İstanbul Aşkı

İstanbul'a giden bir daha ayrılmak istemez oradan. Çünkü çoktan aşık olmuştur o büyük medeniyet şehrine. Bana göre İstanbul denince aklıma en başta tarih gelir. Her ilçesinde, her sokağında hatta kaldırımında yüzyıllar önce yaşamış büyük imparatorlukların tarihi izleri vardır. 

İstanbul sanki ayrı bir dünyaya aittir, hatta biraz daha abartmak gerekirse bence İstanbul başka bir gezegendir. Çünkü İstanbul'u görmüşsündür bir kere onun büyüleyici sihrinin etkisine girmişsindir artık. 

Her türlü insan vardır İstanbul'da kimisi çalışmak için gelir, kimisi benim gibi aşıktır bu şehire hele birde üniversite sınavına hazırlanıyorsa sırf aşık olduğu şehire gitmek için aylarını verir, kimisi ise çok şanslıdır doğduğu günden beri İstanbul'dadır. 

İstanbul'da yaşamak demek yüzyıllar önce bu şehirde yaşamış, bu şehirde nefes almış Fatih Sultan Mehmet ile, Yavuz Sultan Selim ile, Abdülhamid Han ile aynı gökyüzü altında yaşamak demektir. 

İstanbul o kadar vefalı bir şehirdir ki kendisine bu kadar aşık olan insanlara Galata'yla, Ayasofya'yla, Kız Kulesi'yle, köprüleriyle, saraylarıyla ve boğaz manzarasıyla teşekkür eder. Bazen insanlar İstanbul'dan bıktığını, yorucu ve zahmetli bir şehir olduğunu düşünürler ama İstanbul'dan ayrılıncada büyük bir özlemle tekrar dönecekleri günü beklerler. 

Ayrıca her dönem olduğu gibi tüm dünya ülkeleri bu mukaddes şehire sahip olmak istemiştir. Ancak İstanbul Allah'ın izniyle Fatih Sultan Mehmet tarafından Türk Milletine hediye edilmiş aziz bir şehirdir. Onun için aşık ile maşuk sevgisi ebediyen baki kalacaktır.
OGÜNhaber