Neocon'lar ve Türkiye'yi İsrailleştirme mücadelesi..

Ülkede yapılan bir saha çalışmasında alınan sonuç bu.
Halk böyle diyor ama yönetim, diaspora Yahudileri ve özellikle Amerika'daki Neocon'lar tam tersi zihniyette.
Barışsal yaklaşım bir yana; gün be gün kan, kriz, kaos ve savaş çanları çalıyor.
Adeta dünyayı ateşe verecekler.
İsrail Devleti ise bölgedeki ileri karakol.
Durmuyor, durulmuyorlar.
Her türlü enstrümanı kullanmaktan geri durmuyorlar.
Aslında, yaptıklarıyla her geçen gün İsrail'i daha da yalnızlaştırıp bölgesel boyutta şeytanlaştırıyorlar.
Bunun farkındalar mı peki.?
Evet.

Bu yüzden de İsrail'e koruma kalkanı olabilecek stepneler arıyorlar.
BAE ve veliaht kralı bunlardan birisi.
Suudi Arabistan ve Prens Salman başka birisi.
Rusya ve Putin; şuanda ABD düşmanı gibi görünse de aslında Amerika'nın en büyük müttefiki. Rusya Çin'le de İsrail'le de içiçe ve perde gerisinde kandaş.

İran peki..?
O düşman işlevinde.
Çünkü İsrail için büyük düşman, hep lazım. Saldırı ve saldırganlığını kamufle etmek için kullanışlı düşman her daim İran.
Yeterli mi peki..?
Hayır…

Bütün Ortadoğu halkları ve ümmet üzerinde çok  etkili bir destek lazım.
Tabirim mazur görülürse; Müslüman bir İsrail lazım.
Mısır eski Mısır değil.
Geriye bu konum, durum ve değerde bir tek Türkiye kalıyor.
Tıpkı eskiden olduğu gibi; görünürde ABD’nin ama bölgesel bazda İsrail’in güçlü stratejik ortağı ve müttefiki bir Türkiye isteniyor.

Şuanda Neocon’lar dört koldan sarıyor ve saldırıyorlar.
İçerden ve dışardan…
Ekonomik, siyasi, stratejik, coğrafik hemen her yoldan geliyorlar.
Önce vuruyorlar sonra tedavi eder gibi davranıyorlar.

Türkiye'yi yalnızlaştırıyorlar sonra el uzatır gibi davranıp afili ve övücü sözlerle yağ çekiyorlar.
Bu tavırları samimi mi peki..?
Asla değil.

Kuzey Suriye'deki destabilize durum; YPG/PKK, İŞİD, hala ayakta kalabilen Esad, Rusya…
Hepsiyle amaçlanan sonuç, Türkiye'yi dize getirmek ve İsrail'le kolkola girdirmek.
Başkaca güçlü alternatifleri yok.
Şimdilerde İran'da başlayan sokak hareketlerinin bir amacı da Türkiye'ye bu minvalde ayar vermek.

Peki bu durumda Türkiye hangi noktada….
Kritik bir kavşağa girmiş durumda.
Neocon'lar siyasi ve bürokratik karar süreçlerinde gittikçe etkinleşiyorlar.
Doğrudan ve dolaylı olarak Erdoğan'ı yalnızlaştırmak ve istenen mecraya çekmek için.
Sureti haktan refleks, söylem ve eylemlerle etrafındalar.
Şimdilik mücavir ülkelerde krizlerle gözdağı vermekteler.
Ama istedikleri olmadığı takdirde; Türkiye genelini kapsayacak Gezi benzeri olaylar, bıkkınlık ve korku yaratacak terör hadiseleri ve hatta darbe girişimi de dahil olacak her türlü enstrümanı sahaya sürmekten imtina etmeyecekler.

Geldiğimiz noktada cereyan eden olaylara bakınca sanki bunun taşları döşeniyor gibi…
Cumhurbaşkanı'mızın yanında ve yakınındaki kimi aklı evveler de bilerek veya cahilce bu değirmene su taşıyorlar.

Oyun içindeki oyunun farkında bile değiller.
Bölgeyi, coğrafyayı, dünyayı okumaktan acizler.
Halbuki öyle tehlikeli bir süreçteyiz ki; üçüncü ve en büyük dalga geliyor.
Arap Baharı'ndan sonra en büyük ve nihai hamleye hazırlanılıyor.
Amaç ise karışmış, kaosa sürüklenmiş ve iç kargaşaya düçar olmuş ülkelerle İsrail'i ve dolayısıyla menfaatlerini güvenceye alacak bölgesel hakimiyeti tesis etmek.

Ve de Türkiye'yi hizaya getirip İsrail için paratoner yapmak.
Tıpkı Sisi'nin Mısır'ı gibi İsrail'den çok İsrailci bir Türkiye yaratmak.
Ve dolayısıyla da küresel hakimiyet savaşında yeni yüzyılın belirleyici gücü olmak.
Hal böyle olunca Çin'in de eli zayıflayacak.
Rusya vazifesini yapmış ve İsrail'in güvenliği görevi Türkiye tarafından icra edilmiş olacak.
Çünkü Ortadoğu devletlerinin yönetimlerini elde tutsalar da halklarını kontrol edemiyorlar.
İşte bunu da ancak Neocon ve İsrail'in stratejik ortağı ve işbirlikçisi bir Türkiye ile yapabilecekler.

Peki Neocon Yahudiciler bunu başarabilirler mi…
Pek kolay değil…
Hatta hiç kolay değil.
Neocon karşıtı Güç öyle kolay altedilebilir değil.
Onlar da sürekli plan ve hamle içindeler.
Ve ellerinin, daha güçlü olduğunu söyleyebilirim.

Neocon'lar küresel hakimiyet kavgasında ve özelde Türkiye oyununda işlerin o kadar da kolay olmadığını göreceklerdir. Ülkemizle ilgili olarak Erdoğan'ın pek çok şeyin farkında olduğunu  ve Neocon kesimin neyi ne için yaptığını bildiğini düşünüyorum.

Özellikle İsrail'le ilgili ittifak geliştirme ve böylece ümmeti kontrol etme planına taviz vermeyeceğine inancım tam. Cumhurbaşkanı'mız Neocon'ların bölgesel oyununun aktörü olmayacak; Liderliği, diplomatik yaklaşımı ve sahip olduğu millilik Neocon ve Yahudici oyuna meydan vermeyecektir.

Ama akıllı ve akılcı olmak zorundayız.
Cumhuriyet'imizin 100. Yılına giderken kalan üç yıl hiç de kolay geçmeyecektir.
Ciddi sınamalarla karşılaşacağız.
İçeriden ve dışarıdan saldırılara maruz kalabiliriz.
Bu nedenle rehavete yer vermeden; müteyakız ve safları sıklaştırarak yürümeye mecbur ve mahkumuz.
Yoksa herşey için öyle geç kalmış olacağız ki…
İşte o zaman pişmanlık da fayda etmez…

Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
OGÜNhaber