Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş; yürüyüşler, bakışlar, jest ve mimikler, tokalaşmalar… Provası yapılmış film çekimi gibi,
Bütün yüzlerde mağrur ve mütekebbir ABD’lilik ifadesi…
Sanki her şey dünyada oluşan “Büyük Amerika” algısını pekiştirmek için bir seramoni.
Sürekli uzak ufuklara hükmederliği göstermeye yönelik dalgalanan ABD bayrağı.
Adeta “ABD dünyadır, Dünya ABD’dir” zihniyetinin görsel ritüelleri…
Başkan yemin etmeden önce dualar okunuyor, “dinci”lik kaygısı olmadan,
Başkan “İnci”le el basarak yemin ediyor ve ABD halkına şeref sözü veriyor, “dincilik” yaftası yemeden…
Eski başkan Bush, Bill Clinton ve Obama orada,
Mağlup Demokrat Aday, Bayan Clinton zoraki tebessüm içeren yüz ifadesiyle törende.
Obama; yüzünde “olmayan derinliği” göstermeye çalışan bir ifadeyle orada,
Siyahi yüzü en doğal yanı, kararak vicdanının “kara”lığını ve silik kişiliğini kapatmıyor yüzündeki ifade…
Trump ise; her şeye ve herkese rağmen seçilmişliğin gururu ve meydan okuyuşun yansımış haliyle, narsistik hoyratlığını gizler yüz ifadesiyle gücün simgesi gibi,
Amerika’nın “yedi düveline” karşı galip gelmişliğin sonrası tevazu içinde bir mağrurluk yürüyüşü,
“Engelleyemediniz, başaramadınız, durduramadınız”, dercesine bakışlar,
Adeta, “istedim ve elde ettim, ben istedim başkan da oldum” şeklinde özgüvenin tavan yapmış hali…
ABD’nin gelmiş geçmiş en zengin başkanı…
Konuşmaya başlıyor…
Ana tema; “Her şey Amerika için”…
Seçim sürecindeki söylemlerini değiştirmiyor,
“Kampanya sürecinde öyle idi, şimdi başkan oldum böyle” tarzında değil,
Radikal ve keskin söylemlerine aynen devam ediyor…
Sekiz yıllık Obama yönetimini gömüyor adeta,
Yapılan icraatların, söylemlerin, eylemlerin çok kötü ve halkı düşünmekten uzak olduğuna değiniyor açık ve net cümlelerle,
Sekiz yıldır ABD’nin kötüye gittiğini, ihtişam ve gücünü azalttığını ve açıkça çok kötü yönetildiğini dile getiriyor Obama’nın gözüne bakarak.
"20 Ocak tarihi bir milattır, bugüne kadar Washington’daki siyasetçiler zenginleşti artık halk yönetime geldi" diyerek sivri dilinden taviz vermiyor.
"Başka ülkelerin ordularının kahrını biz çektik ama artık öyle olmayacak" diyerek Avrupa ülkelerine NATO üzerinden, daha önce söylediği gibi net mesajını yine iletiyor.
"Radikal İslami Terörü yok edeceğiz" diyerek, belki de önceki yönetimin terör üzerinden yaptığı "vekalet savaşlarına" gönderme yapıyor.
"Buradan tüm Amerikan halkına ve dünyaya sesleniyorum" diyerek ABD’nin menfaatleri için her şeyi yapabileceğini dillendiriyor.
Konuşmasında kişiselliğinin yönetsel yaklaşımına etkileri bariz şekilde görülüyor.
Obama gibi silik ve kişiliksiz bir yönetim sonrası, net, açık ve aleni tavrıyla Trump yönetimi henüz söylemsel boyutta da olsa, yüzde yüz bir farklılığı ortaya koyuyor.
En zengin başkan en popülist söylemlerle konuşuyor, törende hazır olanlar nezdinde ABD halkına ve tüm dünyaya…
Doğrusu oldukça ilginç ve şaşırtıcı bir sürece girdiğimiz bir gerçek,
ABD ve diğer ülkeler açısından da farklı bir "yönetişim" olacağı aşikar…
Ama asıl gerçek ki; Obama yönetimi sonrası, gelen her kim olursa olsun, daha kötü olmayacaktır. Çünkü Obama "kötü yönetimin" en güzel örneğini gösterdi, yaptı, yaşattı.
Bu nedenle de, Trump’ın ve onun kabinesinin daha kötü olmayacağı kesin.
Ve ben eminim ki; dünyasal sorunların çözümünde daha radikal ve kesin kararların alınacağı yeni bir sürece giriyoruz.
Trump’ın yemin töreninde ABD halkına yönelik dile getirdiği kesin ve keskin söylemleri, dünyadaki sorunların halli konusunda da, farklı bir şekilde uygulamaya sokacağını düşünüyorum.
Eminim artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Dilerim ve diliyorum ki; Trump ve yönetimi sorunların çözüleceği, barışın tesis edileceği, coğrafyamızda yaşanan çatışma ve terörün azalacağı yeni bir sürecin başlamasına vesile olacaktır.
Son olarak; bir Hollywood oyuncusu Obama’ya sevgisini ifade için diyordu ki: "Senin gibi bir başkan gelmedi bir daha gelmeyecek"
Evet Obama gibi birisi gelmedi ve bir daha gelmeyecek. Çünkü bu kadar sıradan, silik, kişiliksiz ve beceriksiz bir başkan görmedik ve sanıyorum ki görmeyeceğiz de….
Not: Davetli olarak geldiğim yemin törenindeki ilk izlenimlerimi sizlere aktarmaya çalıştım. Türkiye’ye döndüğümde bundan sonraki süreçlerle ilgili gözlem, düşünce ve görüşmelerime dair paylaşımda bulunacağım. ABD’de farklı düşünce ve adımlar konuşulmaktadır. Tüm bunlara ilişkin yaptığım görüşmelerden izlenimlerimi siz okurlarımla paylaşacağım.
Bugün Trump’a hayırlı olsun derken "ayak üstü" kısa sohbet imkanım da oldu. Edindiğim izlenim ve intiba ülkemiz için olumlu gelişmeler olacağı cihetinde oluştu. Bakalım hayırlısı…
Türkiye’ye döndükten sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlarım.