DPT’den sonra daha çok Projeler üzerine yoğunlaştım. Özellikle MEB’deki çalışmalarım, Uluslararası projelerin yönetimiydi..
MEB’de çalışırken, Dünya Bankası ve AB projeleri yürütüyorduk. Bu projelerde yabancı meslektaşlarımız da bulunuyordu.
Güzel dostluklarımız oldu.
Bir kısmıyla da ara sıra görüştük..
Geçenlerde, yabancı dostlarımızdan bazılarıyla karşılaştık..
Sohbet tabii ki Türkiye’ye geldi..
Yaklaşan seçimlere geldi..
Ben dostlardan, gözlemlerini almak istedim..
Türkiye dışarıdan nasıl görünüyor,
Öğrenmek istedim..
Türkiye’de yaşanan ekonomik gelişmeleri takdir ettiklerini söylediler.
Suriye’li mülteciler konusundaki tavrını da övüyorlar.
Ancak;
AB reformları konusundaki heyecanın azaldığını gözlemlemişler..
Haklılar,
Konu döndü dolaştı Cumhurbaşkanı’na geldi..
Türkiye’nin diktatörlüğe doğru gittiğini belirttiler..
Ben de siz hiç Diktatörlükle yönetilen bir ülkede bulundunuz mu? diye sordum.
Bir kaç Afrika ülkesi saydılar.
Suriye’ye de gitmişler bir konferansa..
Suriye’yi duyunca ben söz aldım.
2 kez Halep’e gitmiştim.,
Kalkınma Ajansında çalışırken.
Cilvegözü’nden çıkınca, Dakka 1 , Gol 1
Sizi kocaman,
Devasa bir Esed resmi karşılar.
Suriye’de o dönemde, gezmek tozmak, eğlenmek serbestti.
Ancak insanlar hiç siyaset konuşmazdı.
Kendi aralarında, odalarında bile, kimse yokken dahi,
Esed nasıl...? diye soracak olurduk..
Ya duymazdan gelirlerdi, yada elleriyle “sus” işareti yaparlardı.
Hatta Hatay’a gelen Suriye’lilerle bile, Esed’le ilgili düzgün bir cümle kurduğumuzu hatırlamıyorum.
El Muhaberat’ın her yerde olduğunu sanıyorlardı.
Paranoya durumu vardı..
Biz de dostları fazla üzmeden, havadan sudan konuşurduk..
Yabancı dostlarım da, buna benzer olaylar anlattılar..
Sonra da,
Dedim ki bunlar önemli değil,
Bakın size ne göstereceğim..
İnternetten, (çok şükür! google var)
“Sözcü Gazetesi Mansetler” diye arama yaptım..
Arama Motoru 35 saniyede 1.150.000 sonuç bulmuş.
Görsellere tıkladım..
Bir arkadaşa dedim.. Bana inanmazlar, translate please (Çeviri yapmasını rica ettim.)
Burada, o başlıklardan bir kısmını size göstereyim..
Onlar da baktılar, önce güldüler..
Sonra dediler, haksızlık yapıyoruz..
Yorumsuz olarak sizlere birkaç başlık gösteriyorum..
(Herkesin elinde akıllı telefon var artık.. Siz de bakın..)
Vs. vs..
Evet, Sözcü Gazetesi bir örnek..
Sözcü Gazetesi Türkiye’nin demokrasi şahidi.
Yaşa Sözcü!
Var ol sözcü!
Senin saçma sapan, bağnaz başlıkların sayesinde saflar sıklaşıyor..
Millet İnadına AK Parti,
İnadına Tayyip diyor
Benden söylemesi..
Sen bu yolda devam et..
AK Parti yüzde 45’le geliyor..