Devreden KDV'lerin iadesi için kaynak bulundu

Abdullah Tolu

Devreden KDV Sorunu Neden Kaynaklanıyor?
 
Bilindiği üzere KDV, nihai tüketiciyi vergilemeyi amaçlayan bir işlem vergisidir. Mükellefler satışları üzerinden hesapladıkları KDV’den, mal ve hizmet alımları ile diğer giderleri nedeniyle yüklendikleri (ödedikleri) KDV’yi düşerek, aradaki farkın pozitif olması halinde bu tutarı vergi dairesine beyan ederek öderler. Yüklenilen KDV’nin hesaplanan KDV’den büyük olması halinde ise, indirilemeyen KDV, indirilmek üzere sonraki dönemlere devredilir.
 
Normal şartlarda hesaplanan KDV, karlı işletmeler için ödenen KDV’den fazla olup, hesaplanan KDV’den ödenen KDV indirildikten sonra kalan pozitif fark, satıcının Hazine adına tahsil ettiği ve Hazine’ye ödemesi gereken borç̧ mahiyetindedir. Görüldüğü üzere, KDV sisteminde alıcı, satıcı ve Hazine arasında kuvvetli bir ilişki vardır. Bu ilişki çerçevesinde KDV’ye tabi her işlemde, alıcı satıcıya KDV dahil ödeme yapmakta, satıcı da tahsil ettiği KDV’den, ödediği KDV’yi düştükten sonra kalan tutarı Hazineye ödemektedir.
 
Ancak,
 
- Yatırım yapan,
 
- Üretim süreci uzun veya stok devir hızı düşük olan ya da
 
- Maliyetinin altında satış yapan
 
işletmelerin hesaplanan KDV’leri, ödedikleri KDV’den az olmakta ve bu işletmeler tarafından ödenen KDV’nin indirim mekanizması yoluyla telafi edilebilmesi uzun süreler alabilmektedir. Yani, özellikle yatırım yapan işletmeler, yüklenmiş oldukları devreden KDV’yi uzun süre bilançolarında taşımaları nedeniyle örtük bir vergilendirmeye de maruz kalmaktadırlar. Bu gibi durumlarda KDV, işletmeler üzerinde finansman yükü oluşturmaktadır.
 
Devreden KDV Tutarı Ne Kadar?
 
Maliye Bakanımız Sayın Naci AĞBAL’ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı açıklamalara göre, Maliye Bakanlığı kayıtlarına göre Türkiye’deki tüm vergi mükelleflerinin 2017 yılı sonu itibariyle sonraki döneme devreden KDV’lerinin toplamı 167 Milyar TL düzeyinde bulunuyor. Bu tutar devamlı olarak da artıyor. 2018 yılı sonu itibariyle bu tutarın 200 Milyar TL. civarında olacağı tahmin ediliyor.
 
Görüldüğü üzere, devreden KDV sistemi, bir anlamda vergi mükelleflerinin devleti finanse ettiği bir sistem haline dönüştü. Banka kredilerinin kıt ve faizlerin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde ise, devreden KDV’nin yarattığı finansman sıkıntısı ve yükünü ise vergi mükellefleri taşıyor. Hemen herkes devletten KDV alacağım var, hiç bir şey yapamıyoruz diye serzenişte bulunuyor. Devreden KDV tutarının artarak devam ettiği hususu gözönüne alındığında, günümüz koşullarında artık bu sistemin sürdürülebilirliği zorlaştı, hatta imkansız hale geldi. Artık, bu devreden KDV sorununun çözülmesi bir zorunluluk haline geldi diyebiliriz.

KDV Kanunu Değişiklik Tasarısı İle Devreden KDV Sorunu Çözülüyor!
 
TBMM Genel Kurul gündeminde bulunan “KDV ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nda reform niteliğinde çok ama çok önemli değişiklikler yer alıyor. Bunların en önemlilerinden birisi de, indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin sonraki dönemlere devretmesi ve iade edilmemesi kuralının 1/1/2019 tarihinden itibaren kaldırılması ve devreden KDV’nin iadesinin mümkün hale getirilmesidir. Yani, devreden KDV’nin hiç̧ ödenmediği bir sistemden Devletin kendisini iade taahhüdü altına soktuğu bir sisteme geçiliyor. Çağdaş vergileme ilkelerine son derece uygun olan bu düzenleme ile, piyasanın uzun süredir sıkıntı yasadığı bir konu çözüme kavuşturuluyor, mevcut sistemde işletmelerin bilançolarında biriken bu KDV nedeniyle işletmelerin yaşadığı ciddi finansman yükü önleniyor. Yani, KDV Kanunu, işletmeler üzerinde finansman yükü̈ oluşturmayan bir yapıya dönüştürülüyor.
 
