Yalan

Hayatta sevmediğim sayılı şeylerin en başında gelir yalan.
Yalan neden söylenir hiç anlamam mesela.

Hiç söylemedim mi?

Tabi ki söyledim...
Çoooook söyledim, küçüktüm, cahildim, isteklerim veya yaptıklarım onay görmez diye söyledim belki de bilmiyorum.

Yaş aldıkça fark ettim ki yalan söylemek gereksiz.
Yalan söylemek insanın omuzlarında ekstra bir yük.
Yalan söylemek beyin fırtınası.
Beyninin bir bölümünü sürekli söylediğin yalanı unutmamak adına çalıştırmalısın.
Sen bir kişiye yalan söyleyeceksin diye bedenin sarf ettiği efora bakar mısın?
Ruhunda aynı yorgunluğun içine giriyor yalan söylendiğinde.
Çünkü göz göre göre karşındakini olmamış bir şeye inandırmaya çalışıp onu kandırdığını kendin çok iyi biliyorsun.
Bu durumdan memnun değilsin belki fakat söylediğin yalan ağzından çıktıktan itibaren bir pişmanlığa dönüşmeye başlıyor kendi içinde.
Sonra bir de onun düşüncelerine kapılıyorsun.
Eyvah eyvahhh!..

Mesela halk arasında kullandığımız pembe ve beyaz yalan dediğimiz yalan stilleri var :)
Yalana doyamayıp onu masumlaştırdığımız lakaplar bunlar.
Yalan yalandır.
Pembesi, beyazı, mavisi, yeşili olmaz bu işin.
O söz ağızdan yalan olarak çıkıyorsa, kalpten yalan söylemek geliyorsa bunun üzerini kapamak için renkleri kullanmamıza hiç gerek yok.
Mesela birilerine bir şey söylemek zorunda da değiliz.
Belki de söylemek zorunda hissetmesek hiç yalan kalmayacak ortada...

En nihayetinde herkesin kendi hayatı.
Herkes yaşamak istediğini yaşar bu hayatta.
Kimse istekleri veya hayalleri yüzünden birine açıklama yapmak zorunda değil.
Her birimiz bu hayata kendi hayatımızı yaşamak için gönderildik.
İsteklerimiz, hayallerimiz bizim.
Bir başkasının değil.
Ve bunu yapmak için, kimseye açıklama yapmaya ya da düşünceleri ne olur gerekçesiyle yalan konuşmaya gerek yok.

Yalan söylemek acizliktir.
Yalan söylemek kendini yalnızlaştırmaktır.
Yalan söyleyen insan kendini sevmeyen insandır.
Kendini sevmeyen insanlardan uzak durmalı.
Kendini sevmeyen insan kimseyi sevemez çünkü.
Yalana sığınan insan ise kendi özgüvenini tamamlayamamış, insanlara kendini olmak istediği haliyle göstermeye çalışan insandır.

Yalan söylemek ciddi bir kabiliyet gerektiriyor bence.
Bunu rahatsız olmadan ve devamlı yapabilen insan benim gözümde tehlikeli insandır.
Neysen o’sun.
Ve böyle muhteşemsin.

Kimsenin seni kabul etmesine gerek yok.
Kimsenin senin hayatını, isteklerini, hayallerini onaylamasına gerek yok.
Olduğun gibi ol.
Sen ol, dürüst ol...
Sen olduğun sürece kurduğun hayaller gerçekleşir.
Sen olmayı bildiğin sürece mutlu olursun.
Sen olmayı bildiğin sürece gerçekten sevilirsin.
Bunun için dürüstlükten başka ihtiyacımız olan bir şey yok.

OGÜNhaber