Ekonomide kaygı azalıyor ama ciddiyet şart!

Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan bankacılarla bir toplantı yaptı.
Ve o toplantıda şu mesajları verdi;
—Para politikasında radikal değişikliklere gidilecek,
—Enflasyonla mücadele birincil öncelik olacak,
—Kuru baskılamak için döviz satışı yapılmayacak…

Hatırlayın,
Bakanlık devir-teslim töreninde yeni Bakan Mehmet Şimşek demişti ki;
"Türkiye'nin rasyonel zemine dönme dışında seçeneği kalmamıştır…"
Yapılan faiz artışıyla birlikte ekonominin temel politikalarına dönüyor olmasından memnundum.
Çünkü önceki süreçte, her ne kadar günün ve şartların gereği olarak söylense de; uygulanan politikaların sürdürülebilirliği yoktu ve bir noktada sonlanmalıydı.
Ki Şimşek'le de, ekonomi politikalarında bir bitiş ve başlangıç süreci başladı.
Gaye Erkan'ın açıklamalarını da bu açıdan çok önemli buluyorum.
Yeni hükümetle birlikte ümitvardım şimdi umutlarım daha da artmaya başladı.
Ama rehavete asla yer yok!
Risk hala büyük ve hala Türk ekonomisi adeta mayınlı bir yolda ilerliyor!

Bu noktada birkaç da uyarım olacak.
—Bu yeni başlayan süreçte ve uygulanmaya çalışılan yeni politikalar konusunda ağız birliği/eylem birliği ve kurumlar arası eşgüdüm şart.
—Tavizsiz pratik gerekli.
—Özellikle Mehmet Şimşek yalnız bırakılmamalı ve en zorlu anlarda bile şiddetle desteklenmeli…

Bu uyarıyı neden yaptım?
Arkadaşlar,
Uluslararası fon kuruluşları ve finans odaklarıyla kapalı kapılar ardında çok faydalı görüşmeler oluyor.
Önümüzdeki günlerde paranın asıl sahiplerinden ciddi kaynak transferi olacak.
Aldığım duyumlar böyle…
Hal böyleyken körfez sermayesine gerek bile kalmayabilir.
Ki bu bağlamda, yaşanan gelişmeler sonrası ziyadesiyle memnun kalan Sayın Cumhurbaşkanımızın, planlanan Körfez seyahatini de iptal edeceğine dair duyumlar alıyorum.

Ama hal böyleyken,
Bazı şeyler pozitife dönerken,
İktidar ve ekonomi bürokrasisi içinde en fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç varken;
Kamuoyuna yansıyan "Merkez Bankası Başkanı zorlanıyor/politikalarını uygulamakta defansa maruz kalıyor" gibi söylemler hiç hoş değil!
Bunlar şuyuu vukuundan beter şeyler..
Keza, enflasyon açıklamasının iki gün ertelenmesi de cabası…
Belki bunlar esasa dair hiçbir önemi olmayan şeyler ama yine de olmamalı; böylesi kritik bir anda hükümet çok daha dikkatli davranmalı ve piyasalar istim üstündeyken kuşkuya mahal verecek adımlardan şiddetle kaçınmalıdır!

Arkadaşlar!
Sinek küçük ama mide bulandırır derler,
Aynen bu misalde olduğu gibi; ekonomimiz kıldan ince, kılıçtan keskin bir vetiredeyken ve üstelik görünen/görünmeyen büyük çabalarla, küresel finans çevreleriyle irtibatlı adı bilinmeyen pek çok kişi ve kuruluşun gayretleriyle pozitif gelişmeler yaşanırken/yaşanması çok muhtemel hale gelmişken; bu ve benzeri aksaklıklar maalesef öngörülmeyen hasarlara sebebiyet verebilir!
Çok ama çok dikkatli olmalıyız!

Sonuç:
İyiye gittiğimiz kanaatindeyim…
Küresel ekonomide belirsizlikler hala sürerken,
Hala Amerikan/İngiliz ve Avrupa ekonomileri enflasyona karşı para politikalarına devam edeceğini söylerken/faiz artıracakken,
Hatta ülkemizde döviz hala yükselirken,
Hatta ve hatta orta-alt gelir grubu için can yakıcı zamlar bile oluyor ve olacakken;
Türk ekonomisine dair iyiye gidişin sinyalleri görülmeye başlandı.
Türk ekonomisi çok dinamik ve adaptasyonu çok güçlü bir karaktere sahiptir.
İnanın, ekonomi yönetimi bir olumlu adım attığında Türk yatırımcısı hemen iki adım atacak kabiliyet ve potansiyeldedir.
Olacakları ve muhtemel gördüğüm olumlu gelişmeleri yaşayıp göreceğiz.
Yeter ki, başlayan sürece sadık kalalım ve ekonomi yönetimini yalnız bırakmayalım.
Böyle olduğu takdirde sadece yerli yatırımcı hareketlenmeyecek; yabancı sermaye ve doğrudan yabancı yatırımcılar için de ülkemizin cazibesi artacak olup; sıkıntımız olan döviz, çok daha hızlı ve yüksek miktarlarda gelmeye başlayacaktır!

Son olarak;
Asla rehavete yer yok!
Ciddiyet ciddiyet ciddiyet!..



Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.
OGÜNhaber