Eyyy Ehl'l-Hal ve'l-Akd…
Yani, Müslümanlar üzerinde etkili olan ve onlara söz geçiren alimler…
Neredesiniz..!
Allah rızası için,
İslam Dini için,
Peygamberin hatrı için,
Biriniz, bu müstafi "Ayasofya İmamı/İslam Hukukçusu/Fıkıhçı" Ulema-i Et-Tivitır Boynukalın Hoca'yı durdursun…
Yok olmadı mı…
Toplumun huzuru için,
İnsanların dinden soğumaması için,
Yahu, hiç olmazsa; yaşadığımız Ramazan Ayı hürmetine,
Durdurun şu Hocayı, durdurun…
Freni boşalmış kamyon şoförü gibi rampa aşağı gidiyor, valla…
Pamuk tüccarlığına başlamış, şimdi de…
Yahu Boynukalın Hocam,
Sana helal-haramı öğretmek, kimin haddine…
Hangi "adi bir güruh", sen gibi "münezzeh" birine, "mukaddes" ilmine, "istisnai" kişiliğine laf edip, bir şey öğretmeye kalkabilir..!
Sen ki, yücesin/ulvisin/kutsalsın…
Gerisi "güruh, güruh"…
Sadece "güruh" mu..!
"Adi bir güruh".
Yani;
Aşağılık,
Aşağı görülen,
Küçümsenen,
Değersiz kimseler topluluğu…
Ama çok sevgili ve pek mümtaz Boynukalın Hocam..
"Allah Rızası için/Rıza-i İlahi için" bu büyük "sırrını" bize de söylesene..!
İnsanlardan hangilerinin "güruh", hangilerinin "adi bir güruh", hangilerinin "değil" olduğunu gösteren bir "rüya" mı gördün,
Yoksa İlahi bir "el" mi aldın,
Veya, Cem Yılmaz’ın dediği gibi; "Bir ışık gördüm ve ışığın sonunda biri bana gell gelll diyordu" mu oldun,
Yahut sen nasıl bir keramet ehlisin; söyle hocam, söyle…
Tamam, idraktan yoksunuz ama anlamasak da, bilmiş olalım..!
Biz aciz/zavallı/nasipsizlere de söyle..!
Bir de, çok değerli Boynukalın Hocamız maneviyat çeşmesi Et-Tivit’inde, cümlesine şöyle başlıyor;
"Devletimin üniversitesinde…"
Yani;
"Benim devletim…"
Sadece "Benim"
Ben ben ben…
"Devletimin…" derken, fışkıran enaniyet/kibir ve egoya bakar mısınız…
Bahse konu olgu,
Yani devlet,
Herkesin/hepimizin/cümlenin devleti,
Sanki üstsoyundan tevarüs ve sadece kişiye özel/Hocamıza teslim bir Tereke’ymiş gibi…
"Devletimizin…" bile demiyor/diyemiyor,
“Devletimin…”
Yani onun,
Yani Boynukalın Hoca’nın devleti…
"Güruh"laşmış Sizlerin/Onların/Ötekilerin değil..!
Çünkü, maazallah(!) "Bizim/Bizim Devletimiz" dese; o, "güruh" dediği "Değersizler Topluluğu"nun da, devlete dahil olma riski var..!
Allah korusun…
Düşman başına, düşman başına…
Eyyy çürümüşler, ötekiler, aldanmışlar, yoldan çıkmışlar, savrulanlar, ezginler, tükenmişler,
Eyyy Endülijans belgesi alabilmekten mahrum kalmışlar,
Eyyy "esfeli safilin"deki(!) “Adi Güruh”…
"Kaliteli pamuk"çu Hocamız buyuruyor ki…
Pardon Boynukalın Hocamız.. (Hocam neylersin, cehalet diz boyu…Sürçü lisanımız affola…)
Sefer başlıyor; biletler tek gidiş/menzil belirlenmiş…
"Alayınızın cehenneme kadar yolu var"
Not: Rezervasyon bizzat Boynukalın Hoca tarafından yapılmıştır.
Haaa… Bu arada;
Boynukalın Hocamız öyle düşünceli, öyle duyarlı, öyle hassasiyet sahibi ki,
O, "Adi bir güruh" için bile "pamuk" hazırlıyor,
Hem de "kaliteli"sinden…
Nankör "Adi Güruh",
Çok nankör ve dahi "haram-helal nedir’i" bile bilmekten acizsiniz.
İlber Ortaylı Hocamızın deyişiyle "çok cahilsiniz".
Ama buna rağmen,
Alicenap/fedakar/yüce şahsiyet,
Boynu kalın hocamız, "şeyinize şey edilecek" pamuğu bile düşünüyor,
Ama siz, ama siz….
Tek kelimeyle "Nankörsünüz…"
Haaa…
Bu arada Sayın ve pek Muhterem Boynu Kalın Hocama veya El-Ezher Üniversitesinden birine sormak isterim ki;
Acaba "adi bir güruh" için "kaliteli pamuk" hazırlayanlar, "defin ve pamuk tıkama ritüelinden" muaf mı…
Hani, Alemlerin Rabbi,
Herkesin Allah’ı,
Yerin ve göklerin Sahibi,
Adaletlilerin en adaletlisi olan Yaratıcımız,
Haşa ve Sümme Haşa, kimi Boynukalın kullara muafiyet tanımış olabilir mi..!!!
Hoca ne demiş de bunları yazdın ki, diyorsanız;
Hocamız şu Tweet’leri atmış…
“-Helal haram nedir bilmeyen adi bir güruh kalkmış bana helali haramı öğretmeye kalkıyor. Devletimin üniversitesinde din dersi verip helal hatta farz olan bir iş yapıyor ve karşılığını helal olarak alıyorum. Sizin pisliğinize ihtiyacım yok. Alayınızın cehenneme kadar yolu var.
-Merak etmeyin ey güruh, haram (!) ettiğiniz vergilerinizden bana düşen hisseden hepinize kaliteli pamuk aldım, artık helal edersiniz, ne yapayım.”