlede kullanınca mı en çok ahlaklanıyoruz.?
Bunun göstergesi nedir,
"Milli-Manevi" değer sahipliğinin dışavurumu, tavır ve davranışa dönüşümü nasıldır..?
Tam bu noktada; "peki nasıl olurmuş, sen söyle o halde…" dendiğini duyar gibiyim.
O kısma girmeyeceğim.
Sadece, sürekli söylediğimiz ama açıkçası içerik, fiiliyat ve eyleminin nasıl olduğunu pek de düşünmediğimiz, adeta söylem klişesine dönüştürdüğümüz kavramların içeriğini boşaltıyor muyuz yoksa, diye sormak/sordurmak istedim.

Yani haksız mıyım; çocuklarımız ve gençlerimizle ilgili konuşurken dilimizden düşmezlerimiz var.
"Dinine, diyanetine bağlı, vatanını milletini seven, milli ve manevi değerlerine sahip ve saygılı bir nesil…"

İyi, hoş güzel…
Ama nasıl, nasıl…
Bu söylenenler, nasıl olur ve oluyor.
Biri bana bunu anlatsın.
Ben anlama yetisi çok düşük biriyim.
Ve benim bile anlayacağım şekilde; basit, sade, yalın ve "hah işte… ben bile anladım" diyeceğim şekilde anlatsın, lütfen…
OGÜNhaber