Biden'ın
"Amerika geri döndü" demesinden bu yana neler oldu neler…
G7 ve NATO zirveleri, Biden ve Amerika'nın gövde gösterisine dönüştü.
2021 NATO zirvesi Rusya-Ukrayna gerginliği ve alınacak önlemleri görüşmekle geçti.
Amerika, Ukrayna üzerinden Rusya'ya karşı tüm Avrupa'yı alarma geçirdi.
"NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" diyen Macron, bu söylemini adeta yuttu ve Rusya karşıtı kurulan Avrupa yaptırım safında yerini aldı.
Yeter miydi?Yetmezdi ve yetmedi,
Rusya istemeye istemeye/adeta zorlanarak ve zorla Ukrayna'ya savaş açtı.
En az 10 yazımda bahsetmişimdir;"Asıl hedef Çin.Ukrayna çim ve Çin'e giderken Rusya üzerinden mıntıka temizliği yapılıyor,Bu sıralar hazırlanan/uygulanacak olan ve uygulanan yaptırımların hedefi her ne kadar Rusya olsa da; amaç, Çin'i yalnızlaştırmak ve son kertede doğrudan hedef noktasına koymak…"Rusya-Ukrayna arasında ne oluyor?
Savaş değil mi,
Evet…
İlk başlarda, tüm dünyanın ana gündemini teşkil eden bir süreç yaşandı ve Ukrayna'dan, özellikle Avrupa'ya yoğun bir göç harekatı yaşandı.
Ukrayna şehirleri vuruldu/yandı ve yıkıldı.
Şimdi durum ne?
Savaş devam ediyor.
Nasıl bir savaş?
Uyuyan bir savaş…
Kim ne yapıyor/nereyi vuruyor/nasıl vuruyor belli değil.
Dünyanın öyle bir gündemi yok gibi sanki,
Sanki bu savaş kimsenin umurunda değil gibi…
Zaman zaman alevlense de, bu durum çok kısa sürüyor ve sonra nasıl olduğu bilinmeyen bu savaş küllenmiş bir ateş gibi alttan alta yanmaya devam ediyor.
Bugünlerde yeni ve çok manidar bir şey oldu.
Çin'in Paris Büyükelçisi, sorulan bir soruya öyle bir cevap verdi ki; akıllar büsbütün karıştı.
Çin bile,
"siyasi bir beyan olmadığı, elçinin kendi kişisel görüşleri olduğu ve bunlara fazla anlam yüklememek gerektiği" mealinde açıklamalarla elçisinin söylediği sözü telafi çabasına girişti.
Büyükelçi Lu Shaye ne dedi peki?
"Eski Sovyetler Birliği ülkelerinin uluslararası hukuk kapsamında etkin bir statüsü yoktur, Çünkü egemen bir ülke olarak statülerini somutlaştıracak uluslararası bir anlaşma yoktur. Burada Kırım'ın aslında Rusya'nın bir parçası olduğu bir tarih var. Sovyetler Birliği döneminde Kırım'ı Ukrayna'ya teklif eden Kruşçev'di"Hatırlarsınız,Tesadüflere pek inanmam derdim.
Burada da, elçinin beyanının tesadüfi olduğunu asla düşünmüyorum.
Hatta bir adım ileri gidip;
"acaba birileri söylemesini mi istedi de; Çin'i dahi zora sokan bu sözleri söyledi" diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Neden böyle düşünüyorum?
Avrupa, iki sene önce Ukrayna üzerinden Rusya'ya karşı alarma geçirilmişti.
Şimdi ise yeni bir vetire başlıyor,
Çin elçisinin sözüyle de, adeta Çin alarmı veriliyor ve Rusya-Ukrayna savaşı tali/ikincil hale geliyor.
"Cümle alem bilsin ki; artık ana hedef olan Çin'e yönelmeliyiz" mesajı veriliyordu.
Bu arada,
Açıklamayı yapan elçi, resmiyette Çin'in büyükelçisi olsa da, Güç ve Akıl Sahiplerinin adamı olabilir mi sizce?
Olmaz olmaz demeyin; bunca olanları gördükten sonra, bu dünyada olmaz olmaz demekten başka bir söz bulamıyorum!
Bunlar olurken, Pasifik'te suların ısındığını da unutmayın.
Bazı yazılarımda Amerikan savaş gemileriyle Çin ordusuna ait gemiler arasında yaşanan it dalaşından bahsetmiştim.
Perde gerisinde ve dolaylı şekilde yaşanan gerginlik ve devam eden kriz, elçinin açıklamasıyla su yüzüne çıktı ve aleniyet kazanmaya başladı.
Hal böyle olunca, öyle görünüyor ki; 2023'ün ikinci yarısı ve 2024'ün başları çok daha sert geçecek!
Arkadaşlar,2020 başından beri her gelen yılın daha kötü geleceğini söyledim.
Maalesef felaket tellalı gibi oldum.
Ama üzgünüm ki; Haziran'la başlayan bir yıllık süreç çok daha acılı olacak.
Çünkü Çin-Amerika gerginliği ve başlaması muhtemel bir sıcak savaş sadece askeri boyutla yaşanmayacak.
Tüm Avrupa ülkelerini ve özellikle de gelişmekte olan ülkeleri derinden etkileyecek ekonomik/finansal/gıda/enerji gibi alanlarda büyük sorunlara yol açacaktır!
Hep hazırlıklı olmaktan ve hazırlıklı olup akıllı ve akılcı olanların bu süreçlerden en az veya az hasarla çıkacağını söyledim durdum.
Ülkemizin de, iç siyasi kavgalardan azade ve içe kapanmacı politikalardan ziyade, küresel ölçekte yaşanan ve yaşanacak olan bu hadiseleri iyi takip etmesinin ülkesel menfaatlerimiz açısından olmazsa olmaz mesabesinde olduğunu söyledim!
Arkadaşlar,Emin olun ki, şuana dek yaşananlar daha fragman kabilinden olaylar...
Bugün yaşananlar, henüz bir antreman ve final maçının hazırlıkları…
Ama biline ki; en acımasız final süreci artık başladı…
Türkiye açısından hem üzgünüm ve hem de ümitli olmaya devam etmek istiyorum.
Her etabın, fırsatı da hasar tespiti de kendi içindedir.
Özellikle, zorunda olduğumuz bu seçimden sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti basiret ve feraseti elden bırakmadan/akıllı ve akılcı/ileri görüşlü ve yaşanan gelişmeleri doğru okumaya yönelir ve başarır.
Hiç olmazsa bu süreçlerden az hasarla veya zararsız şekilde çıkarız.
Ama bilelim ki;Rusya ile tarihsel olarak asla müttefik olamayacak Çin'in ezeli-ebedi düşman olan ve asla müttefik olamayacak Çin'in, Sovyetler Birliğine atıfta bulunarak; Ukrayna başta olmak üzere, Sovyet coğrafyasında kurulan ülkelerle ilgili elçisinin yaptığı açıklama bundan sonra artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı ve Çin'in bir nevi savunma refleksi oluşturmaya başladığının/büyük savaşın kapıda olduğunun işaret fişeği gibidir!
Umarım, Türkiye olarak bundan sonra akıl ve akılcılığı elden bırakmaz; gelişmeleri doğru okuyarak, ülkesel menfaatlerimizi maksimize veya sıkıntıları minimize edici bir devlet refleksiyle hareket ederiz!
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.