İş hayatında bizleri en çok strese sokan şeylerden biri de topluluk önünde konuşmak veya sunum yapmaktır.
Birçoğumuz bu gibi durumlarda fazla stres altına girer ve mümkün olduğunca bu tip sorumluluklardan kaçınmaya çalışırız.
Riklan Resources LLC. yöneticisi Michelle Riklan, Forbes dergisinde 7 Eylül 2017 tarihinde yayınlanan makalesinde
sunum yapacak kişiler için tavsiyelerini paylaşmış.
Sizler için makaleyi aşağıda Türkçe olarak paylaşıyorum.
Hepimizin kendimiz için yeni bir gelişim alanı çıkarabilmesini umuyorum.
İş hayatında iletişiminizi arttırabilecek 5 tüyo
1) Kafanızdaki negatif soruyu tekrar şekillendirmek.
Sabah Olumsuz düşünceler sizi daha çok endişelendirir. “Ya kekelersem?” veya “Ya gerekli malzemeleri unutursam?” gibi kendi kendinize negatif konuşmalar yapmak daha gergin hissetmenize sebep olur. Neden? Çünkü bu konuşmalar beraberinde “Terfi alamayacağım”, “Teklifimi reddedecekler.” gibi negatif cevaplar getirir.
Bu nedenle koçluk yaptığım müdürlerin veya uzmanların ilk olarak düşünce şeklini değiştirmeyi hedefliyorum. Özellikle de biriyle iletişime geçeceği zaman aklında beliren sorularla ilgili. Süreç şöyle işliyor;
Öncelikle kişilerden 3-5 tane pozitif “ya olursa” sorusu hazırlamalarını istiyor.
- Ya patronum fikrimi beğenirse?
- Ya açılış konuşmamda yapacağım şakaya gülerlerse?
- Ya sunumumu başarıyla tamamlarsam?
- Ya fikrimi eleştirmek yerine sorular sorarlarsa?
- Ya maillerini kontrol etmek yerine sunumuma odaklanırlarsa?
Bu soruların cevapları da pozitif olacağı için sunumunuzla ilgili endişeniz yerini heyecana bırakacaktır. Bu da sizin daha güçlü bir açılış konuşması, daha güçlü bir sunum gerçekleştirmenizi sağlayacak.
2) Sevenlerinize odaklanın
Sizinle ilgilenmeyen kişileri yok sayın. E-maillerini kontrol eden adamı, kollarını bağdaştırıp farklı bir noktaya dalmış olan kadını, yanındakine bir şeyler fısıldayan kişileri görmezden gelin. Eğer onları yok saymazsanız, sizin dikkatiniz dağılacak ve cesaretiniz kaybolacaktır.
Sunum gerçekleştirdiğiniz kişi kaç kişilik olursa olsun sizi dinlerken kafa sallayan, dikkatini size vermiş, söylediklerinizi ve hareketlerinizi takip eden kişilere odaklanın.
3) Vücut dilinize dikkat edin
Duruşunuz, oturuşunuz, elinizi kullanışınız...bunların hepsi dinleyicilerinizin sizinle ilgili algısını yönetir. İş hayatınızda vücut dilinizle ilgili önemli olabilecek ipuçlarını not edin.
Toplantıda:
- Kollarınızı bağdaştırmayın. Bu sizin konuyla ilgilenmediğiniz veya duyduğunuza inanmadığınız anlamına gelir.
- Dinliyor olduğunuzu ifade eden bir oturuş biçimi seçin.
- Konuşmacıya gülümseyin ve göz kontağı kurun.
Sunum sırasında:
- Bir konuyu vurgulamak için el hareketlerinizi kullanmaktan korkmayın.
- Eğer bir toplantıda sunum yapıyorsanız sahnede veya masa etrafında dolaşın. Bir yerde sabit kalmak sizin gergin olduğunuzu gösterir.
- Kambur durmayın. Omuzlarınız rahat olacak şekilde dik durun. Bu sizi katı göstermeden sizi cesaretlendirecektir.
- Sorular sorarken dinleyicinizle göz kontağı kurun. Sizi seven, dinleyen, size dikkat eden kişilere odaklanmayı unutmayın.
4) Kişilerin yüz ifadelerini kabul edin.
Toplantıda herkesin sizin fikrinize katılma ihtimali olmayacak, bunu kabul edin. Eğer patronunuz anlattıklarınızdan memnun gözükmüyorsa bile anlatmaya devam edin ve sunumdan sonra negatif gözüken konulara değinebileceğinizi, onların sorularını yanıtlayabileceğinizi kendinize hatırlatın.
Kalabalık dinleyiciniz olduğu zamanlarda, herkesin onayını almanız imkansızdır. Bu nedenle size yöneltilen boş bakışların sizin cesaretinizi kırmasına izin vermeyin. Belki de anlattıklarınızı anlamlandırmaya çalıştıkları için boş bakıyorlardır.
Eğer biri sizi bölüyor veya negatif açıklamarda bulunuyorsa, bunun sizi ürkütmesine izin vermeyin. Fikirlerini paylaşmalarına veya dinleyicileriniz baktığı için susana kadar konuşmasına izin verin.
5) Ekranın arkasında saklanmayın
Eğer ilk toplantınızın veya sunumunuzun mükemmel geçmesini beliyorsanız, konuşmamanız ve iletişim kurmak için mail/sms yolunu tercih etmenize hiç şaşırmam. Bu çok büyük bir kayıp olur.
Sunumunuzun kötü gitmiş olması veya toplantıdaki yorumunuzun mantıklı gözükmemesi hiç fark etmez. Önemli olan güvenli alanınızdan çıkıp, konuşmanızdır. Siz konuştukça ve sunumunuzu gerçekleştirdikçe stres seviyeniz ve endişeniz azalacaktır.
Makale tüm doyuruculuğu ile burada son buluyor.
Uygulayabileceğiniz, faydalı tüyolar edinmiş olmanızı umuyorum.
Herhangi bir sorunuz ve tavsiyeniz olursa bana her zaman ulaşabilirsiniz.
Sevgiyle kalın...
Yazılarımdan haberdar olmak için iletişime geçebilirsiniz.
Diğer yazılarıma ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.