Nerede fahiş kazanç vaadi varsa, hüsran yakın demektir!..

Kurt bulanık havayı sever derler,
O misal; Ekonomik Kriz anları da vurguncuların fırsat zamanlarıdır.

Arkadaşlar,
Bu konularla ilgili çok yazdım/söyledim ve anlattım.
Özellikle kripto paraların en parlak dönemlerinde muhtemel tehlikelere dikkat çektim ve "…sonra çıkar kokusu…" diye uyardım.
İnanın bu konularda artık yazmamakta kararlıydım.
Ama gün geçmesin ki, bir tokatlayan kaçan ve çarpılan mağdurların haberi duyulmasın.

Mesela,
Daha yeni bir vurgun vakası.
İstanbul Kadıköy'de bir mücevher firması 110 bin kişiyi çarpmış ve 250 milyon dolar civarı bir hasılatla kayıplara karışmış.

Allah aşkına,
Yapmayın/etmeyin!..
Bir yerde, bir işte fahiş kazanç vaadi varsa,
Süslü anlatımlarla/cilalı söylemlerle/yaldızlanmış zenginlik ve lüks görsellerle "…bana gel/bana gel; birini bin yap, servetine servet kat…" gibicesinden cazibe oluşturuluyorsa; mutlaka ve mutlaka bir bit yeniği var demektir.

Arkadaşlar,
Allah, bizlere akıl/fikir/düşünmek gibi büyük bir nimet bahşetmiş.
Neden, yalana kanmayı,
Olmaza inanmayı,
İnanılmaz kazançları istiyor ve hayatın/ticaretin olağan akışıyla uzaktan yakından alakası olmayan tekliflere koşuyoruz!..

Gerçi koşuyoruz da ne oluyor?
El elde, baş başta,
Elindeki avcundaki de vurguncunun cebinde…
Sonra?
Sonrası matem,
Sonrası hüzün/isyan/intihar/batış ve çöküş!..

Peki, soruyorum buradan,
Kafanıza vurarak mı aldılar paracıklarınızı,
Gazozunuza ilaç mı kattılar yoksa!..
Ama yok; bir anda zenginleşeceğiz/yatlarda/yalılarda/villalarda yaşayacağız ya,
Koş ahali koş; bir koy beş al…

Bir kardeşim, hem de aklına/zekasına ve öngörüsüne güvendiğim bir kardeşim,
Gece gündüz çalışıyor,
Dişinden tırnağından üç-beş TL artırıyor,
Ve sonra, ağzı kalabalık/lafazan ve aklı fikri kapıp-kaçmakta olan bir çakalın ağına düşüyor maalesef.
Tüm kazancını veriyor,
Vermekle de kalmıyor; sağındaki-solundaki tanıdıkları da yönlendiriyor.
Ne olacakmış?
Dow Jones'ten (Amerika'da en büyük 30 endüstri şirketinin olduğu borsa) hisse alacakmış.
Sonra?
Tüyo almışmış ve yatırılan para, bir anda yüzde yüz/yüzde iki yüz filan kazandıracakmış!..
Sonuç?
Paraları alan çakal kayıp,
Kardeşimize kalansa; akletmeyip/başkasının aklıyla hareket etmesinden ve akıl ve mantığa bile aykırı kazanç peşinde olmasından dolayı ibretlik bir hayat dersi!..

Keza, benzeri örnekleri, dolandırıcı/vurguncu anekdotlarını Diyarbakır'dan da işittim.
Kızıyorum, hem de çok kızıyorum,
İnanın, vurguncudan ziyade vurgun yiyen, parasını kaptıran ve tongaya düşenlere daha çok kızıyorum!..

Bir de eşek çamura çökünce,
Yani, o muhteşem kazançlar getirecek vaatlerinin dolandırıcılık olduğu ortaya çıkınca; ağlayıp-sızlayarak, boş ofislerin/binaların önünde beklemeleri yok mu; gel de çıldırma!..

Sonuç:
Hanımlar/Beyler,
Basit düşünün basit…
Bir teklif/vaat veya öneri hayatın ve ticaretin olağan akışının üstünde karlılık ve kazanç laflarıyla sunuluyorsa; uzak durun ve vaktinizi bile harcamayın.
Araba/ev vb. gibi alışverişlerde bile,
Alış veya satış fiyatları olağandışı düşük veya yüksek rakamlar içeriyorsa; hemen soru işareti koyun!..
Bir düşünüyorsanız, yine ve yeniden; bir daha/bir daha düşünün!..
Yoksa,
Sadece kaybedersiniz,
Kaybeden sadece siz olursunuz.
Yılların birikimi olan üç-beş liranız da bir vurguncuya meze olur gider!
Elinizde kalansa "Keşke" demek olur.
Ben nasıl farkedemedim/zaten filanca zamanda görmeliydim/falanca sözleri abartılı gelmişti gibi hayıflanmalarla beyninizi yersiniz.
Kendi kendinizi dövesiniz gelir.
Ama nafile,
Giden gitmiştir, çarpan kapmıştır; siz ise yıkılan zenginlik ve büyük kazanç hayalinizle/hayal kırıklığınızla baş başasınızdır!..

Demedi demeyin,
Çünkü çok dedim ve hala diyorum…
Ve değerini bilin; bu son uyarışım,
Allah'ın verdiği akıl nimetini kullanmaktan/muhakeme ve akletmekten kaçınmayın!
Kaçınmayın ki; kimse sizi tokatlamasın/çarpmasın/vurguna uğratamasın!..

Konuya atfen bir cümle:
"Kaval dinleyen koyunların, meranın satıldığından haberi olmazmış…"


Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
OGÜNhaber