Afrin, sadece Afrin'den ibaret değildir

Çünkü Suriye, Suriye’lilerin iç sorunu olmaktan çıkmış; egemen ve kemirgen emperyalistlerin bilek güreşine sahne haline gelmiştir.

Bölgeye gelmeyen bir tek Çin kalmıştı; o da yakında geleceğini açıkladı.

Amerika,
Rusya,
İsrail,
Fransa,
İngiltere,
Almanya,
İran,
Ve yakında da Çin….

Mehmet Akif’in tabiriyle; “Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer” orada.

Ve dikkat edin; burayı tepiştikleri arenaya çeviren “fil”lerin hemen hepsi, neredeyse km’lerce uzaktan geliyorlar.

On bin km. uzaktaki ABD’nin “ulusal güvenliği” buradan tehdit ediliyor ne hikmetse…

Hal böyleyken; Suriye ile 910 km sınırı olan Türkiye lakayt kalacak, öyle mi..!



Aman ben gözümü kapatayım diyecek.

Sonra Kuzey Suriye’den fiili saldırılarla “ulusal güvenliğimiz” tehdit edilecek.

Ve biz hiçbir şey yapmayacağız..!

Nihai hedefin Türkiye olduğuna kör kalacağız.

Basiretten, ferasetten uzak “neme lazım” diyeceğiz.

Yok efendim; “filan şunu yapmasa idi, AK Parti böyle etseydi veya etmeseydi, şu-bu-o,  şunu-bunu görmeseydi, böyle olmayacaktı” gibi kısır tartışmalar yapacağız.!

Hanımlar, beyler…
Bu topraklarda yaşayanlar,
Kimliğinde Türkiye Cumhuriyeti yazanlar,
Kısaca hepimiz ve herkes…
Bırakalım bunları,
Bırakın “kayıkçı kavgasını”.

Şuanki Suriye sadece coğrafi sınırlarıyla belirlenmiş bir Suriye devletinden ibaret değildir.

Suriye, gelmekte olan “Küresel Fırtına”nın ayak sesleridir.

Egemen Fil'lerin salvolarıdır.

Afrin Harekatı sadece YPG/PYD/PKK terör örgütlerine karşı verilen bir mücadele değildir.

Fırat Kalkanı Harekatı gibi de değildir.

Afrin, sadece coğrafi bir yerleşim yerinin terörden arındırılması basitliğinde de değildir.

Yani Afrin  Harekatı, sadece Afrin’den ibaret değildir.
Afrin Harekatı, Türkiye’nin gelecek mücadelesidir.
Afrin Harekatı, ülkemizin istikbal savaşıdır.


Afrin, km’lerce uzaktan gelip “tepişen fillere” defolun dürtmesidir.

Suriye bahane hedef Türkiye” diyenlere Türk ve Türkiye’yi gösterme harekatıdır.



Afrin, “Devlet Aklı”nın harekete geçmesidir.

Afrin, “ölümse ölüm” diyerek yapılan “varoluş mücadelesi” ve “diriliş harekatı”dır.

Afrin’e, terörize olmuş basit bir Suriye şehri gözüyle bakarsak; işte felaket ve helaketimiz bu olur.

Uyanmaya, büyük oyunu görmeye ve direnişe mecbur ve mahkumuz.

Biz, bin yıldır Anadolu’dayız ve gidecek yerimiz yok.
Biz, ölmeden bırakamayız.

Bu yüzden de; Suriye üzerinden yaklaşan “Büyük Fırtına”ya hızla, şiddetle ve topyekün hazırlanmalıyız ve karşı koymalıyız.

Acilen ve süratle; devlet olarak, millet olarak kendimizi bu büyük mücadeleye göre konumlandırmalıyız.

Devlet-millet olarak; her türlü savunma enstrümanlarını hazırlamalı ve müteyakız olmalıyız.

Başlayacak büyük mücadele için kendimize yetecek, başkasına muhtaç olmayacak her türlü donanımı yerli imkanlarla üretir hale gelmeliyiz.

Çünkü, dışa bağımlı olarak kullandığımız her türlü silah ve teçhizata ambargoları,
Dostların düşmanlıklarını,
Müttefiklerin husumetlerini,
Gizlenen Haçlı Zihniyetinin en acımasızca hortladığını göreceğiz.

Afrin’le başlayan Harekat, tüm mazlum ve mağdur milletlerin oluşturacağı “bölgesel bir ittifak ve cephe”dir.

Kurtuluş savaşımızda kim yanımızda olduysa,
Binlerce km uzaklardan kimler destek yolladıysa,
Kimler bizi, mazlumların, mağdurların, sömürülenlerin sesi ve hamisi gördüyse, yine onlarla bir ve beraber olup; “Ölümcül Direniş”i göstereceğiz.

Ne ABD, ne Avrupa ülkeleri, ne Rusya, ne bir başkası; dostumuz değildir.

Hepsi hasımlaşacak, gizli kinlerini kusacak ve gerçek yüzlerini gösterecek.

Sadece biz bizeyiz ve biz bizleyiz.

Afrin Harekatı bir savunma hattıdır.

21. Yüzyıl Haçlılarını karşılama, durdurma ve defetme harekatıdır.

Afrin, sıkı savunmanın ötesine geçerek, tehlike ve tehditleri içimize gelmeden yok etme eylemidir.

Afrin Harekatı; Coğrafya’nın, Ortadoğu’nun, Afrika’nın, Asya’nın uyanışıdır.

Afrin Harekatı; Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’ndeki kadim devlet aklının, “ben oyunu bozarım” silkinişidir.

Afrin Harekatı, “Türk’ün Türk’ten başka dostunun olmadığı” bilincinin harekete geçişidir.

Afrin Harekatı;
Planların bozulmasıdır.
Oyunun deşifre edilmesidir.
Diplomasiyse diplomasi ama savaşsa da savaş denmesidir.
Diriliştir, uyanıştır ve varoluş mücadelesidir...


Safları sıklaştıralım,

Dahili ihtilafları bir kenara bırakıp, “Büyük Fırtına”ya hazırlanalım.

İçimizdeki sinsi hainlere fırsat vermeyelim.

Uyanık, akıllı ve zinde olalım.

Emin olalım ki; canımız yansa da, biz kazanacağız.

Tarih yine, Türk’ün Afrin’le başlayan 21. Yüzyıl destanını yazacaktır.

OGÜNhaber