Varsa 5 yıllık süre bitmeden mükelleflere bilgi verilir. Bulunan eksikliklerin tamamlanması istenir. Aksi halde herhangi bir vergi kaybından dolayı ilgili kişiler sorumlu tutulurlar. İşlemlerin bu yüzü olağan ve yasa gereği uygulamalardır.
Buraya kadar her şey normal ancak bir de konunun mükellef nezdinde yaşanan durumlar var. İlgili dönemlerde eksik işlem yapmış mükellefler ile yasal sorumluluğunu yerine getirmiş mükellefler açısından da stresler yaşanması kaçınılmaz oluyor. Şöyle ki bilerek veya bilmeden eksik işlem yapmış mükellefler 5 yıl sonra karşılarına çıkan bu durumdan strese giriyorlar.Hele sorumluluğu hakkında bilgisi olmayanlar için şok. Örneğin ilgili dönemlerde mükellef olmuş sonra bu mükellefiyetini bitirmiş gerekli işlemleri yapmış kişiler bir bakıyorlar 5 yıl sonra vergi borcu veya ceza karşılarına geliyor. Öncelikle hafızasını zorlamalı 5 yıl önce ne yapmıştım demeli, eğer 5 yol önce yaptığı işlemleri saklamış kendine bir örnek almış ise bunu ibraz ederek kurtuluyor. Almamış ise işi hayli zor. İstenilen yükümlülükten sorumlu olmadığına dair ispatlaması gerekir aksi halde yerine getirmek zorunda kalır.
Bazı okurlarımdan aldığım ve bu konu ile ilgili serzenişleri şöyle; "Ben zamanında işlemlerimi yerine getirdim. Benim işlemlerimi tamamlamadılarsa benim suçum ne? Şimdi işimi gücümü bırakacağım bunlarla uğraşacağım. Ben eksik yaparsam ceza var. Benim işlemlerimi zamanında yapmayanlar ise tekrar benden işlemlerim hakkında bilgi istiyor. Böylece ben her halükarda cezalandırılıyorum. İspat etmek bana düşüyor. Sizce bu adil mi. Bu vergi tacizi değil de nedir." diyor.
Vergi yasalarında zaman aşımı belirtilmiştir. Benim önerim 5 yılı beklemeden işlemlerin bildirilmesi veya zaman aşımı paniklemesinden dolayı ilgisi olmayan mükelleflerin de durumlarının iyi incelenerek bildirilmesi hem mükellefler açısından hem de idare açısından sıkıntı yaratmayacağıdır.
Bir gün hiç beklemediğiniz bir şekilde vergi dairesi memuru veya posta görevlisi kapınızı çalabilir. Size vergi ceza ihbarnamesi tebliğ edebilir, böyle bir sürprizle karşılaşabilirsiniz, panik yapmayın konuyu iyice araştırın. Eğer böyle bir yükümlülüğünüz yoksa tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde ilgili vergi dairesine dilekçe ile müracaat edip itiraz hakkınızı kullanın. Vergi ceza ihbarnamesinin iptalini talep edin. Olur ya fark etmemişsiniz böyle bir cezaya muhatapsınız ve ödemek istiyorsunuz bura da yine tebliğ tarihinde itibaren dilekçe ekinde Vergi Usul Kanunun 376 Maddesine istinaden teminat göstererek vadenin bitmesini takip eden 3 ay içerisinde ödemek isterlerse Vergi ziyaı cezasında birinci defa da yarısı devam edenler de üçte biri ve usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezalarında üçte birini ödeyebilirler. Bu durumda ödemelerini verilen süre içerisinde ödemeyenler bu haklardan yararlanamazlar. Ayrıca tebliğ tarihinden itibaren mükellefler isterlerse ilgili vergi dairesinden vergi için uzlaşma talebinde bulunabilirler. Mükellefler isterlerse tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Vergi Mahkemelerine baş vurarak dava açabilirler.