General rütbesine yükselmiş insanları, kendini patlatan meczup bombacılarla aynı kefeye koyarak, geleceklerini riske edip bir kurguya, maceraya atılacağını düşünmek izansızlık, akılsızlık ya da önyargılılıktır.
Darbe girişiminin başarısız olma sebeplerinden biri; iyi planlanmamış ve emir komuta zincirinden destek görmemiş olması kadar, siviller ve siyaset erbabından da direnişle karşılaşmış olmasıdır.
Benim dünyaya bakışım bellidir.
Kimsenin adamı değilim.
Kolay inanmam.
Şüpheciyim.
Araştırır, soruşturur, kendime dahi karşı çıkarak sonuca varırırım.
Vicdanımı oluşturan değer inançlarımdan değil, onlara dahi karşı çıkabilmemdir.
Dogmatik bakmam.
Muhalefetle de, iktidarla da perspektif uyuşmazlıkları olan biriyim.
Ve şimdi tüm bu kıstaslarla bakınca;
Başta Cumhurbaşkanı’nın ilk anda sinmeyip, dik duruşu ve durumu kabullenmeyişi alkışı hak eder.
Oradan başlayan su dalgası etkisiyle hükümet ve muhalefet ile tüm Milletvekilleri’nin duruşu da alkışı hak eder.
Bizler darbenin hasını balyoz gibi beynimizde hisseden jenerasyon olarak,
Sosyal medyada ilk refleks gösterenlerdik.
Bu da su dalgası etkisi ya da domino efekti yaratarak sivil toplumda bir tepki ve direniş yarattı.
Tekrar ediyorum.
Darbe girişimi tiyatro değildi ve direnip sinmeyen, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere herkese yürekten, kocaman alkış.
Sonrası ile ilgili düşüncelerim ise;
Sosyal medyada dolaşan sivil linç ve vahşet fotoğrafları canımı çok sıktı.
Ancak bunu gerçekten dindar, muhafazakar kesimin tamamına mal etmek yanlıştır.
Gezi’de de masum, tertemiz insanların arasına şiddet yanlıları karışmıştı.
Beni ilgilendiren; polisin Mehmetçiğe tavrıdır ki şefkat anlamında eksik görmedim.
Linç kültürü ne yazık ki toplumun bir kesiminde var.
Bu siyasi değil, sosyal bir hastalıktır.
Futbol maçlarında, düğünlerde, mahalle kavgalarında bile olan, benim çocukluğumdan daha eski bir virüstür ve ne yazık ki kültür haline gelmiştir.
Beklentim; adli sistemin derhal harekete geçerek bu kişiliği belli vandallara gereken dersi, tıpkı darbe heveslilerine vermesi gerektiği gibi, en çabuk ve en ağır şekilde vermesidir.
Bu da siyasi iradenin bu yönde parmak işaretiyle olur.
O zaman bir kocaman alkışı daha hak ederler.
Darbe girişimi öncesine değinirsek; emir komuta zincirinde gerçekleşmediğine göre, tek bir şey kalıyor, orduda gerçekten büyük bir istihbarat ve refleks önlem zaafı var.
Başka türlü düşünmek dahi istemiyorum.
Tiyatro diyenlere son sözüm ironik olsun.
‘Darbeler’ adlı oyunun son perdesini izlediniz ve çok şükür oyun bitti.
Daha derin analizleri ‘hava’ biraz ‘serinledikten sonra’ yazacağım.
Hissiyatım o ki; her şey çok güzel olacak.