Brezilya,
G20 Zirvesi yapılıyor.
Ama tüm katılımcı ülkeler biraz tedirgin ve muallakta…
Neden?
Çünkü ABD adına, seçilmiş başkan değil de “topal ördek” konumundaki süresi bitmiş başkan katılıyor.
Zirve biraz da prosedür tamamlama/geleneğin yerine getirilmesi algısıyla devam ediyor.
Sorular sorular;
Trump’lı dönem nasıl olacak?
Trump kimi hedefe koyacak kime yakınlaşacak?
Birinci dönemindeki gibi mi davranacak?
Daha agresif mi olacak yoksa sürpriz yapıp daha mutedil mi davranacak?
Kısaca ve özetle;
Herkes neyle karşılaşacağının kaygı/tedirginlik ve merakı içinde…
Hal ve ahval bu iken,
Yani zirvenin resmi boyutu önemsizleşirken başka bir şey öne çıktı:
Arka kapı diplomasisi/lobi faaliyetleri ve vitrinize olmayan görüşmeler…
Aslına bakarsanız küresel gidişat için daha belirleyici ve daha etkili olan görüşmeler…
Arkadaşlar!
Basit bir dille anlatayım;
Tabir caizse Amerikan Başkanları garsondur.
Mekanın sahibi değildir.
Ve aşçıbaşının hazırladığı lezzetleri servis edendir.
Garsonun rolü sadece sunum şekli ve servise dairdir.
Buradan hareketle Trump’ın başkanlığa gelmesini değerlendirirsek;
Kuvvetle muhtemeldir ki mekan sahibi menüye ekleme ve çıkarmalar yaptı,
Hangi müşteriye nasıl bir servis yapılacağı konusunda yeni kararlar aldı,
Ve belki de eski baş garson kötü olduğu için değil de, mekanın sahibinin yeni konseptine daha uygun olduğu için yeni bir baş garsonu göreve getirdi.
Trump’ın göreve gelişini/getirilişini öncelikle böyle düşünmenizi öneririm.
Arkadaşlar!
Trump sürpriz yapar mı? Kesinlikle yapar.
Ama beklenen sürprizleri yapmayarak da sürpriz yapabileceğini asla göz ardı etmeyin derim.
Neden?
Çünkü Trump, Biden döneminde eksik kalanları tamamlamak,
Veya değişen stratejileri pratiğe geçirmek,
Yahut da, 4 yıl sonra başkan olması daha uygun görülen “Prenses Harris”e zemin hazırlamak için başkan yapıldı.
Başka bir deyişle;
Trump’a yaptırılacak olanlar Harris’te eğreti durur,
İkna edici olmaz,
Ve beklenen sonucu vermeyebilirdi,
Ve bu yüzden Trump tercih edildi.
Bu arada,
Trump sonrası için Elon Musk hazırlanıyor filan gibi söylemler işitiyorum.
Geçin bunları geçin…
Bakalım Musk bakanlıkta bile bir yılını doldurabilecek mi?
Yeniden G20 Zirvesine dönersek:
Cumhurbaşkanımızın zirveyi gayet verimli görüşmelerle değerlendirdiğine dair duyumlar alıyorum.
Küresel gelişme ve değişimlerin mutfağında yer alan akıl ve güç sahipleriyle ciddi istişareler yaptığı ve bazı konularda mutabıklaştığı kanaatindeyim.
Arkadaşlar!
Cumhurbaşkanı ülkemizin de içinde bulunduğu bölgesel denklemin/konjonktürün değişeceğinin/değiştirileceğinin gayet farkında…
Yani Türkiye istese de istemese de bazı gelişmeler olacağı kesin.
Böyleyken,
Rüzgara karşı durmak yerine, Türkiye’nin enerjisini daha verimli ve kazandırıcı kullanma niyet ve düşüncesi içinde hareket ettiğini düşünüyorum.
Eğri oturup doğru konuşalım;
Büyük resme bakmadan,
İç siyasi dinamiklerle değerlendirme yaparsak doğru okuma yapmamız mümkün değildir.
Şuanda Türkiye siyasetinde cereyan eden gelişmelerin veya Cumhur İttifakı paydaşlarınca ortaya konan sürecin küresel ve bölgesel gelişmelerden ayrı olduğunu düşünmek inanın hiç doğru bir sonuç vermez!
Özellikle sadece iktidarda kalma çalışmaları diye değerlendirmek tek kelimeyle durumu çok hafife almak ve bölgesel gelişmeleri gözden kaçırmak demektir.
G20 Zirvesi dönüşünde,
Türkiye siyasetinde, devlet inisiyatifli farklı ve daha radikal gelişmeler görebiliriz.
Daha önceki bir-iki yazımda da dile getirdiğim gibi gelişmelerin ana konusu “Kürt Kartı” olacaktır.
Bu konuda, iktidar/devlet referanslı sürpriz gelebilecek ilginç adımlar peş peşe gelebilir.
Kuzey Suriye’ye yapılacak sınır ötesi askeri harekat da bu sürecin bir başlığı tabi…
Ama daha önemlisi,
Bence en önemlisi, içeride olacak gelişmelerdir.
Devlet ve Kürtler arasında dolayısıyla da iktidar ve Kürtler arasında diyalog veya diyalogsuzluk zemininin kaçınılmaz şekilde kapıya dayanmış olmasıdır.
Her iki hal de, radikal bir durumdur ve vurguladığım kaçınılmaz değişimin başlangıcıdır.
Sonuç:
Trump’un gelişi,
Küresel gelişmeler,
Ve hatta iç siyasi durum çok şeye gebe…
İyi değerlendirirsek fırsata dönüşme ihtimali de oldukça yüksek…
Hadi hayırlısı bakalım…
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.