OGÜN 6 yaşında….

Öncelikle, gazeteniz Ogün 6.yaşına girerken, siz sevgili okurlarıma 5.yılımıza ilişkin yazdığım 'Bir portre'nin giriş kısmıyla başlayarak bir nostalji yaşatmak istiyorum.

"Merhaba sevgili Ogünhaber okurları, seneler öyle çabuk geçiyor ki aslında bakın daha geçen yıl gözümün önünde sizlere Ogün gazetesinin 5.yılına girdiğini anlatmıştım 9 Ocak 2011 günü aradan koca bir yıl geçti... Bendeniz oturup Ogün gazetesinin 5.Yaşına girdiğini anlatacaktım Bir Portre'de zira Ogün gazetesi ilk 2006 yılı Aralık ayının son haftası yayın hayatına başlarken,  bendenizdeki heyecan nasılsa bugünde aynı heyecanı yaşıyorum. Medya hayatında 5 yıl inanın kısa süre değildir, tam tersi oldukça iyi bir süredir, ben Ogün ailesini cefakar tüm fertlerini bir kez daha kutluyorum. Geçen yıldan bu güne bazı arkadaşlarımız aramızdan ayrıldı, onların yerine yeni arkadaşlarımız geldi, ancak Ogün gazetesinin ruhu hep aynı kaldı. Bu da başarının ve gerçek gazeteciliğin sırrı sanırım. Ben bu yıl için ekstra bir yazı yazmamaya ve geçen yıl yazdığımız Bir Portremizi tekrar ederek hafızalarımızı tazelemeye karar verdim. Hadi geçen yıl ki Ogün 4.Yaşında başlıklı Portremizi okuyalım ve peşinden şimdi 5.Yaşında nice başarılı senelere derken bu vesile ile hepiniz 2011 yılını kutluyor, nice senelere sağlık, huzur, bereketle erişmenizi diliyorum …”

Evet sevgili okurlarım; bir yıl öyle hızlı geçiyor ki adeta göz açıp kapayıncaya kadar gibi geliyor bizlere…. Ama o bir yıl içerisinde ülkemiz ve dünya düzleminde o kadar çok şey yaşanıyor ve değişiyor ki; sanki bir yılda bin yıl var gibiymişcesine bir hisle doluyoruz. Özellikle medya sektörü için o kadar çok malzeme oluşuyor ki…. Kimisi dramatik, kimisi gülümseten, kimisi düşündürten, kimisi ağlatan, kimisi kızdıran hadiseler…..

Ogün ailesi olarak bu sene de hiçbir konuya alakasız kalmadık. Hemen her konuda siz okurlarımızla bilgilerimizi de paylaştık, düşüncelerimizi de,  haberlerimizi de…
Siz değerli okurlarımızın Ogün’e gösterdiği teveccüh ve alaka ise bizleri tetikleyici en temel unsur oldu. Özellikle internet Portal'ımıza gösterdiğiniz ilgi bizleri daha verimli çalışmaya, heyecana ve kendimizi geçen yıla göre daha da geliştirmeye sevk etti.

Bu sene de Ülkemizin en temel sorunlarıyla ve konularıyla yakından alakadar olduk. Gerek yazarlarımızın nadide yazı ve yorumlarıyla, gerekse de muhabirlerimizin, editörümüzün ve diğer çalışanlarımızın azimli ve istekli gayretleriyle siz okurlarımıza çok daha iyi bilgi ve yorum vermeye çalıştık.

2011 yılı ülkemiz için yine büyük bir genel seçimin olduğu yeni bir hükümetin kurulduğu heyecanlı bir yıl oldu. 22 Haziran seçimlerini tüm kadromuzla takip ettik.
Seçimler öncesi yaptığımız çalışma ve yorumlarımızla ve seçime dair tahminlerimizle seçim sonrası ne kadar isabet kaydettiğimiz bir kez daha tescillendi. 22 Haziran seçimleri öncesi siyasal zeminin ve tercihlerin daha da yerli yerince oturacağını ve mahalli idare seçimlerinde medya da ve kamuoyunda oluşturulan "kıyılar ve kırmızı bölgelerle" ayrışması olduğu düşüncesinin bu seçimlerde ortadan kalkacağını ve siyasal tercihlerin daha stabil hale geleceğini söyledik ve sonuçlara bakınca da ne kadar isabet kaydettiğimiz ortaya çıktı.

