İŞİD-BAĞDADİ sonrası ABD'nin yeni terör örgütü..

Yine bir ABD seçimleri öncesi idi.
Beyaz Saray’ın Doğu kanadında Barack  Obama açıklama yapıyor ve;
"Bu gece Amerikan halkına ve tüm dünyaya Amerika'nın El Kaide lideri Usame Bin Ladin'i öldürdüğünü duyuruyorum. Dünya artık daha güvenli olacak." diyordu.

Tarih; 27 Ekim 2019
Yine bir ABD seçimi öncesindeyiz.
Beyaz Saray’da açıklama yapan bu defa Trump;
"Bağdadi'nin yakalanması ya da öldürülmesi ABD'nin bir numaralı ulusal güvenlik önceliğiydi. Ebubekir el-Bağdadi öldü. Bir korkak gibi öldü, kaçarak ve ağlayarak. Dünya şimdi daha güvenli bir yer."

Ne kadar benzer, ne kadar senarik ve Holllywood’sal bir manzara…
Her ikisi de oturmuş ve film izler gibi takip etmişler operasyonu.
Caka satarak da bunu dile getiriyorlar…
Ey büyük Amerika; Allah sizden razı olsun. Sizin bu yüce fedakarlığınız olmasa dünyanın geri kalanı ne halt eder ki..(!) dememizi bekliyorlar bir de.

Halbuki tüm dünya bilmiyor mu; kendi yarattığınız canavarı yokettiniz.
Kendi oluşturduğunuz teröristi öldürdünüz.
Ha tabi, öldüyse…
Çünkü daha önce Bin Ladin şimdi de bu Bağdadi denen terörist kaç defa öldürülmüştü de sonra yine sahneye çıkmışlardı.

Onbeş dakikada DNA sonucu alınıyor ve teyit ediliyor.
Ceset parçaları da denize atılacakmış.
Aynı Bin Ladin’de olduğu gibi…
Tam bir magazinel durum.
Tam bir ABD’sel algı operasyonu.
Asıl can alıcı noktaya gelirsek;
Bin Ladin öldürüldü ve onun örgütü El Kaide’den bir anda Suriye ve Irak’a özel İŞİD ve Bağdadi diye bir örgüt doğuverdi.

Trump itiraf ediyor; önceki başkan Obama’nın İŞİD’i kurdurduğunu.
Şimdi de Bağdadi öldürüldü.
Ve asıl önemlisi önümüzdeki günlerde "yeni nesil terör örgütü ve lideri" kim olacak.
Bir sonraki başkan da, şuanda muhtemel yarın reel olan örgütü Trump kurdurdu diye itiraf edecek, belki de.
Adeta şirket açar kapatır gibi.
Döneme, konjonktüre, coğrafyaya ve ABD’nin iç siyasetine göre terör ve örgütlerde revizyona gidiliyor.
Trump açıklıyor; "Bağdadi’nin yerine kimin geleceğini de biliyoruz".
Güler misin, ağlar mısın.
Madem biliyorsun da neden imha etmedin, etmiyorsun.
Ama ne çare…
Bu senaryo  kaç defadır tekrarlanıyor ve kimse birşey yapamıyor.
Çünkü güç hala Amerika’da…
Ve ne yazık ki, yine tekrarlanacak ve bizler de yiyeceğiz bunu.

Şahin Cilo denen bir PKK teröristi var.
Şimdilerde Mazlum Kobani oldu.
ABD başkanı bile telefonla konuşuyor.
Özgürlük savaşçısı ve İŞİD’in defedilmesinde ABD’nin müttefiği bir kahraman gibi lanse edilmeye başlandı.
Halbuki adam şerefsizin teki ve kanlı katil PKK’lı.
Önümüzdeki günlerde ABD’nin Bağdadi ve İŞİD sonrası oluşturacağı yeni terör örgütünde YPG’nin de omurga olabilirliği çok muhtemel.

O açıdan Türkiye’nin çok dikkatli olması kaçınılmaz.
Oluşturulacak "Güvenli Bölge" nin gerisinde PKK/YPG’nin ana omurga olacağı ve içine İŞİD’den de transfer edilecek ana aktörlerin katılımıyla yeni bir örgütleşmeye gidilebilir.

Çünkü bu ana kadar bölgeyi kana bulayan terör örgütlerinin mensupları göğe çıkmadı.
Öldürülmedi de.
Küresel güçlerin ve özelde ABD’nin yeni senaryo ve yeni terör şirketinin çalışanları olmak için stepnede bekletiliyor.

Çok yakın gelecekte nurtopu gibi yeni bir El Kaide, yeni bir İŞİD  veya yeni bir PKK doğarsa hiç şaşırmayın.
Buradan özelikle Suriye ve Irak Kürtlerine de seslenmek istiyorum.
Ve de özellikle ABD ve diğer bazı ülkelerin terör oyununun şehvetine kapılarak tüm Kürtleri yıpratan ve lekeleyen art niyetlilere ve safdillere sesleniyorum.

ABD sizi her defasında kullandı ve her defasında da terketti.
İşine yarayan ve zaman zaman kullanılan bir aparat olarak görüyor.
Saddam’ın insafına terketti.
Baba Esad’ın zulmüne terketti.
İŞİD’in önüne yem etti.
Uyanmazsanız ve ABD’den müttefik olacağını düşünmeye devam ederseniz daha çok kullanılır, mağdur edilir ve madara olursunuz.

Yine belki bir devlet hayali kurdurulacak size.
Ama bunu geçin, geçin.
Yok öyle bir dünya ve öyle bir Amerika.
Kendinize gelin ve ABD’nin gazına gelmeyi bırakın.
Yarın birgün yine ortada kalan siz olacaksınız.


Not:
Küresel Hakimiyet savaşı en şedit ve azgın şekilde sürüyor. Ne yazık ki; yakın zamanda da duracak gibi değil. Dünyada görülen sokak  hareketleri, iç çatışmalar, terör olayları ve hatta kimi doğal afet gibi görünen olayların bile arkasında bu savaşın izleri var. Bu konuda çok üzgünüm ama, iyi bir söz edemiyorum ve henüz bir umut ışığı da göremiyorum. Herkes herşeye hazırlıklı olmalıdır. Özellikle biz ve coğrafyamız ülkeleri çok ama çok dikkatli olmak zorundadır.

Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
OGÜNhaber