Abdullah Tolu
Hatır faturası da, tıpkı adaşları hatır çeki ve senedi gibi, esas itibariyle ticari bir işlem karşılığı olmaksızın ya da şekilsel olarak yapılmış gösterilen ticari işlemlerin karşılığı olarak düzenlenen faturalardır.
Şirketler Neden Hatır Faturasına İhtiyaç Duyar?
Öncelikle belirtmek gerekir ki, ülkemizde uygulanmakta olan kredi sistemi, şirketleri hatır faturası olayına doğrudan itiyor. Yani, şirketlerin hatır faturasına ihtiyaç duymalarının ana nedenlerinden birisi, fiktif cirolar oluşturarak, bu cirolara dayanarak banka veya finans kuruluşlarından rahat kredi kullanmak. Çünkü, yeterli ciro yoksa, bankalardan kredi alınması da pek mümkün bulunmuyor. Yani, bankaların mevcut kredi politikası, şirketleri bağlı, iştirak ettikleri şirketler yada ticari ilişkide bulunduğu firmalardan hatır faturası almaya itiyor.
Öte yandan, aynı gerçek yada tüzel kişilere ait veya tabi şirketlerden bazıları KDV öderken, bazılarında sonraki döneme devreden KDV söz konusu oluyor. Bu durum ise, her platformda haklı şikayetlere neden olmakta, bu durumun haksız rekabete neden olduğu vurgulanmaktadır. Bu durumda olan grup şirketlerde ise, devir KDV’si bulunan şirket KDV ödemesi çıkacak şirkete fatura düzenleyerek, diğer şirketin de KDV ödememesini sağlıyor.
Uygulamada sıkça rastladığımız hatır faturası olayını, örnek ve sayısal olarak çoğaltmak mümkün. Ancak, hatır faturası olayı da yaşadığımız bu ortamda, gerek yasal düzenlemelerin gerekse fiili durumun ortaya çıkardığı bir realite.
Maliye Zorlasa, Hatır Faturasını Düzenleyen Şirket “Sahte Fatura Düzenleyicisi”, Kullanan Şirket ise “Bilerek Sahte fatura Kullanıcısı” Olacak
Sahte faturanın, Vergi Usul Kanununun 359. Maddesinde,
“Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.”
Şeklinde tanımlanıyor.
Olaya bu açıdan bakıldığında, hatır faturalarının sahte fatura olarak nitelendirilmesi gerekiyor. Ayrıca, sahte belge düzenlemenin mükellefler bakımından ciddi sonuçları var. Sözü edilen 359. Maddeye göre, faturanın asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Ayrıca, hatır faturası düzenleyen veya bilerek kullananlar ziyaa uğrattıkları vergilerin 3 katı tutarında vergi ziyaı cezası ile karşı karşıya kalıyorlar.
TBMM’ye Sunulan Kanun Tasarısı” Yasalaştığında, Grup Şirketlerde Hatır Faturası Olayı Bitecek!
TBMM’ye Sunulan “KDV ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nda yer alan bir düzenleme ile, grup şirketlerine birleştirilmiş KDV mükellefiyeti ve KDV beyannamesi getiriliyor. Bu şekilde, grup şirketi kapsamındaki şirketlerin her biri ayrı ayrı KDV beyannamesi vermeyecek, açılacak grup KDV mükellefiyeti altında tek bir KDV beyannamesi verilecek, bir anlamda şirketlerin KDV verileri konsolide edilecektir. Bu şekilde vergi dairesine KDV ödenip ödenmeyeceği konsolide edilmiş birleştirilmiş KDV beyannamesine göre tespit edilecek.
Dolayısıyla, grup şirket KDV mükellefiyeti ile, artık grup şirket kapsamına giren şirketlerden bazıları KDV öderken, bazılarında devreden KDV çıkması söz konusu olmayacak. KDV ödenip ödenmeyeceği konsolide edilmiş KDV beyannamesine göre tespit edilecek.
Ancak, grup şirket KDV mükellefiyetinden, sadece birbiriyle % 50 veya daha fazla ortaklık ilişkisi olan şirketler yararlanacak.
KDV uygulamasında devrim niteliğinde olan bu düzenleme için Sayın Maliye Bakanımız Naci AĞBAL ve Gelir İdaresi yetkililerini tebrik ediyoruz.
Konu hakkında bizimde bir önerimiz olacak: Grup şirket KDV mükellefiyeti mantığının kurumlar vergisine de taşınması ve kurumlar vergisi açısından da grup şirketlerde grup kurumlar vergisi mükellefiyeti ve birleştirilmiş kurumlar vergisi sisteminin getirilmesinin doğru ve uygun olacağı kanaatindeyiz.
Son söz: Ortakları aynı olan şirketlerde şahısların ortaklığından vazgeçilerek grup şirket şekline dönüşmekte fayda var.