Ben, benim Demirel’imi anlatmak istiyorum..
Türkiye Cumhuriyeti’nin en genç Başbakan’ı Demirel’i..
İlk Cuma namazı kılan Başbakan’ı Demirel’i..
İslamköylü Hacı Yahya'nın oğlu Çoban Süleyman’ın Başbakan olması, yani, ağzı çorba kokan bu milletin içerisinden bir Başbakan çıkması, bu ülke demokrasisi’nin ilk büyük zaferidir.
Hep horlanan, azarlanan, şehirlerde kapıcılıktan daha büyük paye verilmeyen kesimlerin ilk büyük zaferidir.
Süleyman Demirel, kendisi anlatıyor..neden “Bu ülkede, benim insanım göğsünü gere gere “Ben Müslüman’ım” diyebilmelidir” lafını söylediğini..
Çünkü o yıllarda, bu milletin insanı, bu “Elhamdulillah Müslümanım” lafını söyleyemiyordu.
Memleketin kıtlık yılları, yine O’nun deyimiyle, “70 Cente muhtaç olduğumuz yıllar..” Döviz krizi var ülkede..
Maneviyattan uzak bürokrasinin aklına hemen “Hac yasağı gelir..” Yasak çıktı çıkacaktır.. hatta Bakanlar Kurulu kararı bile hazırlanmaya başlar. Konu Başbakan Demirel’in huzuruna kadar gelir..
Demirel isyan eder. “Benim vatandaşım bir ömür boyu çalışır. Yemez, içmez.. Hac parası biriktirir. Gidin dövizi başka yerden bulun. Vatandaşımı da Hacca gönderin.” der..
Yine 12 Eylül öncesi..
İhtilali olgunlaştırma çabaları.. vatanperver, milliyetçi gençleri, “Ülke elden gidiyor.. ”Komunizm gelecek” korkusuyla sokaklara çıkarma çabaları..
Aynı silahdan çıkan mermiler, önce Maraş’ta kullanılır.. sonra Çorum’da.. sonra başka başka yerlerde..
Günah keçisi ise "milliyetçi gençler"
Demirel yine isyan eder.. “ Hiç kimse bana Ülkücü ve Milliyetçiler adam öldürüyor dedirtemez..”
Bediüzzaman Said Nursi, bu topraklarda yetişen, en büyük İslam alimi.. Zamanın müceddidi..
Ancak bırakın sol kesimi, sağda da çekemeyenleri var.. Büyük üstadın alimliğini tartışmaya çalışırlar..
Başbakan Demirel (Belki de bu sözü söylediğinde Cumhurbaşkanı Demirel) yine isyan eder.. “Said Nursi, büyük bir İslam Alimidir.. Aksini iddia edenin alnını karışlarım.”
Hatta, solcu yazarlar hep şunu der, "Demirel'in her konuda fikri değişmiştir. Bir tek Said Nursi konusunda, hep aynı fikirdedir..
Bu yüzden, zamanında İsmet İnönü, meydanlardan Demirel'e seslenir.."Demirel Said Nusi'nin halifesi olmak istiyor. Gelsin, böyle olmadığını söylesin. Nurculara karşı beraber çalışalım.."
DYP’li yıllar, benim de bizzat şahit olduğum bir anı...
Yer Ankara..Vatandaşlar Başbakan’ı görmek, taleplerini iletmek isterler. Bir yaşlı Dede’de, Başbakan'a ulaşmak ister. Korumalar tartaklar..Demirel bunu görür.
Korumaya çıkışır.. “Ne yapıyorsun sen.. Biz onların üzerine titriyoruz..Sen itiyorsun.”
65 yaş maaşını çıkaran,
Garibanlar için yeşil kartı çıkaran O’dur.. Bu yüzden, çok hayır dua almıştır..
O dua edenlerden birisi de benim rahmetli Annemdir..
Şimdi tabii, 13 yıldır AK Parti döneminde yaşayan, biz tatlı su müslümanları, Demirel’i eleştiriyoruz..
Şöyle yapsaydı..
Böyle yapmış vs..
Şimdi konuşmak kolay..
Gel de bu lafları, 1965’de söyle, 12 Eylül öncesinde söyle.
Rahmetli’nin kurmuş olduğu Hükümetlerde, milliyetçi kadrolara, muhafazakar kadrolara kucak açılmıştır..
Türk sağı’nın yetişmesinde, kadroların oluşturulmasında büyük hamilik yapmıştır..
Demirel ve aslında O'nun ekolünden gelen merhum Özal hariç, hiçbir sağcı lider O’nun yapmış olduğu hamiliği yapmamıştır..
Herkes, kendi fraksiyonunun yaşamasına izin vermiş, diğerlerini kâle almamışken,
Demirel, milliyetçi ve muhafazakar tüm kesimleri kucaklamasını bilmiştir.
Büyük devlet adamına Allah’dan rahmet diliyorum.. Nur içinde yatsın..