Seçime, belediye başkanlarının seçilmesinden öte adeta genel seçim misyonu da yüklenmiş halde.
Neden peki..?
• 16 yıllık, bir AK Parti iktidarları süreci yaşanıyor.
• Kur krizi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan hayat pahalılığı belki de ilk defa bu boyutta görüldü.
• Ülke yeni bir Yönetsel Sisteme girdi ve muhalefet bunu hala kabullenip hazmedemedi.
• 2002’de AK Parti’yi iktidara taşıyan olgu, Refah Parti’si sürecinden başlayıp gelen başarılı belediyecilik idi. Belediyecilikteki bu başarının, iktidar getirmesi hasebiyle bu defa da iktidarın devamı veya darbe almasının anahtarı olarak belediye başkanlarını seçecek bu seçimin görülmesi.
Bu seçim sonuçlarını etkileyecek temel kriter ne olacaktır..?
• Bireylerin günlük harcamalarıyla ilgili durum ve hayatın olağan akışını kolaylaştıracak vaadler,
• İşsizlik ve getirilecek reel istihdam önerileri,
• Başkan adaylarının kabul ve teveccüh durumu,
• Tüm bu öneri, vaad ve adaylarda sahicilik…
Psikoloji profesörü Abraham Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi diye bir teorisi var.
Bu teoriye göre bireylerin motivasyon ve gereksinimleri 5 ana kategoriye ayrılmaktadır:
• Fizyolojik İhtiyaçlar: Yeme, içme ve buna benzer temel yaşamsal ihtiyaçlar
• Güvenlik İhtiyacı: Dış faktörlerden kaynaklı tehlikelerden korunma
• Sosyal İhtiyaçlar: Aidiyet, sevgi, kabul görme, sosyal yaşam vb.
• Değer Verilme/Saygınlık İhtiyacı: Statü, başarı, itibar, tanınma,
• Kendini Gerçekleştirme: Gelişim, bir işi başarıyla tamamlama, yaratıcılık.
Sınıflamaya lütfen dikkat edelim; Hiyerarşide birinci madde yeme, içme ve bu manada hayatın olağan akışı içinde yaşamsallığın sürdürülebilirliği için gereken fizyolojik ihtiyaçlardır.
Bu kuramdan neden bahsettim.?
Daha önceki bazı yazılarımda da söylediğim gibi AK Parti iktidarları ekonomik sorunların olağan hayata negatif yansımasıyla ilk defa yüzyüze geldi.
Kur krizi vatandaşların alım gücünü düşürdü.
Ve hala krizin ateşi sönmedi.
Bu nedenle, bu seçimin ana konusu günlük geçim derdine dair yansıma olacaktır.
Parti ve adayların, bu bağlamda söyleyeceği sözler, günlük geçimi kolaylaştırıcı söylemler,
sahici ve inanılır vaadler belirleyici olacaktır.
Bireyler ve dolayısıyla toplum, ikna olduğu ölçüde başarı gelebilecektir.
Daha önceki seçim süreçlerinde dile getirilen ve itibar edilen ve hatta sonrasında realize edilerek gerçeğe dönüştürülen büyük proje iddia ve vaadlerinin seçmen tercihlerinde fazla etkili olmayacağı kanaatindeyim.
Çünkü bugün, geçim derdi her şeyin önüne geçmiştir.
Mesela, belediye başkan adaylarının ulaşım hizmetlerine dair ucuzlatıcı ve kolaylaştırıcı söz ve söylemleri devasa projelerden daha fazla dikkate alınacaktır.
Keza kur krizi sadece enflasyon ve pahalılık olarak görülmedi.
İşsizlikte de hatırı sayılır bir artış sözkonusu oldu.
Bu bağlamda atılacak adımlar da, seçim sonucunun temel belirleyicilerinden birisi olacaktır.
Çünkü bu da seçmenin fizyolojik ihtiyaçlarının giderilmesiyle doğrudan ilintili bir kalemdir.
Daha sonra, seçilecek adayların halktan ama halkın sorunlarına çözüm getirici ve aynı zamanda, ikna edici ve inandırıcı olabilmesi en önemli unsurlardan biridir.
Yıpranmamış, amatör ruhunu kaybetmemiş, melali olan, halkın derdini dert edinecek, söylem ve eylemi tutarlı olacak kişilerin aday olarak çıkartılması mutlak önemlidir.
Aksi takdirde, kampanya ve içerikteki tüm çalışmalar seçmen nezdinde muteber olmaz ve sahici gelmezse, sandığa olumlu yansımaz ve sonu hüsran olur.
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok.
Dediğim gibi; ölçüt son derece kısa, net ve aşikardır.
Bu seçimde fizyolojik ihtiyaçlara dönük politikalar, belirleyici olacaktır.
Karnı guruldayan birisine maneviyattan, dinden, imandan, bahsetmek sadece hamaset olarak kalır.
Çünkü insan doğası ve yapısı böyledir.
Allah bile açlıktan ölmek üzere olan kuluna, ölmeyecek kadar haram yemeyi caiz kılmıştır.
Bu ne demektir.?
Yapan bilir, Bilen konuşur.
Bu temel düsturu kulağa küpe yapmak ve ona muvafık bir strateji sergilemek, bu seçimin en temel dinamiğidir.
Bu arada ekonomiye dair pozitif dokunuşlar devam ediyor.
Seçim yolunda, bu dokunuşun iyileşme olarak vatandaşların cebine yansıyacağını düşünüyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı’mızın özellikle ekonomik krizin dışsal boyutuyla ilgili uluslararası ölçekte yaptığı görüşme, istişare ve çalışmalar sayesinde Mart-2019’a kadar vatandaşların cebini yakan sıkıntıların minimize olacağı kanaatindeyim.
Bir diğer açıdan da Belediyecilik ve yönetsel liderlik deneyimi çerçevesinde; gerek aday tespitleri ve gerekse de kampanya döneminde halka dokunacak, ikna edecek ve memnun kılacak bir seçim yol haritası ortaya koyacaktır.
Kaldı ki, geçmişte vaad eden ve gerçekleştiren bir siyasi hareket ve liderlik olgusu AK Parti ve Cumhurbaşkanı’nın en büyük kozudur.
Muhalefetin vaadlerinin boşlukta kalması ve elde ettikleri belediyelerde gösterdikleri başarısızlık bir diğer açıdan AK Partinin lehine durum yaratmaktadır.
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.