Korku nedir? Bize neler yaşatır?
"Bir şeyi 40 kere söylersen olur" derler ya, hah işte o hesap. 40 kere söylemekten ziyade kabullenmek ve onu hayatına çekmek asıl olan.
Bazılarımız diyor ki "Korktuğumuz şeyi nasıl hayatımıza çekelim ki? Korktuğumuz için dikkat ediyoruz zaten ona göre davranıyoruz."
O iş öyle olmuyor ne yazık ki.
Yaşadığımız evren bizi çok büyük bir enerjiyle yönetiyor aslında.
Bu öyle güzel bir nimet ki kullanmayı bilirseniz faydalarını da göreceksiniz.
Korku istemsizce ortaya çıkan duygularımızdır. Altında mutlaka bununla ilgili bir sebep vardır.
Bilinçaltımız yaşımız kaç olursa olsun tüm yaşadıklarımızı kaydeder.
Yaşadığımız her şey his olarak not alınır.
Eğer karşılaştığınız zor durumlar varsa, yıllar sonra bilinçaltınız size bunu korku hissi olarak gösterir.
Mesela herkesin her istediğini yapan ve kendi düşüncelerini çoğunlukla hiçe sayan biri muhtemelen sevilmemekten veya yalnız kalmaktan korkuyordur.
Fakat bu korku ona kendini değersiz hissettirir ve bir gün elbet yalnız kalır ya da gerçekten sevilmediğini fark eder.
Kimse için kendimizden ödün vermemeliyiz.
Ailemiz, çocuklarımız, eşimiz, dostumuz vs. herkes için geçerli.
Korkularımızı bilen yalnızca biziz.
Ve bununla yüzleşecek olanda biziz.
Bunun için ikinci bir kişiye ihtiyacımız olmayacak.
Yalnızca bizi korkutan şeyler fark edip onun üzerine gidebilmek asıl mesele.
Ya da derhal o frekanstan çıkmak.
Aile içinde çocukluk zamanında yaşadığımız can sıkıcı durumlar bile yıllar sonra yaşamaktan korktuğumuz şeylere dönüşüyor ve korku enerjisiyle, aynı can sıkıcı şeyleri kendi kurduğumuz ailemizle yaşayabiliyoruz, yaşatabiliyoruz.
En kolay tetiklenen duygudur korku. Bir ağrı, bir tehdit, heyecan verici her şey korkuyu tetikler. Dolayısıyla korkan insanların hata yapma olasılığı yüksektir. Çünkü korku, güç bakımından diğer duyguların önüne geçer ve düşünme mekanizmanızı durdurur. Korkunun önüne geçmek için öncelikle yüzleşmeler yaşamalı ve kendinizi rehabilite etmeyi öğrenmelisiniz. Bunun için destek almak oldukça akılcı bir çözümdür.
Korkularınızı düşünün...
Kendinize karşı dürüst olun...
Sizi en çok korkutan şeyleri not alın.
Tekrar tekrar okuyun ve bunun altındaki sebebin ne olabileceğini bulun.
Ve hemen tüm bu hissettiğiniz korku enerjisini affederek sevgiyle üzerinizden gönderin.
Korkmayın!
Sevilmemekten,
Saygı duyulmamaktan,
İstenmemekten,
Başarılı olamamaktan,
İstediğiniz hayata sahip olamamaktan,
Âşık olmaktan,
Aile olmaktan,
Sevmekten korkmayın.
Korkularınızı bir nefes gibi içinize çektiğiniz gibi aynı şekilde dışarıya üflemesini bilmelisiniz.
Bu hayatta her şey ama her şey sizin elinizde.
İstemediğiniz sürece hiçbir şey yapmak zorunda değilsiniz.
Siz saygın olmak istiyorsanız ve olamayacağınızdan korktuğunuz için atmış olduğunuz başka adımlar varsa hemen geri adım adın.
Siz ne istiyorsunuz onu düşünün ve onu yapmaya başlayın.
