Gençlik yıllarında kulüplerde eğitim masraflarını karşılamak için şarkı söyleyen Popstar Tarkan, şöhret olmaktan çekinse de bir yarışma programına katılarak şansını denedi ve o günden bugüne kadar şöhret basamaklarını tırmanmaya devam etti.Tarkan ile 1990 yılında tanıştım. Karamürsel'de yazlığımız vardı o yıllarda, ve her yaz Karamürsel'e giderdik. Bir gün Karamürsel'in gençleri bana ''ağabey seni bir yere getireceğiz ve bir genç sanatçı dinleteceğiz sana, sen sanattan ve sanatçıdan anlarsın belki bu gence yardımın olur'' dedikten sonra Karamürsel iskele meydanında bulunan Turgut Restoran'a getirdiler, burada daha 17 yaşlarında olan Tarkan'ı dinlettiler bana.
O gece gerçekten çok güzel bir ses dinlemiştim ve bu çocuk ilerde meşhur bir sanatçı olur demiştim. Bu arada Tarkan programdan sonra yanımıza geldi ve tanıştırıldık, o gün gözleri ışıl ışıl parlıyordu.
Daha sonra bu gençlerden biri (Tarkan'ın çok yakın arkadaşı) bana ''ağabey sana yardımcı ol diyeceğim, ama Tarkan şarkı söyleyip şimdilik bundan buralarda para kazanıyorsa da, büyük bir sanatçı olmak istemiyor. Kendisi ile konuşuyorum, bana Adapazarı'nda bir okul için konsere gittim, program sonunda tüm kadınlar, kızlar nerede ise üstüme atladı. Ben bu tür şeyleri sevmiyorum bu yüzden de meşhur olmak ve müzikle bir yere gelmek yerine liseyi bitirince Almanya'ya gidip burada yüksek tahsilimi tamamlayacağım dedi, bu yüzden bir şey diyemiyorum'' dediğinde yazık olur bu çocukta cevher var demiştim.
Aradan yıllar geçti ve bir gün bir TV kanalının yarışmasında Tarkan'ı görünce önce şaşırmış, ama sonra iyi yaptın çocuk demiştim. Sonunda kısa bir süre sonra Tarkan, peş peşe yaptığı iki kasetle bir anda zirveye çıkıp Pop Star oldu.
ÇOK GENÇTİ Şöhret olduktan sonra bir gün Karamürsel'de karşılaştığımda yanıma gelip ''ağabey nasıl buluyorsun beni, kasetlerim nasıl'' diye sorduğunda, ona ''çok iyi gidiyorsun, çevrene dikkat et yeter, seni kimse tutamaz'' demiştim. Öyle de oldu çevresine dikkat etmedi ama yine de zirveye oturup burada kalıcı oldu.
Tarkan çok gençti, çevresinde onu kullanmak isteyen birçok insan vardı ve uzun yıllar bunlardan kurtulamadı.
Karşılaştığımız zamanlarda hep ona sadece çevresine dikkat etmesi gerektiğini söylerken ben, belli bir zaman ''haklısın ağabey'' dedikten sonra ilerleyen yıllarda ise ''merak etme rahat ol diyerek'' beni de kırmadan geçiştirmeye başladı.
Şöhreti yakaladığı 1993-94 yıllarında tek rakibi Burak Kut idi.
Bu yüzden Burak'ı hiç sevmiyordu, ben de Burak'ı kardeşim gibi sevdiğimden bir zaman sonra benden uzaklaştığını hissettim.
Aslında ikisinin de yeri başka idi benim için, ama Tarkan bunu anlamadı ancak çok nazik bir çocuk olduğundan uzaklaşması da nazikçe oldu tabii.
SERENATA BİR KOVA SU
Tarkan ile ilgili Karamürsel'de çok şey anlatılır konuşulur, zira O Karamürsel'in çocuğudur. Karamürselli her zaman Tarkan'a sahip çıkmıştır.
Okul çağlarında Tülay isimli bir genç kızımıza Tarkan aşık olmuş ve nerede ise kapısının önünden ayrılmaz hale gelmiş.
Yine böyle bir akşam saatinde Tülay'a sahile gelmesini söylemiş, ancak Tülay kızımız evden çıkamayınca doğrudan kapısına gidip, balkonlarının altında başlamış şarkı söylemeye bu duruma kızan Tülay'ın annesi ''söyle o çocuğa, hemen buradan gitsin su dökerim'' demesine rağmen balkonun altından ayrılmayan Tarkan'ın üzerine şarkı söylerken bir kova su gelmiş.
Sudan mı yoksa aşktan mı ıslandığını anlayamayan Tarkan'ın bence bu günleri en güzel ve mutlu günleri olmuştu.
Annesi Neşe Hanım bile o günleri hala arıyordur sanırım, oğlunun şöhrette zirve yaptığı ama mutsuz olduğusonraki yıllara bakınca, zira bana göre Tarkan çocukluğunda yokluk bile çekerken yaşadığı mutluluğu sonraki yıllarda hiç bulamadı. O'nun yüzüne ne zaman baksam veya bir yerde izlesem onun gözlerinde ilk karşılaştığımız Turgut Restoran'daki bakışını hiç bulamadım.
Tarkan şimdi Türkiye'nin starı, artıkoturduğu koltuk yalnızca ona ait, gerçi son yıllarda eskisi gibi değil biraz yıpranmış ve ulaşılmazlığı bırakıp daha normal bir hal almış ya da onu o zirveye oturtan Türk halkı bu imtiyazını kısmen elinden almış olsa da, yine de artık Tarkan bir kaşedir.
SESİNİN HAKKIYLA Tarkan'ın sesi ve yaptığı müziği ise hiç tartışmaya gerek yok, o gerçekten geldiği yere hakkı ile gelmiş bir sanatçı, hata bana göre bir dev sanatçıdır. Biliyorum ki yapmak istediği çok şeyi yapamadı, umarım zamanla onları da yapacaktır.
Çünkü onda öncelikle Allah vergisi bir ses var,daha sonrada sempatik, farklı, müziği iyi bilen bir sanatçı.
Tarkan özel hayatını bir türlü oturtamadı, yaşadığı ilişkiler onu mutlu etmediği gibi, zaman zamanda farklı olduğu iddiası ile oldukça eleştirildi.
Benim tanıdığım Tarkan düzgün bir genç delikanlı idi ve ben onu asla farklı bir kişi olarak hiç düşünmedim.
Bence o aradığı bayanı bulamadığından dolayı yalnızlığı tercih etti hep ve bu yüzden farklı yorumlara hedef oldu. O bir sanatçı, üstelikte milyonlara varan hayran kitleleri içinde yalnız bir insan.
YERİ DOLMAYACAK
Tarkan daha yıllarca medyanın ilgi odağı olmaya devam edecektir.
Zira o kolay kolay yeri dolmayacak bir sanatçıdır.
Hedefi olan dünya starı olma projesi ise şimdilik sekteye uğramış olsa da, onu tüm dünyanın tanıdığı da bir gerçektir.
Geçen yıl Dubai'de bir bedevi çadırında konuk edildiğimizde birçok ülkelere ait konuklar varken burada Tarkan'ın bir parçası çalması beni çok mutlu etmişti.
Tarkan ile ilgili de belki anlatılacak çok şey var, ama tüm ''Bir Portre''lerde olduğu gibi yerimiz anlatacaklarımıza yetmiyor sevgili okurlarım.
Haftaya yeni ''Bir Portre''de buluşmak üzere sağlıcakla kalın.
CRA 25.Mayıs.2009 Pazartesi - 02:38:00