Evet, söyledikleri gibi, Atatürk’ün kurduğu ve liderlik ettiği parti.
Ama bugün, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bu partiye, Atatürk’ün partisi demek ne mümkün…
Çünkü; parti kuruluş felsefe ve misyonundan uzaklaşmış, savrulmuş ve ismi haricinde her şeyi değişmiş bir parti. Sanki metamorfoza (başkalaşıma) maruz kalmış gibi…
Bu parti CHP, Yani “anlı şanlı”; Cumhuriyet Halk Partisi
Bakıyorum lafzındaki “Cumhuriyet”le alakası kalmamış,
“Halk” ile müşterekleri azalmış ve halka rağmen hareket edenlerin oyuncağı olmuş,
“Parti” kısmı ise kanuni zorunluluktan gelen, şekli kavramsallıktan ibaret bir kelime…
Liderinin söylemi akıllara ziyan; sürekli Türkiye hasımlarının dillendirdiği sözler, mesajlar, söylemler…
Parti sözcüsü ise; CHP üzerinden içeri sokulmuş bir “Truva Atı”; ülkemize kin ve nefret söylemi içindeki yabancı unsurların içerdeki sözcüsü gibi,
İran'la savaş olsa, İran tarafında yer alırım diyen vekil bu partide,
DHKP-C’lilerin avukatlığına soyunan, Savcımızı katleden, polise kurşun sıkan, askerimizi şehit edenleri “kardeşimiz, kızımız, evladımız” diye savunan milletvekilleri ve parti yetkilileri yine bu partide,
PKK’nın yardakçılığını seviciliğini üstlenen ve MHP’li bir yöneticinin tabiriyle, “PKK’nin don lastiği” gibi davranan; teröristlerin cenazesine katılan, utanmadan onlara gözyaşı akıtan ama şehitlerin yakınından bile geçmekten imtina eden vekiller bu partide,
İktidarı, usulsüzlük, yolsuzluk ve yanlışla suçlarken, kendi içindeki yolsuzluk, usulsüzlük, ahlaksızlığı görmeyen ve bunları normal gören zihniyet bu partide,
Devlete, millete, vatana, Cumhuriyet’e 15 Temmuz Darbe Girişimi karşısında birlik ve beraberlik içinde olamayıp FETÖ ile ağız birliği içine giren bu parti ve lideri.
Birlik ve beraberliğe dair Yenikapı’da ümit verip, çok kısa zamanda yeniden eski bozuk ayarlarına dönen yine bu parti ve lideri…
FETÖ gibi, vatanımızı, dinimizi, milletimizi bölmek isteyen ve ülkemizi yabancılarla işbirliği içinde işgale çalışan hainlerin savunuculuğuna soyunan yine bu parti…
Adeta “iktidarı devirmek uğruna ülkeyi devirmeye” azmetmiş gibi hareket eden zihniyet yine bu parti,
Halka rağmen halk’çılık yaparak halk üzerinden kişisel emelleri sürdürmeye çalışan bu parti,
Vatan tehlikedeymiş, ülke saldırı altındaymış, topraklarımıza işgal planları yapılıyormuş… CHP’nin umurunda bile değil,
“İktidar şunu veya bunu neden yapmıyor” diye eleştirirken; iktidar yapılmıyor deneni yapmaya başlayınca, bu defa da; “İktidar şunu veya bunu neden yapıyor” diyen yaman çelişik ve yalancı tavır bu partide…
Dün söylediğinin bugün tersini söyleyen, tutarsızlık, çelişki ve melalsizlik bu partide…
Bugünkü CHP nereye gidiyor,
Ne yapmaya çalışıyor?
Kuruluş felsefesi nerede kaldı, nasıl unutuldu, “Atatürk’ün Partisi” nasıl acınası, dramatik ve tehlikeli bir yolda ilerliyor…?
Ulu Önderin sözlerini hatırlatıyorum; “şahsi emellerinizi müstevlilerin (işgalcilerin) ülkemiz üzerindeki siyasi emelleriyle tevhid etmeyin (birleştirmeyin)”
Atatürk’ün kemiklerini sızlatacak ihanet kokan davranışlardan bir an evvel vazgeçin,
Dilinizden düşürmediğiniz “Cumhuriyetin kazanımları ve kurucu değerleri” söyleminin ruhuna uygun hareket edin ve bu partiyi “fabrika ayarlarına” döndürün.
Şekli, staükocu, hasmane ve bölücülük kokan lafazanlığı bırakın, kendinize gelin...
FETÖ gibi Cumhuriyet tarihinin en tehlikeli örgütüne karşı, kişisel hırs ve emellerinizden vazgeçerek birlik, beraberlik ruhunu biraz olsun hatırlayın.
FETÖ ağzını, borazanlığını, avukatlığını bırakarak, devletin “beka”sı için adımlar atın, tavırlar alın ve ATA’nın “milli, yerli” ruhuna uygun refleks içinde olun.
Geldiğiniz noktada ülkemize bölücülük emelleriyle saldıran terör örgütlerini savunucu noktadasınız. Aklınızı başınıza alın ve kendinize çekidüzen verin. Yoksa ne milli’liğiniz kalacak ne Cumhuriyet’çiliğiniz ve ne de Halk’çılığınız…
HDP’lileşmeyin,
PKK’lılaşmayın,
FETÖ’cüleşmeyin..
Emparyalizm, kapitalizm, sömürgecilik kavramlarını dilinizden düşürmediniz ve düşürmüyorsunuz.
Ama geldiğimiz noktada Amerkan Neo-Con’larıyla birlikte emperyal, kapitalize operasyonların parçası oldunuz,
Sömürgeciliğin Anadolu uçbeyi oldunuz,
Kapitalistlerin sözcüsü ve savunucusu oldunuz (parti sözcünüze iyi bakın)
“Stockholm Sendromu”na mı girdiniz ey CHP’liler…
Celladına aşık bir idam mahkumu gibisiniz…
Yazık çok yazık…
Gittiğiniz yol, yol değil,
Koskoca CHP’yi isimden ibaret “sanal market”e dönüştürdünüz,
Parti’nin İçini boşalttınız, ihanet söylemlerinize alet ettiğiniz bir kamuflaj kapısı haline getirdiniz.
Gericilik, yobazlık, mürtecilik gibi söylemleri yıllardır söylediniz, rüyanızda bile mırıldandınız. Ama şimdi ne yapıyorsunuz? Ülkemizin her ileri adımına karşı çıkıyorsunuz, engel oluyorsunuz, çomak sokuyorsunuz…
Allahaşkına, silkinin, uyanın gaflet uykusundan ve gözünüzü açın…
Size son önerim; Atatürk’ün Nutuk’unu ve özellikle de Gençliğe Hitap’ını sürekli ve her gün yine yeniden okuyun… Ama lütfen anlayarak okuyun, onu da söylev ve söylemden ibaret gibi okumayın….
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlarım.