Yeni Algı Operasyonu: Bol keseden atılan anketler..

Liderler sıcak Ramazan ayına rağmen yoğun bir miting trafiği ile şehir şehir dolaşıyorlar.

Tabi bu arada, seçimi bir harman vakti olarak gören anket şirketleri ile siyasi danışmanlık şirketleri de sürekli ortalıktalar.

Her gün yeni bir anket açıklanıyor. Her anketin neticeleri de birbirinden çok farklı. Telaşlarından  belli gayretlerin peşinde oldukları görülüyor.

Kötü Plan yapanın planı ayağına dolaşırmış.

Ülkemizin önemli anket şirketlerinden olan SONAR’ın Başkanı Hakan Bayrakçı, Habertürk ekranlarında Fatih Altaylı'nın sunduğu 'Teke Tek' programına konuk oluyor. 24 Haziran seçimlerine sayılı günler kala, ilk turda hangi adayın kaç puan alacağına yönelik tahminlerde bulunan Bayrakçı, sonrasında, 'Bol kepçeden attık' ifadesini kullanıyor.

Evet bol kepçeden atıyorlar.

Herkes umduğunu söylüyor. Düşünü gerçekle karıştırıyor.

Cenab’ı Hak işte böyle adamın elini ayağına dolaştırır. 80 milyonun önünde rezil eder adamı.

Hakan Bayrakçı, o kadar dalgın ki, Uçakta olduğunu unutmuş. Sigara yakmış. Basından öğrendiğimiz kadarıyla, savunmasında da diyor ki “İstanbul-Dalaman THY uçuşundayım. Tualette bir sigara yaktım ve  daha ilk nefeste nerede olduğumu hatırlayıp attım. Sonra bir hostes suçumu yüzüme okudu ve inince uçağın kapısı açıldığında iki polis tam bir suçlu muamelesi ile beni göz altına aldı. Herkesin önünde. Ne diyim ki!"

Yaa sevgili dostlar.

İnsan oğlu küçücük aklı ile oyun kurar. Cenab’ı Hak’kı da seyreder zanneder.

O Hayy’dır. Her daim hayattardır. Hayat verir.

Kayyumdur. Her daim Kainatı görür. Gözetir. Takip eder.

Habir’dir. Her şeyden haberdardır.

Lakin, şunu da ifade etmek lazımdır ki,

Anket yöntemi bilimsel bir yöntemdir. Doğru örneklem seçilir, metodolojisine uyulursa belli güven aralığında doğru neticeler verir. Bu nedenle işini doğru yapan şirketlere hiç bir lafımız olmaz.

Ama bizim ülkemizde maalesef, bu iş tamamen seçmeni manipüle yolu olarak kullanılıyor.

İki  hedef var.

Birinci hedef, Cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci tura taşımak ve AK Parti’de bozulacağını düşündükleri moralle ikinci turda işi bitirmek.

İkinci hedef ise, Meclis’te çoğunluğu sağlayarak, Recep Tayyip Erdoğan seçilse bile Meclis’te hükümeti çalıştırmamak.

Yeni sistemde, meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimi aynı anda yapılmak zorunda olduğu için, yeniden bir seçime daha gitmek.

Yani, yapmak üzere değil, yıkmak üzere yapılan bir kirli siyaset var karşımızda.

Kimse şu doğru soruyu sormuyor.

Diyelim ki, AK Parti Hükümeti olmadı.

Bir yanda Saadet’i, Bir yanda HDP’si, CHP’si, hala ne olduğu meçhul İP’si nasıl bir araya gelip bu ülkeyi yönetecekler.

Hangi konuda anlaşacaklar.

En garibi de, daha doğrusu anlamakta zorluk çektiğim Saadet Partisi.

Her fırsatta, AB’ye hayır diyen, İttihad-ı İslam diyen SP’liler, ortada koskoca Milli güçler (AK Parti, MHP, BBP) dururken, islam birliğini CHP ile nasıl sağlayacaklar.

Sevgili dostlar,

Çok önemli bir karar aşamasındayız. Bu kararı vermeden, şu soruları kendimize soralım. Kendimizi düşünmüyorsak çocuklarımız için soralım.

Türkiye’yi 2023 hedeflerine, 2053 hedeflerine kim taşıyacak?

Ne olacağı meçhul, HDP’nin barajı aşmasına medet bağlayan, kırk yamalı bohça ile Millet ittifakı’mı?

Türkiye’yi, 16 yılda 3,5 kat büyüten, planları, hedefleri belli AK Parti’mi?

Değerli Okuyucular,

Bu senaryo’yu 7 haziran’da hep beraber görmedik mi? Anlaşabildiler mi? HDP’siz nasıl olacak? HDP ile nasıl olacak hiç düşündünüz mü?

Bölgesinde ve Dünyada lider ülke olan Türkiye’mi istiyoruz,

Dış güçlerin oyuncağı olmuş piyon bir ülkedemi yaşamak istersiniz?

Yeniden Koalisyonlara mahkum olan, bir ileri, bir geri giden Türkiye’mi istiyoruz, istikrar içinde büyüyen Türkiye’mi?

Elbette ki, bu hükümetin de eksiklikleri var. Bunlar küçük karın ağrıları seviyesindedir.

Anlatılan tüm eksiklikler,

SSK önlerinde bekletilmekten,

Hastanelerde rehin bırakılmaktan,

Yağ, şeker kuyruklarından,

Başörtülülere yapılan zulümlerden daha mı fazladır?

Bütün bu eksiklikleri toplasak,

Yerli Sanayi hamlemizi,

Havalanları, yolları, YHT projeleri,  Askeri vesayetin kaldırılmasını, FETÖ gibi 50 yıllık bir ihanet şebekesinin çökertilmesini, Başörtülülere getirilen özgürlükleri, Mazlum ve mağdur dünya milletlerine verilen desteklerin yanında bir anlam ifade eder mi?

Bu nedenle,

Basiretli Türk halkı, ülkemizi yeni bir maceraya sokma gayretleri içerisinde olanlara fırsat vermeyecek ve gereğini yapacaktır.

Allaha emanet olun değerli dostlarım.
OGÜNhaber