Erdoğan ‘Değişim’i başlıyor mu…


Neler duyuyorum neler…

Türk Ekonomisi, siyasi revizyonlar, Suriye politikası, Rusya ve ABD ile ilişkiler…

Duyduklarım bazen mutlu ediyor bazen kasıyor.

Değişim…
Türkiye buna kilitlenmiş halde.

Hele de İstanbul Erteleme Seçimi sonrası beklenti ve çıta iyice yükseldi.

Galiba Erdoğan beklenti dozunu görmek için ‘değişim’ kararını bugünlere kadar geciktirdi. Kamuoyu algısını ölçümlemek için…

Kurban Bayram’ı tatilinde değişime dair kararının olgunlaştığını düşünüyorum.

Listeler cebinde…

Ummadık isimler ve sistemsel bazı değişiklikler hazır kanaatindeyim. Cumhurbaşkanı kamuoyunu ve muhalefeti bir kıvama getiriyor.

Özellikle de parti içi muhalefeti ve yeni parti çalışması içinde olanları…

Herkese eteğindekileri döktürüyor.

Bazen gaza basıyor, tansiyonu yükseltiyor bazen otokritize cümlelerle öz eleştiri beklentilerini tatmine yöneliyor.

Özetle iç siyaset kompedanı ve politik satranç ustası Erdoğan gündemi elinde tutmaya başladı.

Teşekkür ziyaretlerinde seçtiği şehirlerimizle bile ilginç mesajlar vermeye başladı.

Sadece ‘Yeni parti’cilere değil; mesajları herkese…

Kabine üyelerine, bürokrasiye, parti yöneticilerine ve teşkilatlarına…
Hatta Külliye yetkililerine.

Şu anda hiç kimsenin rahat olmadığını düşünüyorum.

Ki, bence olmasınlar da…


Hiç kimsenin yeri garanti değil.

Ve de, ikili üçlü parametreyi gözeterek hareket ediyor.

Yapacağı değişimle bir taşla birkaç kuş vurmayı hedeflediği fikrindeyim.

Parti içi kliklerin etkisizleştirilmesi, yeni parti kuracakların gözden düşürülmesi, muhalefetin moral üstünlüğünün bitirilmesi vb. gibi faktörler dikkatinde oluyor ve olacak gibi.

Bu bağlamda; bugünlerde radikal ve herkesi şaşırtacak türden değişiklikler gelebilir.

“Aaaaa o da mı, orada da mı değişiklik oldu. Ya filana bile dokunuldu mu” kabilinden şok etkili değişime herkes hazır olsun derim.

18 yıllık iktidar boyunca belki de olabilecek en köklü ve geniş kapsamlı bir değişiklik…

“Öyle 3-5 bakanla geçiştirilir bu değişiklik” diyenler kanımca mahcup olacaklar.


Ekonomiye gelince;
2019 yılı içinde ödenecek kamu dış borç kaynağının bulunduğunu duyuyorum.

Hal böyle olunca; Erdoğan’ın biraz daha şahin ve biraz daha haşin iç siyaset yapacağı düşüncesindeyim.

Eylül sonu-Ekim başından itibaren ve özellikle kış aylarında fahiş döviz yükselişi beklentisi boşuna.

Kimse spekülasyonlara aldanmasın.

Kur krizine karşı, dış bağlantılarla sıcak kaynak girişi sağlanmış gibi…

Bu arada 30 Ağustos Resepsiyonu’nda ilginç kareler dikkatimden kaçmadı.

Özellikle Akşener-Erdoğan diyaloğu dikkat çekiciydi.

“Acaba sağ yelpazede yeni ittifaklar mı söz konusu?” düşüncesini akla getirdi.

Hatta, “Acaba Tansu Çiller siyasi bir diplomasi içinde mi yoksa” diye düşündürtmedi değil…


Dedim ya şaşırmaya hazır olun.


Erdoğan sanki “vira Bismillah” diyerek harekete geçiyor gibi…

Kaldı ki; iç ve dış politik çevreler, müessir zinde güçler, ülke kamuoyu ve milletin de beklentisi bu “cihette”.


Pardon, “Bu değişimde Erken Seçim de olası mı yani”, dediniz…?

Yok canım, daha neler….

Bekleyip görelim ama çok da beklemeyeceğimiz kanaatindeyim…



Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
OGÜNhaber