Neler oluyor gelin beraber bakalım,
—Afrika karışık,
Nijer ve Gabon'da darbe oldu / Tunus'ta muhalif lider ev hapsine alındı.
Diğer Orta Afrika ülkeleri huzursuz ve tedirgin…
Daha dün denecek kadar yakın bir zamanda bir metazori ile Sudan'dan ayrılan Güney Sudan'ın basket takımı Olimpiyatlara katılacak (Ne alaka demeyin; çünkü birileri istediği için Güney Sudan diye bir devlet kurulmuştu ve şimdi de birileri istediği için PR'ı yapılıyor galiba)
—Suriye'nin kuzeyi karıştı.
Aşiretler ve PYD arasında ilginç çatışmalar oluyor.
Rusya / bir yandan ABD bir yandan / Rejim Güçleri bir yandan ve hatta Türkiye diğer yandan konunun üstüne ilgiyle eğilmiş vaziyette…
—Kuzey Irak ve Kerkük ilginç gelişmelere sahne.
Herkesin gözü orada ama herkes ilgisizmiş gibi…
Demografik yapı değişiminden petrolün el değiştirmesine kadar her türlü yorum yapılıyor.
—Ermenistan ABD ile tatbikat yapacakmış.
Tabi, Rusya buna "ne alaka" diye tepki göstermekte gecikir mi…
—Rusya ve yasa dışı ordusu ''Wagner'' sürekli gündemde.
''Lideri öldü mü / öldürüldü mü yoksa yaşıyor da bir film mi çevriliyor?'' varsayımlar havada uçuşuyor…
Bu arada, İngiltere Wagner'i terör örgütü ilan etmeye hazırlanıyor. Şimdilerde pek konuşulmasa da bu oldukça ciddi bir gelişme. Sonrasında olacaklar için adeta temel atılıyor…
—İskandinav ülkeleri hiç olmadığı kadar hareketli ve sanki Rusya sınırına görünmez bir bariyer koyma telaşındalar.
NATO şemsiyesinin altına girdiler bile…
—G20 zirvesi yapılacak ama daha şimdiden hiç olmayan bir şey oldu ve Putin'den sonra Çin Devlet Başkanı da zirveye katılmayacağını söyledi. Pek görülmüş bir şey değildi ama oldu işte…
—Hollanda ve Danimarka, Ukrayna'ya elli civarı askeri uçak verme konusunda anlaşmaya vardı.
Keza Ukrayna-Rusya savaşı da devam ediyor.
Yoksa etmiyor da savaşıyorlar gibi mi gösteriliyor. Orada ne oluyor? Orada bir savaş mı oluyor yoksa bir savaş oyunu mu oynanıyor?
—Türkiye ile Rusya, Rus buğdayının Katar'ın finansmanıyla Türkiye'de un yapılarak ihtiyaç sahibi Afrika ülkelerine dağıtılması konusunda anlaşmaya vardılar.
Ne alaka değil mi? Hâlbuki Soçi'de buluşan Erdoğan ve Putin'in Ukrayna tahılının dünya piyasalarına ulaşması konusunu konuşacakları bekleniyordu…
—Her ne kadar Amerikan enflasyonu düşüyor gözükse de Küresel ekonomi hiç de iç açıcı değil.
Dünya ülkeleri Amerika'dan ihraç edilen enflasyonla boğuşuyor. Enflasyon-durgunluk tercihinde pek çok ülke durgunluğu(resesyonu) tercih etmek zorunda kalmış vaziyette…
Ki, Alman ekonomisi ciddi anlamda durgunluk girdabında ve pek çok gelişmiş/gelişmekte olan ülke ekonomisini etkilemek üzere…
Tüm bunlar yaşanırken ne olmuyor?
Silahlanma ve sıcak savaş ihtimali hiç azalmıyor bilakis her geçen gün artıyor.
Çünkü dünya ısınmaya devam ediyor ve adım adım yeni nesil bir sıcak savaşa doğru ilerliyor!
Bunlar olağan dışı gelişmeler mi?
Evet, ama bana göre değil.
Benim son on senedir anlattığım ve yeni dünya düzeninin oluşması ve oturtulmasına bağlamında öngördüğüm / duyumsadığım ve beklediğim gelişmeler…
Zor ve acı gelişmeler mi?
Evet, ama daha acı ve daha zor süreçler dünyayı bekliyor!
Ülkeler için ağır bedelleri olacak.
Bu sürecin zorluklarını ekonomik krizler/yokluk ve yoksunluklar/büyük göçler/şu veya bu şekilde değişen yönetimler şeklinde karşımıza çıkacak!..
Bize yansıması olacak mı?
Tabi ki olacak ama Türkiye'de yeni başlayan yönetsel mantalite ve diplomatik/ekonomik/siyasal yeni yaklaşım, klişelerden uzaklaşmış/akıllı ve akılcı bir stratejiyle bu sürecin hasarını azaltacak kanaatindeyim.
Çünkü Türkiye önemli bir kavşakta ve jeostratejik konum avantajının zirvesinde…
Pek çok yazımda bir söz söylemiştim:
Dünyanın herhangi bir bölgesinde ve hatta en önemsiz görünen bir yerinde, sıradan/tesadüfi/spontane ve hatta doğal gibi bir olay olsa, asla kendi kendine değildir ve mutlaka yeni dünya düzeni ile ilintilidir, demiştim.
Bunun tezahürleri yaşanıyor ve daha da hızlanarak/artarak/genişleyerek devam edecek.
Sonuç:
İddia ediyorum, Türkiye olarak hâlâ krizleri fırsatlara çevirebiliriz.
Nasıl mı?
Mayıs seçimleriyle birlikte Türkiye farklı bir konsepte girdi ve paradigmatik değişikliğe gitti.
Her şey iyi hoş güzel ilerliyor mu peki?
Hayır, ama bu sürecin başlaması bile çok önemliydi.
Eğer bundan sonra başlayan bu süreç taviz verilmeden/küresel gelişmelere bigâne kalınmadan/akıllı ve akılcı şekilde/artan bir ivmeyle devam eder, ettirilirse de zahirde dünya için karanlık görünen zaman ve zemin Türkiye açısından özel ve öznel bir aydınlık getirecek; Türkiye'ye hiç beklemediği farklı bir rol doğurabilecektir..
Ama rehavet olmazsa,
Ama küçük düşünülmezse,
Ama içe kapanmacı politikalarla oyuna/oynaşa girilmezse,
Ve dünyaya dair doğru okumalar yapılmaya devam ederse…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.