Ekonomist Vahap Munyar köşesine taşımış:
Gıda sektöründe üretici bir işadamı restoranta gider.
Kendi üretimi olan bir içeceğin orada fahiş fiyatla satıldığını görünce şok olur.
Duruma tepki gösteren İşadamı şöyle der:
“Yüksek enflasyon fiyatlama davranışlarını çok bozdu.
Onu anladık.
Ancak alış maliyetinin üzerine 11-12 kat eklemek dünyanın hiçbir yerinde görülmüş şey değil!..”
Yaşanmış bir örnek…
Sadece bu kadar mı?
Tabi ki hayır…
Maliyetini çıkartmadığı için domates toplanmıyor ama tezgahta ateş pahası,
Limon dalında kalıyor ama tezgahta 80-100 TL,
Biber/patlıcan/sarımsak hakeza…
Daha peynir/süt/ayran gibi ürünlerdeki orantısız artışı söylemiyorum bile…
Arkadaşlar!
Tamam,
Hükümetin eksikleri fazla,
Ekonomi yönetimindeki zaafları çok ama kimse kusura bakmasın da fiyatlama konusunda yaşanan bu ahlaksızlığı da, kimse ne hükümete/ne iktidara mal edemez!..
Bu durum bizim kişisel ahlak konusunda uçurumun kenarına geldiğimizin açık işaretidir!
Hükümete kızgınlığım şu:
Düzenleme ve Denetleme yetkisinde zaaf gösteriyor.
Eğer göstermemiş olsa fiyatlama konusunda ortaya çıkan bu ahlaksızlık/orantısızlık/başıboşluk ve hatta yozlaşma bu ölçüde yaşanmazdı ve yaşanmaz!
Devletsin, elinde devasa kamusal yetkiler var;
Ticaret yapan bir kesim madem yaşanan ekonomik krizi ve enflasyonist ortamı fırsata çevirmeye ve üstelik vicdansız ve fahiş şekilde kişisel fırsata çevirmeye çalışıyor ise; devlet olarak buna fırsat vermeyecek ve en ağır şekilde cezalandıracaksın!
Devlet veya kamu yetkilileri bunu yapmıyor diye adet karaborsacı zihniyetle hareket etmek caiz mi yani!
Maşallah bizim insanımız bir boşluk gördü mü; alabildiğine ve olabildiğine dibine kadar kullanıyor.
Hırsızın hiç mi suçu yok durumunu yaşıyoruz adeta…
Devlet şöyle yapmalı/devlet böyle etmeli…
Peki de arkadaş; devletin eksik yapması veya bir şeyleri yapmaması senin gayrımeşru kâr etmeni meşru kılar mı!..
Laf zamanı ticari ahlakın zirvesi gibi konuşup; iş eyleme gelince elektrik/doğalgaz zammının beş katı zam yapmak işini bilmek sayılıyor!
Efendiler!
Demedi demeyin!
Halimiz hal değil,
Yapılanlar ne ticari ahlaka/ne kişisel ahlaka ve ne de toplumsal ahlaka sığar!
Yıllardır siyasetin ve ticaretin tam ortasındayım ama inanın fiyatlama konusunda bu kadar zalimliği/vahşi kârcılığı ve ahlak yoksunluğunu görmedim!
İnanın, 1977-80 yıllarındaki yokluk/kıtlık/kuyruk dönemlerinde bile görmedim!
Sonuç:
Efendiler!
Sizin bu hareketiniz/sorumsuz ve duyarsız kârcılığınız-karaborsacılığınız-fırsatçılığınız size de fayda getirmez!
Mahalle yanarken saçınızı tarıyorsunuz ama alevler sizin evinizi de yakacak!
Felaketten kaçamayacaksınız,
Sizi de vuracak; hem de haysiyetsiz ve zor durumdan istifadeci damgası yiyerek!..
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.