Şunu söylemek çok iddialı olmaz kanaatindeyiz: Devreden KDV’nin iade edilmesi şirketleri finansal açıdan rahatlatmasının ötesinde, Kredi Garanti Fonundan sonra yapılan en önemli maliye politikalarından birisidir. Çünkü, sonraki döneme devreden KDV’nin iadesi nedeniyle 2020 yılından itibaren 9 milyar liralık bir vergiden vazgeçilmektedir.
 
Peki Devreden KDV Nasıl İade Edilecek?
 
Değişiklik Tasarısı ile, indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin sonraki dönemlere devretmesi ve iade edilmemesi kuralı 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren kaldırılıyor. Devreden KDV’nin iadesi konusu ise, 2019 öncesi ve 2019’dan itibaren şeklinde ikiye ayrılarak çözümleniyor:
 
1) 1 Ocak 2019 Tarihinden İtibaren Sonraki Döneme Devredilen KDV’ler Nasıl İade Edilecek?
 
2019 yılı başından itibaren yüklenilip indirilemeyip devredilen KDV’nin 12 ay içerisinde işletmenin hesaplanan KDV’sinden indirilememesi halinde, bu tarihten itibaren 6 ay içinde talep üzerine mükellefe nakit olarak ya da mahsup suretiyle iade edilecek. Ayrıca, buradaki 12 aylık sürenin 24 aya kadar çıkarılmasına yönelik Bakanlar Kuruluna, 6 aylık sürenin de 3 aya kadar indirilmesine yönelik Maliye Bakanlığına yetki veriliyor.
 
Dolayısıyla, 2019 yılında yüklenildiği halde indirilemeyen ve sonraki döneme devredilen KDV’nin 2019 yılı içerisinde indirilememesi halinde, indirilemeyen KDV 2020 yılının 6. ayına kadar talep edilmesi kaydıyla mükelleflere iade edilecektir.
 
2) 31 Aralık 2018 Tarihine Kadar İndirim Yoluyla Giderilemeyen KDV’ler  Nasıl İade Edilecek?
 
Söz konusu Tasarı ile, KDV Kanununun uygulanmaya başlandığı 1 Ocak 1985 tarihinden bugüne kadar, indirim yoluyla telafi edilemeyen ve sonraki döneme devreden KDV’nin, idareye tanınan yetki çerçevesinde ve yıllara yayılı bir şekilde, bütçe imkanları da gözönünde bulundurularak, iade edilmesi öngörülüyor.
 
Yapılan düzenlemeye göre, 31/12/2018 tarihine kadar indirim yoluyla giderilemeyen ve ayrı bir hesaba alınarak izlenecek olan bu KDV’nin aşağıdaki yöntemlerden biri veya bir kaçıyla telafi edilmesi öngörülmektedir:
 
- 1/1/2019 tarihinden itibaren ödenecek KDV ile iade edilecek KDV’ye önceki hükümlere göre mahsubunun yapılması,
 
- Kısmen veya tamamen nakden veya vergi ve SGK borçlarına mahsuben iade edilmesi,
 
- Gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak dikkate alınması,
 
- Karşılığında Hazine Bonosu ve Devlet Tahvil verilerek iadesinin yapılması.
 
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Devreden KDV’nin İadesinin Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili İle Yapılmasının Önünü Açtı
 
Hükümet tarafından TBMM’ye sunulan söz konusu Kanun Tasarısı’nda, 2019 yılı öncesi devreden KDV’si bulunan mükelleflere, devreden KDV’nin Hazine Bonosu veya Devlet Tahvili verilerek iade edilmesi şeklinde bir düzenleme yer almamaktaydı.
 
Ancak, Tasarı’nın Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesi sırasında eklenen bir hüküm ile, devreden KDV’nin iadesinin Hazine Bonosu veya Devlet Tahvili ile yapılmasının yolunu açan bir düzenleme yapıldı. Buna göre, mükelleflere 2019 öncesi devreden KDV’lerinin ödemesi, Hazine Bonosu veya Devlet Tahvili ile yapılacak. Bu işleme, kamu bankaları aracılık yapacak. Mükellefler, söz konusu bono ve tahvilin vadesi geldiğinde paralarını alacak ya da bunları teminat vb. şekillerde de kullanabilecekler.
 
33 yıllık KDV uygulamasında yapılan ve devrim niteliğinde olan bu düzenleme için Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal, Gelir İdaresi Başkanı ve KDV Bölüm Yetkililerini tebrik ediyoruz.
OGÜNhaber