Yine bu seçimler öncesi Özellikle Ak Parti listelerinde doğu ve güneydoğu'ya dair çok ciddi farklılaşmanın olduğunu ve bu farklılaşmayla aşiret yapılanmalarının belirleyiciliklerinin ortadan kalkacağını ve sonuç olarak da bunun halk tarafından teveccüh göreceğini söylemiştik ve yine neticeler bu düşüncelerimizi teyit etti. Bu bağlamda klişe ve yerleşik kanaat ve kalıplaşmış bölgesel otoritelerin söz sahipliği derdest edildi ve bölgesel boyutta yepyeni  ve gelişmiş, daha demokratik ve hakça temsilin tezahürü bir tablo ortaya çıktı. Geleneksel siyasi yaklaşımlara sahip hemen herkes Ak Partinin, doğu ve güneydoğu bölgelerinde milletvekili liste tercihleriyle hezimete bile uğrayabileceğini söylerken, biz Sayın Başbakan'ın bu tercihiyle "pozitif bir şok" yaşatacağını iddia etmiştik ve seçim sonuçları haklılığımızı ortaya çıkarttı.

Seçimlere dair CHP, MHP ve özellikle de BDP'ye ilişkin yorum ve tahminlerimizle yine isabet kaydettik ve bu konuda da siz değerli okuyucularımızı doğru bilgilendirip yorumlarımızla yanıltmadığımız için bir kez daha mutlu olduk, heyecan kazandık.
Ekonomik yorum ve haberlerimizle gerek AB’deki bunalım ve spesifik olarak da Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi Euro bölgesi ülkelerindeki krizlere dair tespit ve bilgilerimizle de isabet kaydettik. 2012'ye dair AB ülkelerindeki ekonomik krizin ülkemize yansımalarıyla ilgili haber ve yorumlarımızla siz değerli okurlarımıza farklı bir ufuk vermeye çalıştık ve etkisi halen de devam eden bu ekonomik kriz sürecine dair konuda bilgilendirmelerimiz ve yorumlarımız devam edecektir.

Dış politikada da 2011 yılı ülkemiz için çok hareketli ve yoğun bir gündemle geçti. Ortadoğu ve kuzey  Afrika ülkelerindeki "Arap baharı" denilen kasırga, Türk dış politikasında da ciddi değişikliklere sebebiyet verdi. Biz de Ogün olarak bu konularda da gerek köşe yazarlarımızın yorumlarıyla ve gerekse de haberlerimizle siz okurlarımızı kesintisiz haberdar etmeye ve yorumlarımızla bakış açımızı ortaya koymaya çalıştık. Tunus, Mısır, Irak, Yemen, Suriye gibi ülkelerde ortaya çıkan demokrasi ve özgürlük taleplerini ciddi analiz ve haberlerle sizlere sunmaya çalıştık. Bu konularda da başlangıçtan sonuç safhasına gelene dek yaptığımız yorumlar ve haberlerin, isabet kaydettiğini neticeler ortaya çıktıkça müşahede ettik. Sağlık sektörüyle alakalı gözlediğimiz aksaklıkları dile getirmekten hiç imtina etmedik.

En küçük aksaklıkları bile yetkililere duyurmak için çok net vurgularla duyurduk ve bu konudaki hassasiyetimiz ilk başladığımız günden bu yana devam etmişti ve edecektir de.. Ülkemiz için acı ve dramatik olan ve yüreklerimizi yaralayan Van depremiyle ilgili müteyakız olduk ve gerek depremin neticelerini ve gerekse de devletin depreme dair çalışma ve gayretlerini ve de ortaya çıkan aksaklıkları sürekli dile getirdik.

Ülkemizin kanayan yarası ve canımızı yakan en büyük sorunu terör belası da can almaya devam etti ve bu sene de gelen şehit haberlerimizle yüreklerimizi yaktı. Bu konuya ilişkin de sürekli takipçi olduk. Yorumlarımızla haberlerimizle bu sorunla alakalı siz değerli okurlarımızı aydınlatmaya gayret sarf ettik. Teröre ilişkin çok çarpıcı yazılarla devletin ve hükümetin politikasıyla ilgili görüşlerimizi sizlerle paylaştık. Bu konuda şehit cenazelerimizin en yoğun olduğu anlarda bile sağduyulu yorumlarımız ve haberlerimizle müsekkin bir tavır sergilemeye gayret ettik. Çünkü böylesi kronik ve canımızı acıtan ama bir o kadar da itidal gerektiren sorunla alakalı fevri olmaktan imtina ettik, ama söylenmesi gerekenleri de söylemekten kaçınmadık.

