Şirketler 01 Temmuz 2012 tarihinden itibaren yeni Türk Ticaret Kanununa görei düzenlemeler yapacaklar.
Yapılacak değişikliklerin en başında şirketlerin ana sözlşmelerini yeni Türk Ticaret Kanunu mevzuatına göre düzenlemek geliyor. Değişiklikler şirketlerin yapılarında, sermayelerinde, yönetimlerinde, ortaklık ilişkilerinde,raporlamarında belirli takvimlerde düzenlemeler ön görmüştür. Şirketler bu ve bunun gibi Kanunde belirtilen düzenlemere göre ana sözleşmelerini gerektiği şekilde yeniden düzenleyerek değiştirecekler.
Özellikle sermaye şirketleri hali hazırdaki konumlarını tekrar gözden geçirip,yeni oluşumda nerede yer alacakların tayin etmeleliler.Yani sermaye şirketi olarak mı devam edecekler yoksa şahıs şirketi olarak veya kollektif şirket ve benzeri olarak mı devam edecekler. Bir an önce karar verip düzenlemelere başlamakta fayda var. Şirketler sözleşmelerinde yapacakları değişikliği 14/08/2012 tarihine kadar tamamlayacaklar. Ancak kanunda Bakanlar Kurulu Kararı ile 1 yıl uzatılabileceği belirtilmiştir.
Genel değişikliler de istenirse tek kişi veya tek pay sahibi olarak Anonim ve Limited şirket ortağı olunabilecek bu durum şirketlerin faaliyetlerini sürdürmelerine engel teşkil etmeyecektir. Sermeye şirketlerinde yani Anonom veye Limited şirketlerde yönetim de değişiklikler yapılabilecektir. Anonim şirketlerde Yönetim Kurulu en az 3 üyeden olması koşulu kalkıyor,en az 1 üyeli yönetim kurulunun oluşturulmasına imkan tanınıyor. Şirketlerin yönetimlerinde en az bir üniversite mezunu bulundurulması gerekiyor.
Yeni Türk Ticaret Kanununa göre şirketlerin asgari Sermaye Tutarları da belirlendi. TTK 332.maddeye göre Anonim şirketlerin esas sermayesi 50.000TL den kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş ancak halka açık olmayan Anonim Şirketlerin kuruluş sermayesi 100.000 TL den az olamaz. Limited Şirketlerin asgari sermayesi 10.000 TL olarak düzenlenecek. Yeni TTK ile sermaye taahhüdünde bulunan ortaklar zamanında sermaye ödemelerini yerine getirmedikleri takdirde şirket esas sözleşmesinde aksine madde yoksa şirket kuruluşundan itibaren temerrüt faizi ile ödemeleri gerekir.
Ticari işletmelerin mal ve hizmet teslimlerinde düzenleyecekleri fatura ve ya eş değer ödeme taleplerininde alıcının bedeli ödemesi ile ilgili süre belirlenmiştir. Türk Ticaret Kanunu Madde 1530 da faturayı ödeme günü hakkında düzenlenmiştir. Alıc ı ve satıcı aralarında yaptıkları işlere dayalı sözleşme yapabilirler . Sözleşmede fatura nın bedelinin ödenmesi ile ilgili vade tarihi tayin edebilirler.
Eğer böyle bir sözleşme yapılmamışsa o zaman TTK hükümlerine göre işlem yapılamalıdır. Kanun maddesine göre Faturayı veya ödeme talep belgesinin borçlu tarafından alınmasından veya borçlu tararfından alınma tarihi belirtilmemişse ,mal veya hizmetin teslim alındığı tarihten itibaren otuz günlük sürenin sonunda ödenmezse boçlu tememrüde düşer. Madde de sözleşmede ön görülen ödeme süresi faturanun veya eş değer ödeme belgesinin tesliminden veya mal veya hizmetin alındığı tarihten veya mal veya hizmetin kabul görme şartlarının tamamlandığı tarihten itibaren altmış gün olarak düzenlemiştir.
Burada yapılan teslimlerle ilgili yapılacak ödemelerde borçlu belirtilen süre de ödeme yapmadığı takdirde ihtara gerek olmadan mütemerrit sayılıyor ve alacaklı alacağından dolayı faize hak kazanıyor. Kanun bu madde ile fatura borcu olanların ödemelerinin uzun vadelere yayarak ödemelerini engellemek olduğunu ve dolayısı ile mal ve hizmet teslimi yapan satıcıların maduriyetini önlemek amacında olduğu kanısındayım.