Rusya-Rusçu'lar ve Putinseverler...

Biliyor musunuz; yaklaşık 650'yıldır devam edegelen Rus devlet konsepti hedeflerinde hiç değişmeyeni nedir.?


Akdeniz’e inmek ve Anadolu-Türk düşmanlığı…

1711 Prut Savaşında Çariçe Katerina Rusya'sından bugünün Nataşa'lı Putin Rusya'sına tek değişmez ve değişmeyen hedef bu idi.

Bu böyle de devam edecek.

Ne Putin-Erdoğan "dostluğu" ne de yarınlarda başka başka liderler gelse de; Rusya'nın "Akdeniz'e inmek ve Anadolu-Türk hasımlığı paradigması" değişmeyecektir.

Tarihsel girizgahtan sonra günümüze gelirsek;


Rus uçağının düşürülmesi sonrası kapalı kapılar ardında ve teyite muhtaç olmayacak şekilde; "dost Putin"in "Türklerden bunun intikamını alacağım" söylemi herşeyi özetliyor.

Şimdi bazı tespitleri ve örtünemez gerçekleri sıralayalım.


Son olayda 34 şehidimiz, ondan öncesinde  ayrı olaylarla verdiğimiz şehitler, gerçekte Rejim saldırısıyla mı oldu.?

İmkan ve kabiliyet olarak tuvalete gitmeye mecali kalmamış Esad mı yaptı, yani.!

Suriye'nin hava sahasını denetleyen, hava savunma sistemini kuran, ordusunu eğiten ve donatan Rusya'nın haberimiz yoktu söylemine itibar edeceğiz, öyle mi.!

Rus-Türk heyeti görüşme yaparken olan hadiseden Rusya bihaber olacak, öyle mi.!

Son altı yedi yıldır kurulan işbirliği, -sözüm ona-dostluk, mutabakatlar ve çözüm süreçlerine rağmen geldiğimiz noktada Rusya'nın Suriye gerçeği şudur;


Her ne pahasına olursa olsun Rusya'nın Rejim'e desteği sürecek. Esad'lı veya Esad'sız…
Rejim Güçlerince yapıldı denen her saldırının planlama ve stratejisi Rus askerlerce yapılmaktadır.

Bu arada Kasım Süleymani'nin öldürülmesi sonrası sessiz görünse de İran'ın Esad ve Rejimle ilişkisi ve desteğinde asla geri adım yok. Bu saldırılarda ve bundan sonraki süreçlerde de İran gerçeğini asla gözardı etmemeliyiz.

Rusya konjonktür ve bölgesel gerçeklik çerçevesinde Rejim üzerinden dolaylı yolla Türkiye ile karşı karşıya gelmeye ve saldırmaya devam edecektir.

Suriye konusuyla ortaya çıkan Türk-ABD ve AB ilişkisinde oluşan gerginlikten Rusya son derece memnundur.

Son olaydan sonra Rusya’dan gelen söz ve söylemler tamamen olayı soğutmaya ve teskin etmeye yöneliktir. Rusya askerlerimizi vururken de, şimdi de amaç ve hedefinden bir milim şaşmış değil.

Hatta dün boğazlardan geçen Rus askeri gemilerinin isimlerinin tarihsel içerik ve imasına da  bakarsak; sembollerle bile Türkiye'ye mesaj vermek istediğini görürüz.

Keza, tüm bu niyet ve yaşanan acı gerçekler ortadayken; uluslararası lobiler ve bağlantılarla, Türkiye içindeki sevicileri kanalıyla Putin ve Rusya reklamasyonu ve cilalamasının aralıksız devam ediyor olması da oldukça manidar ve ilginçtir.

Bu tespit ve gerçeklerden sonra işin başka bir boyutuna geçmek istiyorum.
Putin sizce bağımsız hareket eden bir Rus Robin Hood'u mu..
Yani "yeni nesil" bir Deli Petro'mu..
Alakası yok.
Putin Küresel hakimiyet savaşı yapan ikili gücün "Neocon, Yahudici, Evangelist" kanadıyla ittifak edip onlarla işbirliği içinde hareket eden birisi.