Siz okurlarımızı doğru bilgilendirici haber ve yorumlarımıza ve de devletimiz yetkililerini uyarıcı mahiyette yazılarımıza devam ettik.

Futbolda özellikle de rahmetli Hasan Doğan'dan sonra ortaya çıkan karmaşa ve oynanan oyunlara sürekli parmak basmıştık. Şike operasyonuna da öncelik Türk futbolu mantalitesiyle baktık ve öyle değerlendirmelerde bulunduk. Gelinen noktada gördüğümüz tablo ise önceki süreçte yaptığımız haber yorum ve söylemlerimizin maalesef ki haklılığının ortaya çıkması idi. Haklı çıkmayı hiç temenni etmezdik ama  ne yazık ki konuyla alakalı yorum ve uyarılarımız teyit edildi. Şike operasyonuna dair gördüğümüz aksaklıkları ve yanlışlıkları da dile getirmekten imtina etmedik, bu konudaki yetkililerin gerek esasa gerekse de usule dair yaptığı hataları da sürekli dillendirdik.

Sevgili okurlarımız, bu sene de yine aramıza katılan ve aramızdan ayrılanlar oldu. Gelenlere hoş geldin diyoruz giden arkadaşlarımıza teşekkürler ediyoruz, onları yazı ve yorumlarını hasretle yâd ediyoruz ve kendilerini özlediğimizi de ifade etmeden geçemeyeceğiz. Dünden bugüne bizimle olan, bizimle devam eden, bizden ayrılan ve devam edemediğimiz herkese Ogün’ün bugünlere gelmesine vesile oldukları için müteşekkiriz, hepsini verdikleri nadide emeklerinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemizin kurucularından, sevgili Ferhat Yıldırım kardeşimin başarılı yazıları ve basını temsil ettiği kurumlardaki çalışmaları ile gururlanıp kutlarken, geçmişten günümüze, sevgili hocalarımız Kenan Akın, Pr.Dr.Nevzat Yalçıntaş, İsmet Solak, Ali Sait Mökükçü, Pr.Dr.Akil Teyyareci, Utku Görkem Kırdemir, Sema Çelebi  gibi usta kalemler ile her kesime hitap etme olanağımız oldu. Bu 6 yılda bizlerde emeği olan onlarca yazarımız ve dostumuzu da sevgi şükran ile anıyoruz. Görevde kaybettiğimiz dış politika yazarı İrfan Ülkü’yü rahmetle anıyoruz. O'nu Ogün camiası olarak hiç unutmadık ve unutmayacağız.

Yılmaz Hastürk abimiz; Başladığımız günden beri hep bizimle oldu. Engin siyasi birikimiyle olayları değerlendirdi. Geçmiş siyasetten günümüze örneklerle, analizleriyle günümüz siyasetini yorumladı, yorumlattı bizlere. Geçmişten geleceğe, gelenekten evrensele siyasi yorumlarıyla bizlerle oldu.

Bir Portre; bu yıl farklı bir nitelikle  devam etti. Portre yapmanın da yanında portre tadında, tecessüm etmiş kimi olaylara ve toplumsal müesseselere atfen yorumlar yaptı, değerlendirmelerde bulundu. Bu sene de farklı boyutuyla ilgi çeken kişi ve olguların portresini çıkartmaya devam etti.

Murat Keçeci’yi; farklı bakış ve ufkuyla yazdığı ve okuyucuya kattığı farklı perspektifiyle  bu sene de keyifle okumaya devam ettik.

Mustafa Öztürk’ün; ülkemizdeki farklı kişi ve kesimlerin sorunlarına dikkat çeken yazı ve yorumları hem bizlerin, hem ülkemiz idarecilerinin ciddi dikkatlerini celbetti.

Nalan Erbaş; Keskin kalemiyle, bazen sert bazen adalet isteyen, bazen hepimizin içinden geçen ama dile getiremediğimiz kızgınlığı, kalemiyle yazıya döken sıra dışı mizacıyla yazdığı yazılarıyla hemen herkese hitap etti.

Burcu Demir’in özellikle de dış politikaya ilişkin yazıları  gerek Arap baharıyla alakalı, gerekse de AB ülkeleriyle ilgili olarak hepimize ufuk açıcı oldu.

Minik Kuş; Bu sene de, sizleri bazen gülümseterek, bazen meraklandırarak, bazen de herkesin içindeki gizli merakı tatmine dair olayların dile getirilmesiyle ve olaylara dair yorumlarıyla tüm heyecanıyla devam ederken tam 10 kişilik bir kadro ile çalıştığını da söylemeden geçmeyelim.

