Danıştay 'Kur Farkı Düzenlemesi'ni iptal etti, 2019 yılı öncesi kur farklarının KDV'ye tabi olmadığı kesinleşti!

Ancak, yapılan kanuni düzenlemeler özel bir belirleme yapılmadığı sürece yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geçerli oluyor, öncesi için geçerli kabul edilmiyor.

İşte kur farklarının KDV’sinde yaşanan durumda, tam olarak böyle bir şey.

Kur Farklarının KDV’sinde Tam Olarak Ne Yaşandı?

Kur farklarının KDV’ye tabi olup olmayacağı hususu KDV Kanununun 24/c Maddesinde 7161 sayılı Kanunla yapılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği 18 Ocak 2019 tarihine kadar en çok tartışılan vergisel konulardan birisi oldu. Bu konuda yaşanan tartışmanın nedeni ise, Maliye’nin Genel Tebliğ ile yaptığı düzenlemenin Danıştay tarafından iptal edilme olasılığının yüksek olmasıydı.

Tebliğdeki Düzenlemenin İptali İçin Açılan Dava ve Kronolojik Sıralaması!

1) Maliye kur farkları ile ilgili olarak özelge düzeyinde açıkladığı görüşünü 1 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliği’ne taşıdı.

2) Tebliğde yer alan “bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde, bedelin kısmen veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten sonra ödenmesi halinde, satıcı lehine ortaya çıkan kur farkının esas itibarıyla vade farkı mahiyetinde olduğu ve KDV’ye tabi tutulması gerektiği” şeklinde özetlenebilecek düzenlemenin iptali için dava açıldı.

3) Danıştay 4. Dairesi, “Kur farklarının işlevsel olarak vade farkı ve fiyat farkı gibi mal ve hizmetin karşılığını oluşturan bedele dahil ekonomik bir değer olduğu ve KDV’ye tabi bulunduğu” gerekçesiyle davayı reddetti (Danıştay 4. D.nin 18.05.2017 tarihli ve E:2014/4834, K:2017/4605 sayılı Kararı).

4) Davacı, verilen kararı Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz etti.

5) Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, “Kur farkının niteliği itibarıyla maddede sayılan diğer gelir unsurlarından (vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler) farklılık arz ettiği, Kanunun 24/c maddesinde yer alan “gibi” ifadesinden yola çıkılarak kur farkının vade farkı mahiyetinde olduğu kabul edilmek suretiyle KDV matrahına dahil edilmesinin hukuk devletinin unsurlarından biri olan hukuki belirlilik ilkesiyle bağdaşmadığı, ayrıca dava konusu Tebliğ ile KDV matrahına ilişkin hükümlerin yorum yoluyla genişletilmesinin verginin kanuniliği ilkesine de aykırılık oluşturduğu, bu nedenle bedelin farklı zamanlarda ödenmesi nedeniyle zaman içinde oluşabilecek kur farklarının matraha ilave edilmesinin mümkün olmadığını” belirterek, Danıştay 4. Dairesinin söz konusu kararını bozdu (Danıştay VDDK’nın 18.05.2017 tarih ve E.2014/4834, K.2017/4605 sayılı Kararı).

Maliye Açıklama Yaptı: Yeni Karar Verilinceye Kadar Tebliğ’deki Düzenleme Geçerli  

Bozma kararı üzerine Maliye bir Genel Yazı yayınlayarak, “VDDK Kararı’nda KDV Genel Uygulama Tebliğinin ilgili bölümlerinin iptal edildiğine hükmeden bir hüküm bulunmadığını, Danıştay 4. Dairesi tarafından konu hakkında yeniden karar verilinceye kadar, bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edildiği KDV’ye tabi işlemlerde oluşan kur farkı uygulamasını açıklayan KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/A-5.3) bölümü ile (III/B-1.2.2) bölümünde yer alan açıklamalara göre işlem tesisine devam edilmesi gerektiğini belirtti (GİB’in 16.08.2018 tarihli ve 64994458-130 [5524-244]-E 108587 sayılı Genel Yazısı).

Danıştay 4. Dairesi’nin Bozma Kararına Uyması Zorunlu Muydu? Yoksa İlk Kararında Israr Edebilir Miydi?

Danıştay 4. Dairesi’nin, VDDK’nın bozma kararına karşı ilk kararında ısrar etmesi kanunen mümkün bulunmuyordu. Yani, bozma kararına uymaktan başka çaresi yoktu (İYUK Mad. 46/1, Danıştay Kanunu Mad. 38, 49/4).  

Maliye, Olası İptali Gözönüne Alarak KDV Kanununda Değişiklik Yaptı!