Kerameti kendinden menkul değil.
Ağa babalarının sadık uşağıdır.
Abarttığımı düşünmeyin; gerçek budur.
Rusya ve dolayısıyla da Putin kapitalizmin ve kancıl ittifakın kiralık tetikçisidir.
Hal böyleyken ve şehitler verdiğimiz son ve en dramatik olay sonrası bile Rusya ve Putin güzellemesi yapanları gözlüyorum.

Hem de iktidar ve Sayın Cumhurbaşkanı'na yakın olduğunu söyleyenlerden okuyorum, duyuyorum, görüyorum.
Aslında şaşırmıyorum da.
Çünkü onlar taraf oldukları ittifaka "takım taraftarı" gibi sadıklık içindeler.
"Uçtu ama yine de karga" diyebilecek derecede basiretsizler.
(iki adam karşı yamaçta bir karartıya bakarken; biri oğlak, birisi karga diye inatlaşırlar. Oğlak karga, oğlak karga derken karartı uçar. Oğlak diyen der ki; uçtu ama yine de oğlak)

Hayırdır ey Rus ve Putin seviciler…
Bizim "kızıl elma"mız değişti de haberimiz mi yok.
Sadece Komünizm nostaljistleri ile onulmaz Rusya  ve Avrasyacı Perinçek vardı diye bilirdik.
Ama sağcı ve İslamcı görünümlü Putinist'ler varmış da, haberimiz yokmuş.
Ama ben Rusya ve Putin'e "sevgi zinciri" oluşturan "muhabbet kuşlarının" kaynağını biliyorum.
Söyleyeyim;
Neocon-Evangelist-Yahudici kanat Türkiye temsilciliği de açmış.
Temsilcilik derken öyle tabelalı filan değil.
İktidar içinde, Erdoğan yakınında, medyada ve sosyal medya üzerinden…
Bunlar yumurtaları dış politikada tek ve Rus sepetine koyanlardır.
Her şeye rağmen, yaşanan her olay sonrası yanlışa yanlış demiyor ve yumurtalar hala ve hep o sepette kalsın diyorlar.

Yanlış beyler/bayanlar yanlış.
Yanlıştan dönmüyor; yanlışı yanlışla kapatmaya çalışıyorsunuz.
Ama gün be gün batıyorsunuz ve ülkemizi de batırmaya çalışıyorsunuz.

İç siyasi hesaplarla sırtını dayadığınız ağa babalar ve onların bölgesel tetikçisi Putin'e güzelleme  ve sevicilik yaparken arkaplandaki gerçekleri kimse görmüyor mu sanıyorsunuz.

Ama siz başınızı kuma sokmuş deve kuşu gibisiniz.
Bir yerleriniz dışarda ve açık gözle bile görünüyor.
En başta Cumhurbaşkanı'mız bunun farkında.
Bize yedirseniz de; inanın o yemiyor, bu riyakar Rusçuluğunuzu.
Herkesin ve hepinizin ne yapıp yapmadığınızın farkında.

Sizler gibi Rus seviciler nedeniyle huzursuz ve tedirgindim. Ama gözlerine baktığımda Cumhurbaşkanı’mızın tüm bunların farkında ve bilincinde olduğunu;  ne yapıp, neye müsaade etmeyeceğini gözleyince içim biraz olsun rahatladı.

Pek çok yazımda söylemiştim.
Yineliyorum;

Ne ABD, ne Rusya,
Hem ABD, hem Rusya…
Son tahlilde; sadece Türkiye.
Çünkü "pür Rusyacılık" da, "hep Amerikancılık" da aynıdır.
Bir fark yoktur.

Ankara’da heyetlararası toplantı yaparken askerlerimizi şehit eden Rusya ile, bu olay sonrası "artık S-400 almazsanız, sizinleyiz" diyen ABD arasında bir fark yoktur.

Bu yüzden de yazılarında, konuşma ve yorumlarında önce rasyonalite ve soğukkanlılıktan bahsedip sonra da Rusya güzelleme ve seviciliği yapan şirinelerin "pür ve hep Rusya" göndermeli yazıları basiret ve beyinsizliklerini kapatmıyor ve kapatmayacak da…..

Bu yüzden de bırakın Rusya ve Rusçuluğu ve Putinizmi; sözde değil özde "milli-yerli" olun….

Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
OGÜNhaber