Arzu Yıldız; "Acı arsızı mı olduk" derken aslında insan fıtratının bazen ne hallere gelebileceğine ışık tuttu. Yazılarındaki hah, işte bu, evet ya, dedirten tavrıyla hepimizi silkeledi.

Özlem İlbeyli; hayata, insana ve insani reflekslerimize dair yazdığı her yazısıyla bu konuda böylesi bir bakış açısı var mı dedirten güzel yorumlarıyla keyif verdi.

Yr. Doç.Dr. Ayşe Karakoç; Aramıza bu sene katıldı ama o tatlı yorumları ve bilgisiyle, zarif kişiliğini kalemine yansıtarak bizlere, özellikle sağlık ve çocuk sağlığı konusunda bambaşka bir tat kazandırdı.

Mine Hazar; "Ambulanslara kanat takmak" diyerek hepimizin yaşadığı ama dikkatimizden kaçan pek çok soruna parmak bastı.

Av. Yurdal Kılıçer; Engin hukuk birikimiyle hem bu alanda hem de günümüzde hepimizin yaşadıkları olaylara hukuk perspektifinden yorumlar yaparak bu konuda feyz verdi.

Gündoğdu Yıldırım; keşkeler değil somut adımlar atmalıyız diyerek adeta yazılarının temel paradigmasını aşikâre eden yaklaşımıyla farklı bir tat verdi, gözümüze soktu sıradaki gerçeklikleri aslında…

Fatih Sinan Yılmaz; Engin birikimini, yakın siyasi geçmişe dair bilgilerini ve yorumlarını bizlerle paylaşarak tarihe farklı bir tur attırdı.

Kadir Çelik; yine gündem yazıları ile sizlerle olurken, Ogün bir ilki gerçekleştirdi ve minik yazarımız Doğa Karasubaşı’na bir köşe vererek burada gençlerimizin düşüncelerini rahatça aktarmalarına imkân tanıdı.

Serdem Coşkun, Melisa Evren Küçük; güncel ve magazin yazıları ile usta yorumcu ve spor yazarı Sabri Ugan ve kadrosu ile zevkli ve ilkleri size ulaştıran spor kadromuz ile spor haberleri ile zevkle ulaştırmaya devam ettik.

 

Bu arada Sayın Genel yayın Yönetmenimiz Celalettin R. Aygün'ün tek başına gazetemiz ve Ogünhaber için verdiği üstün uğraşısı ile Ogün’ün altın adamı olduğunu söylemek isterim. Yazı işleri müdürümüz Sayın Tamer Erdoğan'ı da başarılarımızdaki büyük payından dolayı kutlarken, benim çok sevgili editörüm ve yazarımız Sibel Aygün'e de buradan binlerce teşekkür ediyorum. Tabi editörleri de unutmamak lazım, özellikle Ogünhaber'deki çalışmalarından dolayı Emre Aygün’e de teşekkürü bir borç bilirim.

Kısaca tüm Ogün ailesine tüm ismini yazmadığım emektar kardeşlerimize çalışanlarına 6.yaşımıza girdiğimiz bu günde teşekkürü borç biliyorum. İnanın Ogün medya ailesi gördüğünüzden de çok büyük, o büyüklük ise öncelikle yüreklerinden geliyor. Ogün medya ailesinde hiçbir yerde göremeyeceğiniz dev bir yürek var ve inanın ben sayfalarca anlatsam bitiremem bu mensubu olmaktan gurur duyduğum Ogün ailesini. Tabi bu arada cefakâr patronlarımıza da teşekkür etmeyi unutmamak gerek.

Sevgili okurlarımız 6. Yılımızı da acısıyla, tatlısıyla bitirdik. Başlayan yeni yılda İnşallah ve Allah  nasip ederse sizlere daha güzel haberlerle, daha güzel bir Türkiye ile daha isabetli yorum ve haber ulaştırmada kendini geliştiren Ogün ailesi  olarak 7. Yıl yazımızı yazmak ve sizlerle paylaşmak istiyor ve diliyorum.

Haftaya 2012'nin ilk Bir Portresi'nde buluşmak üzere şimdiden sizlere sağlıklı, huzurlu, başarılı, güzelliklerle dolu bir yıl diliyorum.

"Okurlarımız öyle güzel bir 2012 yılı geçirsin ki; tüm yazarların kalemi gündemi eleştiri değil güllük gülistanlık yazılarla doldursun."

Sağlıcak ile kalın sevgili okurlarım.

OGÜNhaber