Bir hikâye okumuştum. Çok hoşuma giden bu hikâyeyi sizlerle de paylaşmak istedim. Hikâyenin adı 'sarı buffalo'. Bu hikâyeye o kadar çok anlam yükleyebilirsiniz ki?
Büyük bir buffalo sürüsü hep bir arada otlanmaktadır. Zamanla, kendilerini gözleyen, fakat kalabalık ve bir arada oldukları için, yakınlarında onları gözleyen bir aslan sürüsü kendilerine zarar verememektedir. Aslanlar için buffaloların böylesine bir arada ve kalabalık olmaları, artık katlanılamaz bir hale gelmiştir.
Bir süre sonra aslanların şefi, buffalo sürüsünün şefine konuşma teklif eder. Toplantıda; aslanlar, buffalo sürüsünden hiç rahatsız olmadıklarını, ancak içlerinde bulunan ve sarı renkte olan buffalonun gözlerini sürekli rahatsız ettiğini söylerler. Eğer bu sarı buffaloyu kendilerine verirlerse diğer buffaloları bir daha rahatsız etmeyeceklerini ifade ederler. Buffaloların şefi çok kızar ve böyle bir şeyin asla olmayacağını söyler. Ancak aslanlar nöbete devam ettikçe, buffalolardaki huzursuzluk daha da artar. Sonunda, buffalolar konseyini toplarlar.
Müzakereler sonucunda, aslanların kendilerini gözlemesinin sürüyü huzursuz ettiğini, sürünün artık bu huzursuzluğa katlanamadığına karar verip, sarı buffaloyu aslanlara teslim etmeye karar verirler ve aslanların önüne sarı buffaloyı atarlar.
Aslanlar büyük bir iştahla sarı baffaloyı yerler, kalan parçaların üzerine akbabalar üşüşür. Aslanlar bir müddet buffalolara ilişmezler. Buffalolar da bu geçici baharı bir müddet keyiflerine göre yaşarlar. Günlerini gün ederler. Ancak bu durum pek uzun sürmez. Bir sabah gün ışığı ile beraber aslanlar yine gelmişler ve dikkatlice sürüyü gözlemeye başlamışlar.
Bir müddet sonra aslanların şefi ile buffaloların şefi bir araya gelirler. Bu kez de aslanlar, beyaz benekli buffaloyu isterler. Hikâye böylece devam eder. Aslanlar beyaz benekli, kısa boynuzlu, yassı kafalı, falan derken aslanlar ha bire buffola sürüsünden birilerini çeker alır ve afiyetle yerler.
Buffalo sürüsü gün gelir bir bakarlar ki, o haşmetli sürü, azala azala küçücük bir topluluğa dönüşmüştür. Aslanlar ise,buffalo yedikçe çoğalıp hatırı sayılır bir güce ulaşmıştır. Bir müddet sonra bu kez aslanların şefi, buffalolara haber göndermiş ve '' toplantıya falan gerek yok bize üç buffalo gönderin'' demiş. Buffalo konseyi toplandığında, etraflarına bakıp, sürüde hiçbir buffalonun kalmadığını görmüşler.
Buffalo şefi toplantıda, türü ne olursa olsun topluluklar için, 'hayati ders' niteliğindeki şu hayati cümleyi kurar. '' arkadaşlar biz savaşı ne zaman kaybettik biliyor musunuz? Sarı buffaloyu aslanlara teslim ettiğimiz gün, biz savaşı kaybettik.''