Eskişehir'de Kardeşler Ortaokulunun İngilizce öğretmeni Davut Atış, öğrencilerinin yabancı dil pratiğini gerçekleştirebilmesi için haftada iki gün teneffüslerde kantinde satış yapıyor.
Öğrencilerine İngilizce pratiği yaptırmak için 'kantinci' oldu
Eskişehir'de bir ortaokulun İngilizce öğretmeni, öğrencilerinin bu dili daha kolay öğrenebilmesi ve pratik yapmasını sağlamak amacıyla haftanın iki günü teneffüslerde kantinde çalışıyor.
Kardeşler Ortaokulunda görevli öğretmen Davut Atış, öğrencilerin yabancı dili günlük yaşamda kullanmasının daha etkili olacağı düşüncesiyle "Pratik İngilizce Konuşma Projesi" geliştirdi.
Okul kantininde haftanın iki günü teneffüslerde personel gibi çalışan Atış, mizahi bir dille, "Önceden hazırlığınızı yapın. Ne istediğinizi öğrenin ve alışverişe gelin. Derdini anlatamayana tost yok." diyerek alışverişe gelenleri İngilizce konuşmaya yönlendiriyor.
Projeyle özellikle öğrencilerin öğrendikleri kelimeleri hayatın içinde kullanabilmesi, kelime vurgusu, ses, jest ve mimiklerin beden diline uyumunun sağlanması hedefleniyor.
Mesleğinde 10 yılı geride bırakan İngilizce öğretmeni Davut Atış, AA muhabirine, öğrencilerin yabancı dil konusunda yaptıkları pratik sayesinde daha fazla yol katettiklerini söyledi.
Başta bazı öğrencilerinin tedirginlik yaşadığını belirten Atış, "Karşılarında bir öğretmen var ve ondan simit, ayran istiyorlar fakat bunu isterken Türkçe değil İngilizce konuşacaklar. Hemen adapte oldular. Özellikle bana İngilizce konuşabildiklerini ispatlamak için hazırlanıp gelen öğrencilerim oluyor. Her teneffüs gelip bir şeyler alarak kendilerini ispatlıyorlar." dedi.
"Ne kadar İngilizce, o kadar köfte"
Atış, projenin bir sözlü sınav gibi algılanmasını istemediğini dile getirdi. İngilizceyi sevdirmek için bazı yöntemler geliştirilmesi gerektiğini anlatan Atış, şöyle devam etti:
"Dünya dili olarak kullanılan bu dili teoride çözmek maalesef yetmiyor. Pratik kısmı için de en yakın yer okulumuzun kantiniydi. Alışveriş diyaloglarının içinde hayata dair birçok kelimeyi de bulabiliyorsunuz. Uyum sağlayan öğrencilerimin olması da ayrı bir şans çünkü 'İngilizce konuşamazsan alışveriş yapamazsınız.' diyorum. Kantinde iki öğrencim, benim yardımcılarım. Birlikte ürünleri satıyoruz. Amacım 'Yapamazsam kaç verir acaba?' endişesi olmamasını sağlamak. Gerçekten öğrenmek için gayret göstersinler istiyorum. 'Çaresizlik insanı mucit yapar.' tam da bu projeye uygun bir cümle. Konuşmak zorunda kalıyorlar. Bu sırada daha iyi ve kalıcı İngilizce öğreniyorlar."
Davut Atış, artık eğitimde dört duvar arasında kalmanın mümkün olmadığını vurguladı. Eskiden bir kalıp kullanılarak belirli kelimelerin öğretildiğini, böylece daha çok işin teori kısmında kalındığını ifade eden Atış, "Artık yeni model eğitim sistemiyle ezbercilikten ziyade gerçek manada öğrenmeyi, öğretmeyi hedefliyor ve başarıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kantinde Atış'a yardım eden 6. sınıf öğrencisi Mehmet Can Sağır da öğretmenlerinden çok memnun olduklarını dile getirdi. Atış'ın, kendilerine İngilizceyi en iyi şekilde öğretmeye çalıştığını kaydeden Sağır, "Arkadaşlarım da bu sayede daha güzel öğreniyor. Bilmediğimiz kelimeleri hemen öğrenme fırsatı buluyoruz. İmkan sağladıkları için okul müdürümüze ve öğretmenlerimize çok teşekkür ederim." diye konuştu.
