Ülkemizin Abi'si 'Savaş Ay'...

Merhaba Sevgili Ogün Gazetesi ve Ogün Haber okurları yeni bir haftada daha sizlerle beraberiz. Bu hafta sizlere çok değerli kardeşim Nalan Erbaş'ın yakın dostu, ki benim de çok eski bir ağabeyimdir, ünlü gazeteci, televizyoncu kısaca duayen ve değerli  insan Savaş Ay 'ı anlatacağız. Anlatacağız diyorum, zira önce Nalan Erbaş'ın kaleminden okuyacaksınız bu değerli gazeteci dostumuzu, sonra da ben kısa bir anımla bu yazıya iştirak edeceğim.   

"Merhaba sevgili Bir Portre okurları bir kaç kez misafir olduğum bu köşede bir kez daha yazmak nasip oldu, lafı uzatmadan hemen yazımıza geçelim. Bu hafta sizlere hayata ünlü bir annenin oğlu olarak gelen, ancak annesinin ünlü olmasından faydalanarak bir yerlere gelmek yerine eğitim alarak ve çok çalışarak kendi ismini yaratan gazeteci, yazar, televizyon programcısı, haberci bir dostumuzu anlatmak istiyorum.

Savaş Ay; Türk Sanat Musikisinin duayenlerinden olan rahmetli Şükran Ay ve Turan Ay’ın oğullarıdır. Sanatla, müzikle, tasavvufla büyümesinin onun insanlığına kattığı çok şey olsa gerek ki o daima halkın içinde ve onların sorunlarıyla gündemdedir.

Gazetecilik hayatına savaş muhabirliğiyle başlamış olması onun çok genç yaşta insanlara ve ülkesine ne kadar duyarlı olduğunu ve cesaretini ortaya koymaktadır.Yaptığı programlarla televizyonculukta bir ilki başlatmıştır, insanların sıkıntılarını, sorunlarını hiç bir sınıf ayrımı gözetmeksizin ortaya koymuş, hatta garibin, fakirin yanında olarak onların sorunlarına çare bulmaya çalışmış, bir çok kişinin hayatının değişmesine sebep olmuş, bu sayede kocaman bir ülkenin "Savaş Abisi"  olmayı sonuna kadar hak etmiştir.

Televizyonculuk hayatı boyunca şık stüdyolar yerine sokakta kocaman içi alev dolu varilin başında programlar yaparak hem bir ilki başlatmış hem de insanlara onlardan biri olduğunu ve yanlarında olduğunu hissettirmiştir. Başında üzerinde A takımı yazan şapkasıyla hafızalara kazınan bir idol yaratmıştır. Evliya Çelebi’yi kıskandıracak kadar geziyor olması sayesinde, kimsenin ulaşamadığı el değmemiş sorunlar Savaş Abi tarafından deşifre edilmiş ve çözüme ulaştırılmıştır. Hem sosyal, hem ekonomik yeterliliği olmayan pek çok insan, sayesinde yeni hayatlarına merhaba demiştir. Aslında hiçte kolay değildir onun işini yapmak... Her gün onlarca insanın derdini dinleyip çare olmaya çalışmak yorar insanı…

Tüm negatifliklere karşın hümanist tarafı ağır basmış olacak ki her şeye rağmen o insanlarla olmaya devam etmiştir. Savaş Abi (nam-ı diğer KAPTAN) insanların sorunlarına derman olmaya çalışarak beslenmiştir yıllarca..

Bugün hala yediden yetmişe herkesin Savaş abisi ise bu gerçekten büyük başarıdır. Bir nesil Savaş Abileriyle büyümüş, hayatın pek çok çirkinliğini onun sayesinde tanımış ve sonuçlarını gördükleri için kendilerini kötülüklerden sakınmışlardır.

Bir çok insanın sorununa çare olmaya çalışırken kendini ihmal etmiş olacak ki hastalanmış ve ses tellerinde oluşan sorun dolayısıyla eskisi gibi yüksek sesle konuşamamaktadır. Adı gibi savaşçı ruhuyla hastalığa da "zıpkın gibi. fişşek gibi" dik durmuş hastalıkla dans etmiş ve onu etkisizleştirmiştir.

Savaş Ay; hem televizyonculuğu, hem gazeteci kimliği, en önemlisi insan olmayı başarmış duruşuyla adını tarih kitaplarına geçirecek özel bir insandır. Evliya Çelebi misali gezip gördüklerinden, yaşadıklarından, okuduklarından dolayı insanlığa verecek daha çok birikimi vardır…

Savaş’ın içinde bin savaş vardır dışa vurulmayan… Türkiye'de, yaşarken kıymetinin bilinmesi gereken özel insandır. Kısacası Savaş Ay’ı anlatmak yetmez.. Şahsına münhasır kişiliği her derde deva misali insanlığa gereklidir. Kendisini çok sevdiğimi ve can dostum olduğunu da ayrıca belirtmeden edemeyeceğim kendisine bir kez daha acil şifalar dilerken, bir portrede bir kez daha yer verildiğim için değerli arkadaşım bir portre yazarına da ayrıca teşekkürü borç biliyorum."

"Nalan Erbaş"

Sevgili Nalan Erbaş'a bu güzel yazısı için binlerce teşekkür ederken, değerli gazeteci ve televizyoncu Savaş Ay ile ilgili hazır portremiz yazılmışken bir anımı da ben anlatmak istiyorum. Yıllar önce Savaş Ay'ın İlk" A  takımını" hızlıca yapmaya başladığı yıllarda  ortak bir dostumuzun iş yerinde tanışmıştık, ortak dostumuzun kendisi iyi arkadaşı idi ve sohbet aldı başını gitti zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım, bu sırada o yıllarda ünlü bir gazetecinin yine ben zatıalinize bir siyasetçi ile olan yakınlığımdan kaynaklanan sorularından bahsettim ve kendisine açıklama yapmam gerekir mi, bu doğru olur mu diye fikrini sorduğumda bana " Bak kardeşim kimse hakkında özellikle de bu ülkeyi yöneten insanlar hakkında asla konuşma, çünkü herkes ben değil ve senin iyi niyetle söylediğin bir sözü alıp farklı yorumlar ile verdiğinde üzülen sen olursun" demişti ve bu bana genç yaşlarımda ciddi yol gösterici olmuş olacak ki asla hiç bir zaman hiç bir dostumu veya onunla ilgili hiç bir konuyu kimse ile paylaşmamam gerektiğini karar verdim ve her zaman tüm dostlarımın en sırdaş dostu oldum, bunda sevgili Savaş ağabeyin çok katkısı vardır. Bu anımı da bu vesile ile sizlerle paylaşmış oldum. Bendeniz de buradan sevgili Savaş Ay'ı şükran ile anarken bir an önce sağlığına kavuşması için duacı olduğumu da söylemek isterim.

Haftaya yeni bir portrede buluşmak üzere sağlıcakla kalın sevgili okurlarım.

OGÜNhaber