Ama korkmayın.
İsteyipte yapamayacağınız hiçbir şey olmadığını asla unutmayın.
Bazılarımız diyor ki "Korktuğumuz şeyi nasıl hayatımıza çekelim ki? Korktuğumuz için dikkat ediyoruz zaten ona göre davranıyoruz."
O iş öyle olmuyor ne yazık ki.
Yaşadığımız evren bizi çok büyük bir enerjiyle yönetiyor aslında.
Bu öyle güzel bir nimet ki kullanmayı bilirseniz faydalarını da göreceksiniz.
Korku istemsizce ortaya çıkan duygularımızdır. Altında mutlaka bununla ilgili bir sebep vardır.
Bilinçaltımız yaşımız kaç olursa olsun tüm yaşadıklarımızı kaydeder.
Yaşadığımız her şey his olarak not alınır.
Eğer karşılaştığınız zor durumlar varsa, yıllar sonra bilinçaltınız size bunu korku hissi olarak gösterir.
Mesela herkesin her istediğini yapan ve kendi düşüncelerini çoğunlukla hiçe sayan biri muhtemelen sevilmemekten veya yalnız kalmaktan korkuyordur.
Fakat bu korku ona kendini değersiz hissettirir ve bir gün elbet yalnız kalır ya da gerçekten sevilmediğini fark eder.
Kimse için kendimizden ödün vermemeliyiz.
Ailemiz, çocuklarımız, eşimiz, dostumuz vs. herkes için geçerli.
Korkularımızı bilen yalnızca biziz.
Ve bununla yüzleşecek olanda biziz.
Bunun için ikinci bir kişiye ihtiyacımız olmayacak.
Yalnızca bizi korkutan şeyler fark edip onun üzerine gidebilmek asıl mesele.
Ya da derhal o frekanstan çıkmak.
Aile içinde çocukluk zamanında yaşadığımız can sıkıcı durumlar bile yıllar sonra yaşamaktan korktuğumuz şeylere dönüşüyor ve korku enerjisiyle, aynı can sıkıcı şeyleri kendi kurduğumuz ailemizle yaşayabiliyoruz, yaşatabiliyoruz.
En kolay tetiklenen duygudur korku. Bir ağrı, bir tehdit, heyecan verici her şey korkuyu tetikler. Dolayısıyla korkan insanların hata yapma olasılığı yüksektir. Çünkü korku, güç bakımından diğer duyguların önüne geçer ve düşünme mekanizmanızı durdurur. Korkunun önüne geçmek için öncelikle yüzleşmeler yaşamalı ve kendinizi rehabilite etmeyi öğrenmelisiniz. Bunun için destek almak oldukça akılcı bir çözümdür.
Korkularınızı düşünün...
Kendinize karşı dürüst olun...
Sizi en çok korkutan şeyleri not alın.
Tekrar tekrar okuyun ve bunun altındaki sebebin ne olabileceğini bulun.
Ve hemen tüm bu hissettiğiniz korku enerjisini affederek sevgiyle üzerinizden gönderin.
Korkmayın!
Sevilmemekten,
Saygı duyulmamaktan,
İstenmemekten,
Başarılı olamamaktan,
İstediğiniz hayata sahip olamamaktan,
Âşık olmaktan,
Aile olmaktan,
Sevmekten korkmayın.
Korkularınızı bir nefes gibi içinize çektiğiniz gibi aynı şekilde dışarıya üflemesini bilmelisiniz.
Bu hayatta her şey ama her şey sizin elinizde.
İstemediğiniz sürece hiçbir şey yapmak zorunda değilsiniz.
Siz saygın olmak istiyorsanız ve olamayacağınızdan korktuğunuz için atmış olduğunuz başka adımlar varsa hemen geri adım adın.
Siz ne istiyorsunuz onu düşünün ve onu yapmaya başlayın.
Ama korkmayın.
İsteyipte yapamayacağınız hiçbir şey olmadığını asla unutmayın.