Halkın Ahmet Davutoğlu’nun liderliğini içselleştirip, benimsediği anlaşılıyor.
Hal böyleyken de, Ak Parti’nin bir yıl içerisinde girdiği üç seçimlik sürecin son durağı olan, 2015 Genel seçimlerine yönelik, sandık dışı manipülasyon hamleleri başlamış haldedir. Bu planların başında ise maalesef ki, yine AYM başat rol almış görünmektedir.
Daha önce Erdoğan’ında mevcut bulunduğu bir ortamda “gömlek değiştirmekle” özdeşleşen konuşmasıyla, ana muhalefet rolüne soyunan Haşim Kılıç, dalkılıç bir operasyona başlamak için nabız yoklamaya başlamıştır. Güya sonrasında tevil çalışmaları yapsa da, adeta kamuoyunun tavrını ölçmek istercesine, bir gazeteci kanalıyla % 10 seçim barajıyla ilgili yapılan başvuruların iki üç hafta içinde sonuçlanacağını dillendirmiştir.
Bu haberi duyan tüm muhalifler ise (CHP-MHP-HDP- Paralel Medya ve müsteşrikleri…), ağız birliği içinde aynı nakaratı tekrarlamaya başladılar. Hukuk tekniği açısından mümkün olmayacağını bilmelerine rağmen, sırf Ak Parti husumetiyle, hukuken sakat olan “Haşim Kılıç” hamlesinin, seçim sonuçlarına yansımalarını hesaplamaya ve anlatmaya başladılar.
Şimdi bu noktada Yüksek Yargının Başkanına; Ey Başkan 1995 yılındaki kararına yeniden bir bak demek istiyorum. O dönemde % 10 seçim barajının makul ve gerekli olduğunu net bir şekilde ortaya koyan karar şerhine ne demeli…
Ha yoksa sen de “dün dündür bugün de bugün” mü diyorsun…
Yoksa o zaman, o gömleği giyiyordum, şimdi ise gömlek değiştirdim mi diyorsun…
Yoksa zaman içinde değiştim, eski imajımı yenilemek mi istiyorum diyorsun..
Yoksa Ülkede’ki muhalefet eksikliğini ben “AYM Partisi” şekliyle ikame etmek mi istiyorum diyosun…
Ey Sayın Başkan, jübilene çok az bir zaman kalmışken, yeni gömleğinle, güya “vuruşarak mı çekildim” demek istiyosun…
Ama kimle vuruşarak, kimle mücadele ederek, ve bu -sözüm ona- mücadelenle kimlerin değirmenine su taşıyarak çekiliyorsun? Yapacağın bu hamleler, Türkiye’ye nelere mal olacak farkında mısın?
Eminim farkındasın, farkında olmaman mümkün değil…
Ama, lakin, fakat bunu neden yapıyorsun, Allah aşkına bunları söyle bizler de bilelim; içindeki onulmaz bir hale gelmiş olan bu Ak Parti ve Erdoğan antipatisini… açıkla, söyle,dillendir, bizler de bilelim, seni de tehdit edenler filan varsa….
Sayın Başkan; “zilletle yaşamaktansa izzetle ölmek evladır” diye bir özdeyiş var, Başkanlık sürecinizin sonlanması arefesinde, lütfen bir daha düşünün ve adeta “kıldan ince kılıçtan keskin” bir süreçte ayakta kalmaya büyük çaba sarfeden Ülkemizde, alacağınız “cinnet hali” kararlarla, “suyu bulandırmayın”…
Yazıktır bu ülkeye, yazıktır bu halka…
“Sorumsuz yetkili” bir konumda kullanacağınız yetkilerin nelere mal olacağını sakın ola ki göz ardı etmeyin.
Alacağınız kararların ortaya çıkaracağı fecaat ve felaketleri göz ardı etmeyin.
Nasılsa Martta gidiyorum, “benden sonrası tufan” demek gaddarlığını göstermeyin, çünkü kişisel hırslar ve husumetlerle alınan kararların tüm ülkeye tahribatını görebilecek kapasite ve birikimde birisiniz.
Sizi Vicdan ve Nefis Muhasebesi yapmaya davet ediyorum !.