Maliye, olası iptali gözönüne alarak, 7161 sayılı Kanunla KDV Kanununun 24/c maddesine “kur farkı” ibaresini ekletti. Yapılan bu düzenleme, 18 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girdi. Madde gerekçesinde, kur farklarının da matraha dahil olduğunun madde metnine yazılmak suretiyle uygulamadaki tereddütlerin giderilmesinin amaçlandığı belirtildi. Yapılan bu değişiklikle, satıcı lehine oluşan kur farklarının KDV’ye tabi olduğu hususu açıklığa kavuşturuldu. Yani, konu netleştirilerek tartışmaya kapatıldı.

Yapılan Değişiklik, 2019 Yılı Öncesi Kur Farklarının KDV’ye Tabi Olup Olmayacağı Tartışmasını Başlattı!

Yapılan düzenlemenin 18 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girmesi, yeni bir tartışmayı daha başlattı: 2019 yılı öncesi kur farkları KDV’ye tabi olacak mı, olmayacak mı?

Ogün Haber Sitesi’nde 21 Ocak 2019 tarihinde yayınlanan “Kur Farklarının KDV'sine Son Nokta Konuldu: KDV'ye Tabi” başlıklı yazımızda bu konuya temas etmiş, “Danıştay 4. Dairesi’nin VDDK tarafından bozulan ilk kararında ısrar etmesinin söz konusu olmadığını, bozma kararına uyacağını ve KDV Genel Uygulama Tebliği’nin kur farkları ile ilgili bölümünü iptal etmesinin kesin olduğunu, bu nedenle KDV Genel Uygulama Tebliği’nin yürürlüğe girdiği 1 Mayıs 2014 tarihinden Kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği 18 Ocak 2019 tarihine kadar geçen süreyi kapsayan dönemde ortaya çıkan kur farkları için KDV hesaplanmaması gerektiğini” belirtmiştik.

Danıştay 4. Dairesi Bozma Kararına Uydu, KDV Genel Uygulama Tebliği’nin İlgili Bölümlerini İptal Etti!

Beklenen oldu, Danıştay 4. Dairesi VDDK’nın bozma kararına uyarak, Maliye’nin kur farkları ile ilgili olarak KDV Genel Uygulama Tebliği’nin (III/A-5.3) bölümü ile (III/B-1.2.2) bölümünde yer alan düzenlemelerini iptal etti (Danıştay 4. D.nin 13.03.2019 tarihli ve E.2018/6584, K.2019/1881 sayılı Kararı).

Maliye Yeni Kararı Temyiz Etti, Danıştay VDDK Temyiz Talebini Reddetti!

Maliye, Danıştay 4. Dairesi’nin bozma kararına uyarak verdiği yeni kararını temyiz etti. Danıştay VDDK, Maliye’nin temyiz talebini reddetti (Danıştay VDDK’nın 23.10.2019 tarih ve E.2019/902, K.2019/707 sayılı Kararı).

Bu Kararla, 2019 Yılı Öncesi Kur Farklarının KDV’ye Tabi Olmadığı Hususu Kesinleşti!

Danıştay’ın iptal kararı sonrasında, KDV Genel Uygulama Tebliği’nin yürürlüğe girdiği 1 Mayıs 2014 tarihi ile 7161 sayılı Kanunla KDV Kanununun 24/c maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 18 Ocak 2019 tarihleri arasında (1 Mayıs 2014 – 17 Ocak 2019), KDV’ye tabi mal ve hizmet satışlarından doğan ve bedelin geç ödenmesi nedeniyle ortaya çıkan kur farklarının KDV’ye tabi olmadığı hususu kesinleşti, açıklığa kavuştu.

Bu karar sonrasında, belirtilen tarih aralığında kur farkları için KDV hesaplayıp beyan edenler için düzeltme, şikayet yoluyla müracaat ve dava açma işlemlerinden oluşan yeni bir süreç başladı.

İptal Kararı Vergi İncelemeleri İçinde Geçerli ve Bağlayıcı!

2019 yılı öncesi ile ilgili olarak yapılan vergi incelemelerinde, Danıştay’ın bu iptal kararının dikkate alınması ve bu şekilde ortaya çıkan kur farkları için KDV tarhiyatı istenilmemesi ve vergi dairelerince de yapılmaması gerekiyor. Yani, iptal kararı herkes için geçerli ve bağlayıcı.

Bize göre, Maliye’nin iptal kararı ile ilgili olarak yeni bir Tebliğ ya da Genel Yazı yayınlayarak, bu durumu açıklamasında fayda var!

OGÜNhaber