Kardeşler Ortaokulunda görevli öğretmen Davut Atış, öğrencilerin yabancı dili günlük yaşamda kullanmasının daha etkili olacağı düşüncesiyle "Pratik İngilizce Konuşma Projesi" geliştirdi.
Okul kantininde haftanın iki günü teneffüslerde personel gibi çalışan Atış, mizahi bir dille, "Önceden hazırlığınızı yapın. Ne istediğinizi öğrenin ve alışverişe gelin. Derdini anlatamayana tost yok." diyerek alışverişe gelenleri İngilizce konuşmaya yönlendiriyor.
Projeyle özellikle öğrencilerin öğrendikleri kelimeleri hayatın içinde kullanabilmesi, kelime vurgusu, ses, jest ve mimiklerin beden diline uyumunun sağlanması hedefleniyor.
Mesleğinde 10 yılı geride bırakan İngilizce öğretmeni Davut Atış, AA muhabirine, öğrencilerin yabancı dil konusunda yaptıkları pratik sayesinde daha fazla yol katettiklerini söyledi.
Başta bazı öğrencilerinin tedirginlik yaşadığını belirten Atış, "Karşılarında bir öğretmen var ve ondan simit, ayran istiyorlar fakat bunu isterken Türkçe değil İngilizce konuşacaklar. Hemen adapte oldular. Özellikle bana İngilizce konuşabildiklerini ispatlamak için hazırlanıp gelen öğrencilerim oluyor. Her teneffüs gelip bir şeyler alarak kendilerini ispatlıyorlar." dedi.
"Ne kadar İngilizce, o kadar köfte"
Atış, projenin bir sözlü sınav gibi algılanmasını istemediğini dile getirdi. İngilizceyi sevdirmek için bazı yöntemler geliştirilmesi gerektiğini anlatan Atış, şöyle devam etti:
"Dünya dili olarak kullanılan bu dili teoride çözmek maalesef yetmiyor. Pratik kısmı için de en yakın yer okulumuzun kantiniydi. Alışveriş diyaloglarının içinde hayata dair birçok kelimeyi de bulabiliyorsunuz. Uyum sağlayan öğrencilerimin olması da ayrı bir şans çünkü 'İngilizce konuşamazsan alışveriş yapamazsınız.' diyorum. Kantinde iki öğrencim, benim yardımcılarım. Birlikte ürünleri satıyoruz. Amacım 'Yapamazsam kaç verir acaba?' endişesi olmamasını sağlamak. Gerçekten öğrenmek için gayret göstersinler istiyorum. 'Çaresizlik insanı mucit yapar.' tam da bu projeye uygun bir cümle. Konuşmak zorunda kalıyorlar. Bu sırada daha iyi ve kalıcı İngilizce öğreniyorlar."
Davut Atış, artık eğitimde dört duvar arasında kalmanın mümkün olmadığını vurguladı. Eskiden bir kalıp kullanılarak belirli kelimelerin öğretildiğini, böylece daha çok işin teori kısmında kalındığını ifade eden Atış, "Artık yeni model eğitim sistemiyle ezbercilikten ziyade gerçek manada öğrenmeyi, öğretmeyi hedefliyor ve başarıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kantinde Atış'a yardım eden 6. sınıf öğrencisi Mehmet Can Sağır da öğretmenlerinden çok memnun olduklarını dile getirdi. Atış'ın, kendilerine İngilizceyi en iyi şekilde öğretmeye çalıştığını kaydeden Sağır, "Arkadaşlarım da bu sayede daha güzel öğreniyor. Bilmediğimiz kelimeleri hemen öğrenme fırsatı buluyoruz. İmkan sağladıkları için okul müdürümüze ve öğretmenlerimize çok teşekkür ederim." diye konuştu.